Ana Sayfa yazılar iktibas Kolektif ve İngiltere solunun birlik arayışı – Özge Güneş

Kolektif ve İngiltere solunun birlik arayışı – Özge Güneş

Reklamlar

Keir Starmer’ın İşçi Partisi’ni merkeze doğru kaydırmasından bu yana, İngiliz solundaki pek çok kişi kendini siyasi olarak evsiz buldu. Hatırlanacağı gibi partinin son seçim zaferi, Starmer’ın vizyonuna yönelik gerçek bir coşkudan ziyade, halkın muhafazakârlardan duyduğu bıkkınlık üzerinden okunmuştu. Yıllar süren ekonomik gerileme, yolsuzluk skandalları ve artan halk memnuniyetsizliğinin ardından Starmer ilerici bir alternatif sunmuyordu. Bu arka planın ortasında, yeni bir sol hareket olan Collective (Kolektif), İşçi Partisi’nin sol üzerindeki hegemonyasına meydan okuyacak kitlesel bir siyasi parti kurma önerisini tartışıyor: “Kolektif, Birleşik Krallık’ta solun yeni, kitlesel üyeli bir siyasi partisinin oluşumunu sağlayacak itici güçtür. İşçi Partisi’ndeki siyasi kabuk değişimi, Gazze’de devam eden soykırım ve Westminster elitinin yardım ve yataklık ettiği aşırı sağcı isyan ile 2019’dan bu yana ortaya çıkan koşullar, işçi sınıfının ve çoğunluğun çıkarlarına hizmet edecek, Oligark Britanya’ya gerçek, inandırıcı ve sürdürülebilir bir meydan okuma sunacak kitlesel bir siyasi partiye duyulan keskin ihtiyacı ortaya koymuştur.”[1]

∗∗∗

“2019’da oluşan koşullar” ifadesi, Corbynizmin İşçi Partisi içinde güç kaybetme sürecine ve Starmer’ın liderliğiyle yapılan tasfiyelere doğrudan atıfta bulunuyor. Bu bağlamda 2023 sonlarında bir araya gelmeye başlayan Kolektif, bağımsız sol adayları, sendikacıları, sosyalist örgütleri ve Starmer’ın İşçi Partisi’nin hayal kırıklığına uğrattığı aktivistleri bir araya getiriyor.

Kolektif’in lider kadrosunda, her ikisi de Jeremy Corbyn’in İşçi Partisi liderlik ekibinde öne çıkan Pamela Fitzpatrick ve Karie Murphy gibi isimler yer alıyor. Unite’ın (Unite the Union, 1 Mayıs 2007 tarihinde kurulmuş bir İngiliz ve İrlandalı işçi sendikası) eski genel sekreteri Len McCluskey de kuruluşun ilk gelişiminde yer alanlar arasında. Diğer önemli isimler arasında sosyalist yönetmen Ken Loach ve son genel seçimlerde Starmer’a karşı bağımsız olarak yarışan Andrew Feinstein da bulunuyor.

Kolektif’e yönelik ilk eleştiriler de var. Bunlardan biri başlangıçta şeffaflık ve kapsayıcılık eksikliği olduğu[2]. Grubun kuruluş toplantıları sadece davet usulüyle yapılması ve bazı sol örgütlerin yer almaması eleştirildi. Kolektif’in buna yanıtı, yeterli bulunmamakla birlikte tabanını genişletecek toplantıları yaygınlaştırmak oldu. Kasım 2024’te Birmingham’da bir konferansa ev sahipliği yaptı ve tartışmaları TUSC (Trade Unionist and Socialist Coalition), Just Stop Oil, The Muslim Vote, Liverpool Community Independents, Southport Community Independents gibi grupları da dahil edecek biçimde daha geniş bir sol örgüt yelpazesine açtı.

∗∗∗

Kolektif içindeki en önemli tartışmalardan biri de resmi bir partiye ne kadar hızlı geçilmesi gerektiği. Bir yanda yerel ve bölgesel ağlar kurmadan bir parti yapısına geçmenin başarısızlık riski taşıdığını savunanlar yer alıyor. Parti kurulumunun sendikal destek eksikliği, belirli bir finansman olmaması, ciddi bir enerji ve destek kitlesinin yoksunluğu, net bir program etrafında birlik yoksunluğu gibi zorluklarla karşı karşıya olduğu ifade ediliyor[3].

Ayrıca bağımsız adayların 2024’te yakaladıkları kazanımlar, ulusal düzeyde bir seçimde başarıyı garantilemiyor. Bu anlamda solun partileşmek yerine ittifaklar kurmasının ya da yerel düzeyde örgütlenmesinin 2025 dönemi için daha anlamlı olabileceği de tartışılıyor. Dahası, Corbyn’in İşçi Partisi’nden ve Syriza ve Podemos gibi Avrupa solu projelerinden çıkarılan en önemli derslerden biri, seçim başarısının tek başına yeterli olmayacağı. Güçlü bir siyasi program; işçi hakları, Filistin dayanışması, iklim eylemleri ve kemer sıkma karşıtı kampanyalar gibi konular etrafında kitlesel seferberlikler örgütlemeyi sürdürmenin yakıcılığı bu bağlamda da vurgulanıyor. Ancak radikal sağın İşçi Partisi’nin başarısızlıklarından doğan boşluğu doldurmak üzere pozisyon alması riski de bulunuyor. Bu durum sol için bir ikilem yaratıyor.

İngiltere’de süren bu tartışmalar, dünyanın birçok yerinde solun deneyimlediği ve yanıt aradığı sorularla örtüşüyor. Bu yüzden takip edilmeye değer buluyorum. Önceki deneyimlerden, farklı ülkelerdeki örneklerden ve süregelen tartışmalardan hareketle, bugün Türkiye için bu süreçten çıkarılması gereken dersin, toplumun maddi koşullarına odaklanan taban ittifaklarını geliştirmek olduğunu söyleyebiliriz.

[1] https://we-are-collective.org/about

[2] https://www.internationaliststandpoint.org/collective-an-attempt-at-a-new-left-party-in-the-uk/

[3] The Afterparty, Chris Mclaughlin, Tribune, https://tribunemag.co.uk/issue/gastropolitics

YORUM YOK

Yorumunuzu ekleyinCevabı iptal et

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.

Exit mobile version