Ana Sayfa yaklaşımlar Özkan Yıkıcı Haftadan aklı zorlayan durumlar – Özkan Yıkıcı

Haftadan aklı zorlayan durumlar – Özkan Yıkıcı

Reklamlar

Hafta sonuna yeniden geldik. Cuma gecesi, Karpazdayım. Kaldığım yer oldukça sesiz. Yoların bozukluğunda, hoplayarak kalacağım yere vardım. Doğrusu, biraz yorgunluk da çöktü. Ancak, alışkanlık haline gelen yazı yazmama yine de ara vermedim. Hele de klimanın yavaş yavaş ısıtığı bedenim, oluşan sesizlik, bozuk yol yolculuktan sonra ilaç gibi geldi. Hem mekan değiştirme hem de hafta sonuna gelme nedeniyle, haftanın önemli akılda kalması gereken, tarihi ve güncel konulardan örülü rengarenk içerikli yazı yazmaya da karar verdim. Öyle de başlıyorum.

****

Hafta içinde önemli tarihi gün ile günümüz harmanlanması yazı yazdım. Ama bilerek ertelediğim birisi de vardı. Tam yedi yıl önce olanlar. Türkiye, Rusyanın onayı, ABD kabul etmesiyle birlikte Suriyenin Afrin bölgesine iki yanlı girdi. Suriyede daha önce ele geçirdiği bölgeden ve Türkiye sınırından da geçerek Suriyenin Afrin bölgesine girdi. Amaç oradaki Kürtleri sürmekti. Süper güçler de müsaadeli ışığı çaktılar. Türkiye kamuoyu ya olayı alkışladı veya sesiz kaldı. Sadece ozamanın HDP partisi şöylesine karşı çıktı. Haklarını yemeyelim: akademisyenlerin de bir kısmı suça ortak olmayacakları imza toplamasını yaptılar.

Bu gelişme K. Kıbrısı da içine aldı. Ozamanın Afrika gazesi konuyu direk aktardı. Yeni işkal girişimi olarak mahşete çekti. Sarayda olan Akıncı ise damıtıcı insan ölçekli açıklama yaptı. Barış dilekli ve “akanın su değil kan olduğunu” belirti. Her iki kesim de resmen potaya kondu. Erdoğanın Bursa seslenişi ile K. Kıbrısta yandaşlar Afrikaya saldırdı. Linç girişimi yaptı. Yüce meclis ise yemin törenine dahi ara vermedi. Tepesine aşiret bayrağı çekilmesine de bir bardak su içerek devam denildi. Eğer bir polis komutanı müdahale etmese, bugün başka olay konuşacaktık. Müdahale eden polis yetkilisinin ise başına gelmeyen kalmadı. Linç yapan kesim ise şöylesine denip sıyrıldı. Hala aranan denilip de tutuklanmayan kişiler ise unutuldu.

Bu olay iki önemli sonuca neden oldu: görüldü ki direk Erdoğan çağrısıyla gerçekleşen Afrika saldırısı, yargı falan dinlemedi. Polis ise seyreti. İkinci olay daha da değişken etkendi: Akıncının kitabı dürüldü. Seçimde de somut gerçeği oluştu. Akıncı kaybeti.

Bu konuyu hem uğranılan saldırı nedeniyle basının hatırlaması gerekirdi. Siyasetin de sınırının ne olduğu yüzleşmesinin sorgulanması acildi. Hiçbiri olmadı. Hatırlayan mı: cevabı zaten hafta içi yayınlarda mallumun ilanıdır.

***

Haftanın dokunmak istediğim ikinci konu ise yine bekleyip yankılarıyla birlikte ele almayı düşündüğüm iki ölümdü. İkisinin de tarihi sorgulama bakımından önemlidir. Birincisi, Sabiha Hikmet. Çoğunun aklında brakılmayan gazeteci Ayhan Hikmetin katledilen şekliyle geride kalan eşidir Sabiha hanım. Eşi Bayraktar camisinin bonbalanma olayını açıklayacaktı. Öldürüldü. Hem de yatakta uyurken. Gazetelerimiz bu katliyama pek dokunmuyor. Hatırlamıyor. Sabihanın başına gelenler ise başka bir utanç. Yine katliyamın atresini sadece bazı yerel kesimler değil bizat TC elçisi Emin Dırvana raporla belirtip istifa ediyordu.

Ayhan hikmetin eşi bu hafta hayata gözlerini yumdu. En azından ölüm nedeniyle ayni konunun da hatırlanması gerekirdi. Fakat koşullar tam bir karanlık zifirilikte. Çoğu bu geçmişi yaşamadı. Yaşayaşayanlar ise çıkar ve korku aşkına çoktan kafalarından sildirti. Çözümcüler dahil.

İkinci ölüm ise Alpay Topuzun ölümüydü. Yetmişdörteki bazı katliyamları önlemesi, rumlara yardım etmesi, bunları insan aydın anlayışla yapan çok az insanlardan biriydi. Onu da kaybettik. Paşaköy çevresindeki olanlar ve bazı gerçeklerin açığa çıkarılmasıda önemli rol aldı. Onu da kaybettik…

Ben yazıyı yazmadan önce Sevgül Uludağın makalesini de okudum. Sevgül haklı olarak sistem eksenlileri fazla dokunmadan, hatırlaması gereken sol ve aydın etiketçilere acı şikâyetçi oldu. Doğrusu da budur. Kıbrıs sorunu derken, yapılanların karanlık yönleriyle konuşurken, nedense bedel ödeyen, doğru iş yapanların hatırlanmaması, bizim gerçeklerden nedenli koptuğumuzu anlatır. Yetmez, çözüm veya barış sözlerimizin içi boş olmasını dahi oluşturur. Buda benim ek eleştğrim.***

Yirmidört ocak kararları, Uğur Mumcu katliyamı, Gramşinin yüzotuzuncu doğum gibi önemli tarihi günler akıp grçti. Unutmadan, Türkiyenin Yirmidört Ocak kararları orada uygulanıp Özal ile hızlanırken, K. Kıbrısta da en basitiyle sanayi holdink kapatılıyor, Koperatifler özerklikten arpalık çizgisine çekildi. Buda Yirmidört ocak kararlarının K. Kıbrıstaki önemli sömürgesel ilhak dönüşümünün yansıyışlarıdır.

***

Gelelim güncel genel sarsıntıya: hafta başı Amerikada Trump <Beyaz saraya girdi. Başkanlık koltuğuna oturdu. Daha ilk uygulamalarla nasıl bir yeni Amerika mesajını da şaka olmayıp gerçek olduğunu kanıtladı. İklim zirvesinden çekildi. Dünya sağlık örgüüne elvedasını da yayınladı. İklim konfrransından çekilirken ki yeni adımıyla enerji araştırmalarına serbeslik getirdi. Çevre koruma ilkelerini de kaldırdı.

Amerikada her doğana vatandaşlık da tarihe karıştı. Birçok kesimin Amerikan yurttaşlığı için Amerikaya gidip doğum yapması da artık cazip olmayacak. Göçmenler konusu ise şimdiden deprem davetiyelidir. Önemli tarihi sırlar için de kiprit çaktı: Kenedilerin ve Luterkinin katledilmelerinin dosyalarının açıklanacağı dendi. Söylendiği gibi sansürsüz tümü açıklanırsa, tarihi birçok karanlığa daha net yanıtlar da bulunacağı kesin. Onun için Amerika resmen kendi ifadesiyle yeni döneme giriyor. Tabi aflar da başka bir durum. Hele de parlemento baskını da buna eklenirse.

****

Bunlar olurken, İsrail de öteki fırsatı kulandı. Batı Şeryada, başta Cenin kanpında ölüm saçıyor. İsrailin Batı Şeryayı ilhak etme planı gizli sır değildir.

En son olarak: Türkiyedeki Kartalkaya otel faciyası. Tam bir Türkiye resmi göstere göstere olanlar ve devlet aygıtının ısrarla oynadığı siyasal rant dansı artık kral çıplağın da ötesinde. Yanarak ölen insanlar, rant hesapları ve hala direk sorumlu olanlardan brakın istifayı hala yalanlarla öteki suçlu yaratma çaaları sürüyor. Tam bir Türkiye biriken siyasal rant gerçeğinin taplosuydu seyredilen.

YORUM YOK

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

Exit mobile version