Ana Sayfa yaklaşımlar Özkan Yıkıcı İki saatlik sıkıyönetim – Özkan Yıkıcı

İki saatlik sıkıyönetim – Özkan Yıkıcı

Reklamlar

Dünya Suriye ve Ukrayna savaşına yoğunlaştı. Türkiye, kendi sorunlarıyla adeta kuşatılıp boğuldu. Yetmezmiş gibi de bir de yeni Halep hareketiyle Suriye gerçeği de su yüzüne çıktı. Dünya ise Trumpu bekliyor. Trumpu beklerken de Baydın akla gelmeyen savaş yayılma planlarını ortaya seriyor. Tam da dünya kendinen has gelişmelerle, ona göre tahminlerle uğraşırken, ekonomiler deprem derecesinde hissedilirken, Güney Kore birden öne çıktı. Pek de alışımayan haberle meraklar da artı. Enazından, G. Koreyi bilenler ikibin yılından beri pek de darbe veya otoriteleşme ağırlıklı bilgi gelmiyordu. G. Korenin otoriter faşist durumu doksanlardaki sokak mücadelesiyle geriledi. Doksansekizde seçimle gelen sol başkan ise epey demokratikleşme adını ve toplumsal denetim örgütsel dengeyi de kurdu. Böylelikle bir dönemin otoriter faşist ülkesi Güney Kore özellikle sokağın birçok yolsuzluk başbakanını hapse gönderen ülke konumuna geldi.

Böylesi bir görünüm oluşturan G. Kore ansızın ülkede sıkıyönetim ilanı haberiyle şoke oldu. İyon Sukiye saraydan yaptığı açıklama ile sıkıyönetim ilan eder. Ülkenin güvenliği ve Kuzey KOreye karşı kendilerini koruma bahanesini de eklemeyi unutmadı. Belirtiğim gibi: dünya böylesi durumu G. Koreden beklemiyordu. Gerçi, İyoneği Trumpa benzeten davranışları bolca vardı. Ama yine de beklenmiyordu. Konuya biraz daha yakınlık gösterince, şu önemli gelişmeyi de yakalarız. Yılın başında yapılan parlemento seçimini Demokratik güçler kazandı. Bunlar sol eylimliydi. Bir anlamda, saray ile parlemento ayrımı derinleşti. Sukiyenin bazı baskıcı yasaslarına parlemento onay vermedi. Uygulanan K. Koreyle gerilim stratejisi de kamuoyu tarafından endişeyle karşılaşılıyordu. Ayrıca ABD projesi olan Pasefik itifakına da muhalefet pek sıcak bakmıyordu. Önceden belirtiğim gibi de Trump tavırlı başkan adeta çelişkileri derinleştiriyordu. Hele kulandığı dil ve K. Koreye karşı açtığı yeni iha probaganda saldırıları muhalefeti de derinden etkiliyordu.

Sonuçta benzerleri gibi de davrandı. İyon sıkıyönetim ilan ediyordu. Böylelikle birden parlementoyla karşı karşıya geliyordu. Devreye polis ve ordu girmeğe çalışırken, halk sokağa çıktı. Parlemento önünde buluştu. Açıkça parlemento çoğunluğu sıkıyönetime izin vermeyeceğini açıklıyordu. Demokratik güçler partisi vekilerini meclise halkı da sokağa çağırdı. Karşılık da onca beklenmemezliğe karşın etkili hızlı tepki geldi.

Sonuçta, ilan edilen sıkıyönetim, bizat ilan eden başkan tarafından geri alındı. Şimdi böylesi davranış sonrası, muhalefetin tepkisinin nereye dek gideceğidir. Daha önceki deneyimlerde yeri geldiğinde uzun vadeli sokak eylemleriyle başbakanların keleri alındıydı. Zaten son seçimle yeniden sol eksenin parlementoda güçlenmesi de önemli mesajdı.

Yazıyı bitirmeden birkaç önemli noktaya dokunalım. Ototoriter rejim sonrası G. KOrede seçimlerde bazen sol bazen sağ adaylar kazanıyordu. Sol adaylar kazanınca, K. Koreyle ilişkiler düzelmeye yöneliyor. Kamusal alan genişliyor. Sosyal haklar genişliyor. Sağ lider kazanınca resmen K. Kore ilişkileri geriliyor. Savaş tahminlerine ulaşan haberler gelmeğe başlıyor. Özelleştirme ve daha Amerikancı tutumlar etkin oluyor. Umutmayalım: G. Kore bizat batının müdahalesiyle ayrıştırılan Korenin ürünüdür. Ülkede Amerikan güçleri var. en yoğun askeri yığınak Korede hala mevcut. Amerika elinden gelen tutumla, ülkenin hala tam bağımsız davranmasına engeldir. Nitekim zaman zaman sol liderlerin olduğu dönemde, ABD kriz oynuna rağmen G. Kore bunu engeleme derecesine çekmeği başarıyordu. Buda ülke koşulları bakımından önemlidir. Unutmadan: İyon, Çinle ilişkileri de geriyordu. Bir anlamda Amerikanın Pasefik stratejisinin ön kale roluna da hazırdı.

Kısaca, Güney Korede ilginç gelecek sıkıyönetim ilanı kısa sürdü. Uzasa en azından K. Koreyle gerilimi de ateşlemeye adaydı. Fakat, gerçekten halk sokakta ve muhalefet de parlemento direnişiyle kamusal desteğe ulaşmasını kesti. Buda Trump tipi veya Belsanaro anlayışlı liderlerin neler yapabileceği ile halkın nasıl durduracağının da örneği oldu. Bilmem herkes hisesine düşeni aldımı.


Yeniçağ sitesinden daha fazla şey keşfedin

Subscribe to get the latest posts sent to your email.

YORUM YOK

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

Exit mobile version