Suriyede Esat rejimi çöktü. Çöken rejim ardından da elbet kazanan lehine lafların da algılaşması kaçınılmazdır. Fakat bu arada önemli gelişmeler de devam eder. Herkes ağırlıklı çöküş ve sonrası yorumlar yaşarken, siyasal fırsatçılık da roluna devam eder. Bu kaçırılırsa, gelecek olgularından kopma tehlikesi de oluşturur. Şimdilik fazla önemsenmeyen bazı durumlar, he olayın nedenleri hem ede gelecek öngörülerde önemli yalınsamaya da açıktır. Bu yazımda bazı önemli durumlara dikat çekecem. Tekrarlar veya gelişmelerin bir kısmı zaten bizim medya dışında raslamanız münkündür..***
Kısa bir hafıza algı tutsaklığına dokunma: şu anda Şama ele geçirken yapı HTŞ. Güneyde ve Kuzeyde işkalci gibi hareket eden ülkelrin de tutumu malum. Proje Bop. Peki, bu oyunculara rağmen, nasıl olur da Suriye geleceğindeki öngkörüde demokrasi ve devrim kavramı kulanılır? Hep bu konuda aldatmalar oldu. Libya, ırak, Mısır, Afkanistan vesayre yerlerde yaşanıp kimini altan durumlar oldu. Yine de probaganda algı operasyonlarının esiri olunup kalınıyor.***
Dikatinizi çektimi: ordu kurşun atmadan Şamı teslim ediyor. Peki diyebiliriz ki yönetim bööyle karar aldı veya ordu yıprandı bahanesini ekleyip geçiştirmek mümkün. Ama devamına kimse dokunmuyor: şama giren HTŞ başbakan tarafından nerede ise karşılandı. Arşılıkılın açıılamalar oldu. Görüşme yapıldı. Normal şartlardaki gibi devir teslim edildi. Herhalde Suriye yaşananları biraz bilen birileri, bunun nasıl olur da böyle davranıldığı kuşkusuna düşmesi normaldır. Ozaman şu şüpe daha da ateşlenir: önceden pazarlık yapılıp anlaşıldı. Zaten kaçan Esat ve çevresidir. Bakanlar yerinde. HTŞ gibi yapı da onlara dokunmuoyor.****
Gelelim iki önemli gelişmeye. Suriyede Şam HTŞ eline geçer. Herkes gelecek öngörülere düşer. Ama Suriye gerçekleri hayatda devam etmeden de olanaz gerçeğinde. İsrail durmadı. Golandaki tanpon gölyeği aşarak yeni tanpon peşinde. Kısa özüyle işkalerle toprak genişletiyor. Doğaldır yıkılan rejim nedeniyle direniş te yok. İsrail zaten her an toprak kazanma ve Golanın tümünü ele geçirme peşinde olduğunu açıklıyordu.
Yine, İsrail Suriye topraklarında bazı yerleri bombalıyor. En başta da silah depolarını. Ayrıca Lübnan Suriye sınır yolunu da menziline koydu. Tabi ki Suriyede çöküş nedeniyle bunların haber etme derecesi de sıfır. Suriyeden bazı yerler alınıyor. Bazı yapılarla tanpon veya sınırdaş olma hedefi de var. aslında İsrail tarihi siyasal kazanımını da gerçekleşti. Kendiyle savaş halinde olan tek ülkeği bitirdi. Rejimin yıkılmasını sağladı. Genel hedefi olan iran yolunu da açtı. Aradaki önemli direnç noktasını kırdı. Bu yüzden çoğu çevre son Şam işkaliyle kazanan en önemli ülke, israildir deniliyor.***
İkinci nokta da Kuzeyden: güneyde İsrail Suriyeden kapuşari kapacağını alırken, kuzeydeki Türkiye yapılı SMÖ de harekete geçti. Özellikle SDG elinde olan bazı yerleri almaya başladı. Telrıfat direnmeden çeçekinildi. Ancak öteki önemli Mengüçte hala yazı yazılırken çatışmalar devam ediyor. Elbet SMO önceden böyle saldırı yapamazdı. Tabi arkasındaki Türkiye gerçeği de vardır.
Şimdi aradaki boşluk ve Türkiye hedefleri de eklenerek, SDG elinden bazı yerleri alma, Petrol kaynaklarına izin verilirse ulaşıp, adeta yeni kazanan hanesine konulma peşinde. Bir ablamda Suriyenin iki işkalci gücü biri direk ötekisi yaratığı işbilikçi örgütlerle toprak genişletme peşindedir. Gelecek Suriye hesaplarında rollerini artırma ve bölgesel güç oynunda güçlenme peşindedir.
Görüldüğü gibi, Suriyede Esat bitti. Ama rakipleri ve komşuları önemli bir hesaplaşma peşinde. Hep Suriyenin toprak bütünlğğü deniliyordu ya bunun işkallerin yasalaşması olduğu da kesin. Aslında net oynadılar. Suriyenin yıkımında israilinndirek müdahaleleri, HTŞ Türkiye kontrolü bölgede güçlendirildi. Yurdışından cihatçılar dahi taşındı. Ukraynalı ve Fransız uzmanlar eğiti. Bunlar hep Türkiye üzerinden olduğu da kesin. Şimdi Suriye bun yapılanış BOP projesinden ayrı düşünülemez. Net olan İsrail artık net olarak Ortadoğu dizayininin merkezi gücü oldu. Hedef ise iran.
Bu arada: Kıbrısta her iki tarafta da Suriyeliler var. şu veya bu şekilde yaşıyor. Bunlar insan kaçakçılık rantının da tatlı kazancıdır. Güney biraz olsun konuşuyor. Fakat, Kuzeyde ayrı dünya havası esmeye devam ediyor. Ama hep uluslararası koşullar lafı da paslanmış demire dönen dil versyonu satışında da yer bulmaya devam ediyor.