Uluslararası ceza mahkemesi kararı üzerine – Özkan Yıkıcı

İsrail resmen Gazze soykırımına girişirken, konuyu GüneyAfrika Uluslar Arası ceza mahkemeine taşıdı. Mahkeme önce ön kararlar aldı. Kimi destek kimi de karşı çıkıyordu. Fakat, son karar artık konunun ciddiyetini de oluşturdu. Tek önemli sorun, kararın uygulanıp uygulanmayacağıdır. Mahkeme kararına göre başta Metanyahu, eski genelkurmay başkanı ve Hamasın bir lideri hakında tutuklama kararı verildi. Çünkü, yargılam

Uluslararası mahkeme kararı üzerine

İsrail önüne geleni tepeliyor. Soykırıma varan saldırıları göz göre göre yapıyor. Yeni saldırı hedeflerini, katliuamlarla oluşturuyor. Yeni Ortadoğu sınırlarını çoktan aştı. Gazze, artık soykırımın gerçekleştirildiği alan olarak çoktan tarihe yazıldı. Üstelik moderindevlet denilen gelişmiş kapitalist ülkeler de destekliyor. Kınama kararı dahi aldırtılamıyor. İsraile karşı çıkanları da inanılmaz yaftalamalarla ve baskı uygulayarak susturmaya çalışılınıyor. Bu bir yılı aşan dönede hep açıkça tekrarlanıyor.

Bu arada Güney Afr,la cumhuriyeti konuyu Uluslararası mahkemeye taşıdı. Girişte önemli kararlar alındı. Karar soykırım eksenine oturtuldu. Savaş kıyımı ve insan haklarına karşı ilkeleriyle yargı başladı. Arada duyulsada pek de fazla gündemde kalmadı. Fakat son karar oldukça önemli hale konuyu taşıdı. Mahkeme, İsrail başbakanı ve genel kurmay eski başkanlarının tutuklanmasına karar verdi. Bir de Hamas lideri ayni kararda var. davası olan Haney ve Muhamet ise öldürüldüğü için dosyadan çıkarıldı.

Karar elbet ankı getirdi. Üsrail başbakanı Metanyahu, bu defa Uluslararası mahkemece tutuklanıp ceza alma aşamasına da geldi. Bilindiği gibi Metanyahu, israilde de yolsuzluktan yargılanıyor. Savaş olmasa hapis yapma olasılığı da var. şimdi ikinci ayak da oluştu. Budefa da savaş ve soykırım suçuyla ceza alma olasılığı hem de uluslararası mahkemede ortaya çıktı. Onun için Metanyahu savaşa devama daha çok sarılacak. Önemli tehlike ise yurtdışı gidişlerinde belirlinülkelerde tutıklanma tehlikesinin de oluşmasıdır.

Olayı daha iyi anlamak için, mahkeme konusunda biraz daha konuyla alakalı bilgi ekleyelim. Aslında mahkeme, daha çok Amerikan yanlılarının istreği ile kuruldu. Hedef en başta Yugoslavyadaki kesimleri yargılamaktı. Devaında da Roma ilkelerine dayalı işlevi uluslarlarasılaştırarak, kurumsal hale getirildi. Tabi ki anlaşmayı imzalayıp, kararları tanıyacağını söyleyen ülkelrri bağlama ilkesi de eklendi.

Yüzyirmidöet ülke imzaladı. Başta İsrail ve Amerika, Türkiye Rusya bunu imzalamadı. Bu nedenle bağlayıcılık ümzalayan ülkelerle geçerlidir. Yalnız, karar alındığı zaman imza atan ülkelere gidildiğinde tutuklanma olasılığı da vardır. Nitekim Sudan eski diktatörü Elbeşir, Türkiyeye tutuklanma emri olmasına karşı gider. Erdoğan onu tutuklama bir yana, iyi bir karşılama ile ağırlar. Şimdi Metanyahu için durum şu yönden tehlikeli. İmzalayan ülkelere gidildiği anda tutuklanma durumu olma şansı var. onun için alan daraldı. İçte hapis yatma ve dışta tutuklanıp soykırımla yargılanma ikilemi. Bundan dolayı, koltukta kalmak ve koltukta kalmak için de savaşa devam etme silahı vardır.

Bu karar nir anlamda sistemin çokça kulandığı hukuk ifadesinin de sınanmasıdır. Mahkeme yargılamaya geçmek için, ilgili kişilerin tutuklu hale gelmesini gerektirmektedir. Laheydeki mahkeme başlangıçta hep sistem karşıtlarını düşünerek kurumsallaştırırken, gün gelir bu mahkemeyi kural-nların taraftarlarını da kemer sarar. Fakat önemli nokta, bu mahkemenin de kurulmasında ABD öncülük yapar. Ancak, mahkeme ilkelerine bağlılık imzası da atmaz. İstediğini yargılar fakat kendini bağlamayan ikili yüzü yeniden karşımıza gelir. Daha önemlisi, Putin için kararı Amerika hemen alkışlarken, İsrail ile alakalı Metanyahu kararını da eleştirior buda başka gerçek.

Elbet bu karar şimdilik önemli. Uygulanması ise ayniç şekilde zor. Metanyahu için ise daha da sıkışma demektie. Üstelik belirtiğim gibi içte de yolsuzluk savası vardır. Bunlar oldukça önemli. Ama Metanyahuyu kaç ülke kendi topraklarına gelince tutuklar, oda başka konu. Ama yine de AB içindeki bazı ülkeler şimdiden tutuklayacaklarını belirtiler. Fakat anlaşmahyı imzalayıp tanıyan Almanya dahi uymayacaklarını belirti. Üstelik sosyaldemokrat başbakanlı almanyada söz etmekteyiz.

Kısaca, Ortadoğu savaşındaki en kanlı katliamları yapan İsrail başbakan ile eski savunma bakanı resmen uluslararası mahkemece tutuklama kararına takıldılar. İlerde ne olur, güçler dengesine bağlıdır. Ama tarihi sayfa olarak önemlidir. Amerikanın da sistemsel kontrolundaki önemli eksikliği de işar3et ediyor. Tüm bunlar yine de israilin bugün Gazzedeki yıkıma deam etme tutumunu da etkilemediği de kessin. Bakalım devamında neler olacak.anın artık sürdürülmesi için, sanıkların tutuklu olması gerekiyor.

Bu karar tam da israilin önüne gelene saldırırken, dilediğini bonbalarken, keyfi soykırımı alaycı şekilde uygularken, uluslararası alandan böyle karar çıkması gerçekten önemli…