Ana Sayfa yaklaşımlar Özkan Yıkıcı Yok etme yarışında ki ormanların durumu – Özkan Yıkıcı

Yok etme yarışında ki ormanların durumu – Özkan Yıkıcı

Reklamlar

Küresel ısınmayla oluşan doğa olaylarındaki sıçrayış ile rant aşkıyla doğa katliyamları, hızla yoluna devam ediyor. Yazın gelişiyle artan orman yangınları, ayni şekilde ayni alanları rarnta açma sermaye hamleleri tek noktada buluşuyor: Kapitalizmin kar hırsı her yanımızı kuşatmaktadır..

Konuyu fazla görüşlerle doldurma niyetim yok. Hemen günlük örneklerle somutlamaya geçecem.

K. Kıbrısla başlayalımm mı: genelikle evden çıkıp şehire doğru giderken, göstere göstere katledilen orman hikayesi ile tanıklaşıyorum. Hani şu meşur Küliğe hikayesi var ya:.. Sanki başka yer yokmuş gibi davranıldı. Elb et amacın ne olduğunu çoğu kesim gibi, bende biliyorum. Öyle ki büyük ve zözenle oluşturulan orman yeri, küliğe aşkıyla biçildi. Şöylesine birkaç laf denildi. Ama unutuldu. Öyle ya olayın özünde olana yaklaşmak “cız” gibi oldu. Nitekim, Lefkoşanın güzel ormanlık ve nefes alınacak yerlerden biri, kibir ve gösteriş kültürü üzerinden yok edildi.

Buna benzer olayları son dönemde iskelede de yaşanmaktadır. Aynen zamanında Beşparmakların başına gelen gibi. Ayni yazın sıcağında şu duyuruları da duyuuyorum: ormanları koruyalım. Orman yangınlarına dikat. Yangın olurken de yetersizlikler ve “ciyerimiz yanıyor” laflarını da söylemeği çok severiz.

****

Konunun çakıştığı bir başka önemli Türkiye kenti var: Muğla. Orman yangınları orada da yaşanıyor. Sanki her yıl tekrar etme geleneği oluştu. Bunları söndürmek için de çabalar sürüyor. Ama, bu yıl yine Türkiye paradoksları karşımıza geldi. Bir aynda orman yangınları ve söndürme uğraşları oluyor. Öte yanda sermayenin kar aşkına devlet güçleri aorman katliyamı için harekete geçiyor. Köylelüler direniyor. Bunların üzerine polis ve Jandarma gönderiliyor. Ağacı kurtarmak için yaşlıların dahi ağaca sarılma resimleri yayıldı. Ama, devlet kararlı: ağaçlar kesilip sermayenin rant hırsına devredilecek…

Bi direnişçi şu tarihi buluşmayı haykırdı: üstümüzden uçak geçiyor. Yangını söndürmeğe gidiyor. Burada ise jandarma ve öteki devlet güçleri, ağaçları katletmek isteyenlerin yanında ormanı koruyan köylülere saldırıyor. Bu ilginç birleşme deyil mi?

****

Dünya orman yangınlrını artık her yıl bol keseden duymaya alıştı. Şu anda Yunanistan, Türkiye, Fas ve Tunus yanıyor. Başka ülkelerden de haberler geliyor. Ciyerlerin yandığı vurgulanıyor. Hele benim de gitmeği planladığım Rodostaki yangın yıkılan hayalerimin de içinde yanşını yaşıyorum.

Öte yandan, sermaye daha fazla kar aşkına ormanları katlediyor. Dünyanın nefes borusunu kesmekle meşkul. Hepsinin buluştuğu temel nokta, Kapitlizim. Küresel ısınma ve sonrasında ne olacağı yaklaşık kırk yıldır söylendi. Dolarlarla örtüler. Ormanlar ise kar aşkına yine sermaye lehine yakılıp yıkılıyor. Eklemeden olmaz, küresel ısınma veya iklimlerin bozulması yine sermaye politikalarının sonucudur. Kar etme, durdurmak için kaynak vermemeleri gelişmesi sonrası, dünya iklimleri bozuldu. Isınan dünya resmen doğa olaylarını dda tetikledi. Yazdaki ısı artışı ayni zamanda yangınların daha kolay yayılmasını da ekledi.

Yunanistan pratiği ile şu gerçek de vurgulanır: özeleştirme ve kar nedeniyle ormanların kamusal alandan çıkarılması sonrası, yağma ve darmadağın etmeler yoğunlaştı. Kasti yangınların dahi çıkarılıp, yangın sonrası arazilere el koyma tutumlarının da oldukça yaygın olduğu da inancı var.

Yine de K. Kıbrısa dönüyorum. Dereboyuna doğru giderken, ağaçlar seyredilirken, en azından bunlar da kesilmesin denilirken, ansızın birileri siyasal abartı kibiriyle “küliğe” yapılması diyerek hepsinin adına “fatiha” okundu. Şimdi hem de sınırda Küliğe yükseliyor. Ülkede mali sıkıntı varken, elektrikte her türlü beceriksizlikler savrulurken, yine de Küliğe yükseliyor. Katledilen ağaç mezarlığının üstünden gövde gösterisi yapıyor. Zaten, adı da kaçak yapıdır. Yasal prosedür falan da takan yok. Ama yurtaşa da yasaya uy deniliyor.

Kısaca, bir yaz daha yaşıyoruz. Ormanlar yanıyor. Nedenleri çok. Temel artış nedenlerinden biri küresel iklim bozulması olurken, ötekisi de rant aşkının tatlı karlarıdır. Ne acıdır ki her ikisinin de bazı yerlerde birlikte yaşanmasını da izliyoruz. İnsanlar ise alıştı. Hat da kendi yeşil alanlarının dahi ranta açılmasını istiyorlar. Yakarak arsalaştırıp birçok rantlar hayaleri artık normalleşti. Kapitalist gerçekliğin basit insan ölçeğine indirgenen yaşanırlıktır.

Kapitalizmin özünde olan gerçeklikler, bozdurtulan iklimlerden tutun,rant aşkıyla yapılan katliyamlar, saydamlaşıp karlarla birlikte hala karşılık buluyor. Bunlar devam edip nefes almamızı, sokağa çıkamama hava sıcaklık gerçeğinde bizi kısgaca aldı. Kimse gerçekleri konuşmadan, sadece kendine gelen sıcaklık etkisiyle maraziler okuyor. Ama, ayni sistemi de en iyisi diye alkışlıyor. Orman katliyamı üzerinden ezan sesi de bir başka gelecektir!


Yeniçağ sitesinden daha fazla şey keşfedin

Subscribe to get the latest posts sent to your email.

YORUM YOK

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

Exit mobile version