Peki bunları bırakalım da şimdi Türkiye tarihine bakalım. Türkiye Kurtuluş Savaşı Tarihinde savaşın sadece Anadolu Türkleri tarafından hiçbir yerden dayanışma görmeden yapıldığı söylenmekıtedir (Aslında SSCB’nin dayanışması ve yardımları da es geçilmektedir,u.ı) ama maalesef gerçekler bunlar değildir. Savaşta Anadolu Türkleri savaşı kazansın diye Yunanistan’daki işçi sınıfının da bu Kurtuluş Savaşı’na katkısı olmuştur.Aşağıdaki olaylar bunun bir resmi delilidir (Bk. 30 Ağustos Neyin Zaferi?,30 Ağustos,2014,Siyasi Haber, Tamer Çilingir).
“1922 yazında, bozgundan biraz önce, aralarında Polopulos’ta olan 25 asker savaş karşıtı, eylemliliklerinden dolayı tutuklanıp, “vatana ihanet” suçlamasıyla askerî mahkemeye sevk edildi. Ama kısa bir zaman içinde cephenin kırılması ve ardından çok hızlı çözülmesinden dolayı Ordu’dan arta kalanlarla birlikte İzmir Cezaevi’nden Atina’ya geldiler.
Bu sıralarda Yunanistan’da da savaş karşıtı gösteriler ve grevlerde giderek arttı. Savaş karşıtı taleplerle gündelik talep arasında bağlantı kuran işçi eylemleri gerçekleştirildi: 1921’de Bolos’ta büyük bir işçi hareketi başladı, ancak 15 Şubat 1920’de liderliğin Tüm İşçiler Birliği’nde yaptığı iki günlük toplantının ardından, tam zirvesindeyken, bastırıldı. 1921, 1 Mayıs’ında Selânik’te büyük bir gösteri düzenlendi ve greve çıkıldı. Küçük Asya’ya giden bir alay ayaklandı ve göstericilere katıldı.
1921 Kasım’ında Elektrik İşçileri Federasyonu çalışanları greve çıktılar. Ekonomik talepler yanında savaş karşıtı talepler de ileri sürüldü. Mecliste bu konuya ilişkin başbakan konuşurken elektrikler kesildi ve tartışmalar durduruldu. Ekonomik durumun giderek daha da kötüleştiği takip eden dönemde, 21 Şubat 1921’de demiryolları işçileri greve gitti. 1920’den itibaren ekmek fiyatı bir yılda üç kez arttı. Fiyat endeksleri % 30-50 yükseldi.
Cephe gerisinde 90.000 civarında asker ve yoklama kaçağı vardı. Bunların büyük bir bölümü parti tarafından silâhlı gruplar hâlinde, dağlarda tutuluyordu. Yerel jandarma güçleri onları yakalamakta zorlandıkça, hükümet cepheye göndereceği birliklerden ek takviye ayırmak zorunda kalıyordu”.
Peki aşağıdaki haberi de okursanız Resmi Tarihlerin ne kadar değişmesi gerektiğini Türkiye basınından demokrat insanlar bizlere isbat etmektedirler…
“Şair Tuğrul Keskin’in ‘Zito i Epanastasis’ (Yaşasın İsyan) adlı kitabıyla yeniden gündeme gelen ve İzmir ’in işgali yıllarında, “ Anadolu ’nun işgali İngiliz emperyalizminin bir oyunudur”, “Kardeşime kurşun sıkmam” dedikleri için İnciraltı’nda Yunan Krallığı’nca kurşuna dizilen 200 sosyalist Yunan askeri, ölümlerinin 94. yıldönümü olan 4 Ocak saat 13.00’te katledildikleri yerde barış şiirleri okunarak ve Ege Denizi’ne karanfiller bırakılarak anılacak.
“ANADOLU HALKINA KURŞUN SIKMAYIZ”
Anadolu’nun işgali sırasında, “Savaşa hayır” dedikleri için kurşuna dizilen ve şair Tuğrul Keskin’in yeni şiir kitabı Zito i Epanastasis’te (Yaşasın İsyan) tekrar gündeme gelen Yunan askerleri, katledildikleri yer olan Balçova İnciraltı sahilinde şiirlerle anılacak. Dünya tarihinde benzerine pek rastlanılmayan olayda, silah altına alınan Yunan gençleri savaşmak için Pire Limanı’ndan kalkan gemilerle İzmir’e getirilmiş, Anadolu’nun işgaline ve emperyalist paylaşıma karşı çıkarak, savaşmak istemeyen 200 asker, Yunan askeri makamlarınca İnciraltı sahilinde kurşuna dizilmişlerdi. Olay, Yunan Genelkurmay Başkanlığı arşivlerinde vatana ihanet olarak arşivlenmişti.
Şair Tuğrul Keskin, son kitabı ‘Zito i Epanastasis’i (Yaşasın İsyan) öldürülen askerlere ithaf etmişti.
İLK KEZ ANILACAKLAR
1921 yılının Ocak ayının birinci günü gerçekleşen katliam, 4 Ocak 2015 Pazar günü bir şiir etkinliği ile ilk kez anılacak. 4 Ocak’ta barış şiirini yanına alan İzmirli şairleri ve yürekli insanları beklediklerini ifade eden Tuğrul Keskin, “Kardeşime kurşun sıkmam dedikleri için öldürülen askerler, iki ülke arasındaki kardeşliğin defne dalıdır. Tarihimizde yer alan bu trajik olayı yeniden hatırlatarak, Ege’nin iki kıyısı arasındaki dostluğu daha da güçlendireceğimize ve günümüzdeki pek çok kavram kargaşasına da ışık tutacağımıza inanıyorum. Bunun için 4 Ocak Pazar günü saat 13.00’da İnciraltı Sahili’ndeki Barış Manço Köprüsü’nde buluşarak, bu güzel insanlara şiirler okuyalım istiyoruz ve bütün İzmirlileri o gün, saat 13.00’da Barış Manço Köprüsü’ne bekliyoruz” diyor.
Bu iki haber bize düşman bellediklerimiz arasında da birçok dostumuz olacağını açıkça ifade etmektedir…