Tufanlı’yı cezaevi çıkışında sabah saat 8.00’den itibaren Cezaevi önünde toplanan Vicdani Ret İnisiyatifi üyeleri, arkadaşları ve ailesi karşıladı.
Haluk Selam Tufanlı cezaevinden çıkışında basına yaptığı açıklamada, “Bu sadece benim mücadelem değil, bu Murat Kanatlı’nın mücadelesi de değil, Halillerin de değil. Bu hepimizin mücadelesi. Bu mücadeleyi veren insalıktır. Günün sonunda bu mücadele tüm hakları kazanacaktır. Vicdani ret hakkını kazanacaktır. Onlar istese de istemese de, bizim direnmemiz karşısında bu hak kazanılacaktır” dedi. Tufanlı “Başından beri söylediğimiz gibi amacımız; bu insanlık ayıbı olan savaşları ve bu savaşlara yol açan zihniyetleri, militarizmin kendisini kurutmaktır. Bu kurumun kendisine karşı verdiğimiz bir mücadeledir. Savaşın insan kaynaklarını çürütmeye yönelik bir şeydir ve dünyanın birçok yerinde vicdani ret bir insan hakkıdır ve bizde bu coğrafyada bu hakkın geçmesi için mücadelemizi sonuna kadar götüreceğiz” dedi.
Tufanlı, yüklenen toplumsal değerlerin, erkeklik ve kadınlık rollerinin, toplumsal cinsiyet rollerinin, yaşananlarla yüzleşmemizi engellediğini vurgulayarak “Bize yüklenen toplumsal ve milli değerleri gerçeklerle kıyasladığımız zaman ve karşılaştırdığımız zaman biraz farkına varabiliriz. Bir insan, bir insanı neden öldürmek ister, neden öldürmeyi istesin ya da canını neden feda etsin. Bunları sorguladığın zaman vicdanın rahatsız olmaya başlar. Aslında mahkemede de onu görüyorum, savcı da ve yargıç da kendilerinin de yaşadıkları bu süreçle yüzleşmekten çekiniyorlar, düşünmek bile istemiyorlar” dedi.
Vicdani Ret İnisiyatifi Aktivisti Murat Kanatlı, bazı basın yayın organlarının canlı yayını bağlandığında yaptığı açıklamada Tufanlı’nın cezaevinden geç çıkarıldığını belirterek bu durumu eleştirdi.
Tufanlı’nın sayım yapıldıktan hemen sonra çıkarılabileceğini ancak cezaevi yönetimi tarafından serbest bırakılışının geciktirildiğini söyleyen Kanatlı, “bu iyi niyetli bir yaklaşım değildi. Normal mahkumlarla aynı muamele yapıldı. Daha duyarlı olunmalıydı” dedi.
Kanatlı, Haluk’un cezaevinde olduğu sürece birçok eylem gerçekleştiğini, milletvekillerinin tüm yaşananlara duyarsız kaldığını da belirterek eleştirilerde bulundu.
Kanatlı, “polis ve cezaevi yönetimi bunun düşünce özgürlüğü ihlali olduğuna gözlerini kapattı. İçişleri Bakanlığı, cezaevi yönetimi ve polis yeterli duyarlılığı göstermedi. Aksine bunu bir güç gösterisi olarak yansıttı. Bu durum demokrasi açısından üzücü” dedi. Murat Kanatlı, gelinen aşamada mücadeleyi uluslararası platformlarda sürdüreceklerini de ifade etti.
Yeniçağ sitesinden daha fazla şey keşfedin
Subscribe to get the latest posts sent to your email.