Ana Sayfa vicdani red Haluk Selam Tufanlı tutuklandı Haluk Selam Tufanlı için küresel eylem

Haluk Selam Tufanlı için küresel eylem

Reklamlar

nicosia Haluk Selam Tufanlı’nın vicdani ret hakkını kullanarak seferberliğe gitmeyi reddetmesi üzerine askeri mahkemede yargılanıp 10 gün hapis cezası almasına tepkiler büyüyor. Avrupa Vicdani Ret Bürosu 9 Aralık, Salı gününü Haluk Selam Tufanlı ile dayanışma için uluslararası eylem günü ilan etti. Bu çerçevede, saat 18.00’de Kuğulu Park’ta toplanan örgütler, “Ordulara ne bir saniye, ne bir kuruş” “Öldürünmeyin, öldürmeyeceğiz” yazılı pankartlarla elçilik önüne yürüdü. Elçilik önünde 18 örgüt imzalı ortak açıklama okundu, Studio 21 protesto içerikli dans gösteri gerçekleştirdi. Daha sonra buradan Lokmacı’ya yürüyen grup, ara bölgede Güney Kıbrıs’tan gelen grupla buluştular. Orada militarizm ve savaş karşıtı sloganlar atılırken, Güney Kıbrıs’tan gelen bir aktivist yola yazı yazmak isteyince BM görevlileri tarafından uyarıldı ve elindeki sprey boya alınmak istendi. Grup sloganlarla BM’yi de protesto etti.

 

Ortak açıklama

Kuğulu Parkta toplanan örgüt temsilcileri ve aktivistler ilk önce TC elçiliğine yürüdü. Burada KTÖS Başkanı Semen Saygun 18 örgüt imzalı ortak açıklamayı okudu.

KTÖS, KTOEÖS, Türk-Sen, DAÜ-SEN, DAÜ-BİR-SEN, Basın-Sen, Çağ-Sen, HASDER, Devrimci Komünist Birlik, Baraka Kültür Merkezi, Mezopotamya Kültür Merkezi, Kıbrıs Pir Sultan Abdal Kültür Derneği, EMAA, YKPfem, Feminist Atölye FEMA, TDP, BKP, YKP imzalı ortak açıklama şöyle:

Öldürmeyi reddeden bir kişi daha cezaevinde! – Haluk Selam Tufanlı yalnız değildir

Vicdani ret kişinin ahlaki, dini veya siyasi görüşleri nedeniyle silahaltına alınmayı reddetmesidir. Hukuki olarak, vicdani ret hakkı öncelikle Evrensel İnsan Hakları Beyannamesi’nin 18. maddesi, Birleşmiş Milletler Uluslararası Medeni ve Siyasi Haklar Sözleşmesi’nin (Medeni ve Siyasi Haklar Sözleşmesi) 18. maddesi ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin (AİHS) 9. maddesinde belirtilen “düşünce, vicdan ve din özgürlüğü” kapsamında değerlendirilmektedir.

Bu çerçevede Medeni ve Siyasi Haklar Sözleşmesi’nin denetim organı olan Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Komitesi’nin 22 numaralı Genel Yorumunun (1993) 11. paragrafında zorla silahaltına alınmanın kişilerin din, vicdan ve inançlarıyla ciddi şekilde çelişebileceği vurgulanmıştır.

Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Komisyonu, 1987/46 ilke kararında devletleri vicdani ret hakkını tanımaya davet etmiş ve devletlerin bu hakkı kullananları cezalandırmaktan kaçınmaları gerektiğini belirtmiştir. Ayrıca BM İnsan Hakları Komisyonu, devletleri kanunlarını ve uygulamalarını gözden geçirmeye, vicdani retçiler için af ve hakların iadesi uygulamalarını yürürlüğe koymaya çağırmıştır.

Özellikle belirtmek isteriz ki vicdani ret hakkı herhangi bir zamanda, profesyonel askerlik yaparken bile açıklanabilen ve kullanılabilen bir haktır. Bu kapsamda Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi Tavsiye Kararı No. 1742 (2006) “her zaman, yani askerlik hizmeti öncesinde, sırasında ya da sonrasında vicdani retçi olarak kaydedilebilme ve profesyonel ordu üyesiyken bile vicdani ret statüsü kazanabilme hakkına” atıfta bulunmaktadır.

Kıbrıs’ın kuzeyindeki Anayasa Mahkemesi’nin vicdani ret konusundaki kararında şöyle denmektedir:

(D.2/2013 – 13/2011) Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 9. maddesinde yer alan düşünce, vicdan ve din özgürlüğü Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Anayasası’nın yukarıda verilen 23. maddesinde sıralanan özgürlükler arasında yer almaktadır; Anayasa’nın 24. maddesinde de kişinin düşünce ve kanaatlarını açıklama hakkı olduğu ifade edilmektedir. Büyük Daire olarak oturum yapan Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, ilk kez 2011 yılında, Bayatyan ile Ermenistan arasındaki başvuruda verdiği kararla, daha önce Avrupa İnsan Hakları Komisyonunun konu hakkında verdiği kararlardan ayrıldı ve vicdani nedenle zorunlu askerlik hizmetine karşı olmanın, Sözleşme’nin 9. maddesi kapsamına giren bir hak/özgürlük olabileceğini karara bağladı.

Vicdani retçi statüsünün ve bu statüye kabulle ilgili esas ve usullerin Askerlik Yasası’nda veya başka bir yasada düzenlenmemiş olması Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi tarafından bir eksiklik, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesine taraf devletin Sözleşme altındaki yükümlülüğünü ihmali olarak görülmekte ve bu eksiklik nedeniyle askerlik hizmetine karşı olan vicdani retçilerin cezalandırılmaları, kişilerin Sözleşme’nin 9. maddesinde yer alan özgürlüklerine müdahale olarak değerlendirilmektedir.

Kıbrıs’ın kuzeyindeki idare, tüm bu uluslararası sözleşmelerde yazılanlara ve İnsan Hakları Sözleşmesi’ne kendi iç hukuğunda yapığı düzenlemelerle taraf olmasına rağmen, zorunlu askerliği süresince yaşadıkları ve gözlemledikleri sonucu her yıl gerçekleşen seferberlik hazırlıklarına katılmayı ve askerlik kurumuyla arasında herhangi zorunlu bir bağı reddeden Haluk Selam Tufanlı, 04 Aralık 2014 tarihinde 10 günlük hapis cezasına çarptırılmıştır.

Haluk Selam Tufanlı vicdani reddini 2011 yılında şu sözlerle açıklamıştı:

“Savaş oyunlarına, birilerinin ceplerini doldurmaya alet olmayacağımı, elime silah alıp bana düşman olduğu söylenen insanları öldürme hazırlıkları yapmayacağımı, ne ordularının, ne savaş hazırlıklarının parçası ne de emir kulları olmayacağımı beyan ederim. Buna ek olarak, militarizmin öğretilerini uygulamayı, şiddeti normalmiş gibi günlük hayatımda kullanmayı ve dayattığı adamlık tanımlarına uymayı da reddederim. Vicdanımı dinliyorum ve reddediyorum!”

Haluk, öldürmeyi reddettiği için 10 gün boyunca cezaevinde olacak, üstelik bu ceza sadece 2011 yılında seferberliğe gitmediğinden verildi; 2012, 2013 ve 2014 yıllarında da seferberliğe gitmediği için Haluk’a ayrı davaların açılması beklenmektedir.

Vicdanımız kararı reddediyor! Haluk, vicdani retçi olması sebebiyle son 10 ayda özgürlüğü kısıtlanan ikinci düşünce mahkumudur ve vicdani retçilerin sayısı giderek artmaktadır. Bu utanç tablosuna, düşüncelerimize, bedenlerimize ve kişiliklerimize yapılan saldırılara ve üzerimize kurulmaya çalışılan militarist, milliyetçi, cinsiyetçi tahakküme dur diyoruz.

 

İstanbul, Atina ve Londra’da eylemler

Bu arada Avrupa Vicdani Ret Bürosu (EBCO)’nun Haluk Selam Tufanlı ile dayanışma için uluslararası eylem günü olarak ilan etmesi nedeniyle Atina’daki ve Londra’daki Türkiye elçilikleri önünde, İstanbul ve Londra’daki KKTC temsilcilikleri önünde de eylemler yapıldı.

 

İstanbul

9 Aralık günü saat 14.00 de, Beşiktaş-Balmumcu’daki KKTC Başkonsolosluğu önünde biraraya gelen VR-DER üyeleri “Kıbrıslı Vicdani Retçi Haluk Selam Tufanlı Vicdanımizdır” pankartı açıp “Haluk Selam Tufanlı vicdanımızdır” sloganını attılar.

Uluslararası Savaş Karşıtları (WRI)’ndan Av. Hülya Üçpınar’da eyleme katılıp kısa bir konuşma yaptı. Kıbrıslı vicdani retçi Haluk Selam Tufanlı için bugünü ‘Küresel Eylem Günü’ ilan ettiklerini açıkladı.

Daha sonra, VR-DER Eş Başkanı Merve Arkun basın açıklamasını okudu. Açıklamanın bitiminde eylemciler “vicdanlar tutsak alınamaz”, “reddet diren hayır de askere gitme” sloganları atarak eyleme son verdiler.

Okunan basın açıklaması metni şöyle:

Kıbrıslı vicdani retçi Haluk Selam Tufanlı, 2011 yılında askeri eğitime katılmayı reddetmesi nedeniyle, Lefkoşa Askeri Mahkemesi tarafından, “seferberlik çağrısına uymamak suçu”yla yargılanıyordu. Tufanlı’nın 2011 yılından bu yana devam eden davası, geçtiğimiz 4 Aralık günü sonuçlandı ve Haluk verilen 500 TL’lik para cezasını ödemeyi reddettiği için 10 günlük hapis cezasına mahkûm edildi.

Haluk Selam Tufanlı, 2011’de vicdani reddini açıklamasından bu yana savaş hazırlıklarına yani seferberliğe katılmayı her yıl reddetti. 2012, 2013 ve 2014 yıllarında seferberliğe katılmayı reddetmesine dair askeri mahkeme süreci ise henüz başlamadı.

“Bu mücadele hepimizindir. Burada yargılanan, sonunda tutsak olacak olan ben değilim. Bu, hepimizin özgürlüğünün ve fikirlerinin yargılanmasıdır. Çıkacak olan karar hepimizindir.” Bizim de bugün burada olmamızın nedenini açıklayan bu sözler, hakkındaki karar askeri mahkemece açıklanmadan önce, Haluk tarafından söylendi. Bugün yalnızca burada değil, Kıbrıs’ta ve Yunanistan’da vicdani retçiler, savaş karşıtları, anti militaristler Haluk için sokaklarda olacak. Üyesi olduğumuz Avrupa Vicdani Ret Bürosu ve Uluslararası Savaş Karşıtları, bugünü Haluk ile dayanışmak için “Küresel Eylem Günü” ilan ederken, dünyanın dört bir yanında, Halukla dayanışma büyüyor.

Bu coğrafyada son dönemlerde, özellikle GBT baskısıyla vicdani retçiler yıldırılmaya çalışılırken; Kıbrıs’ta da militer düzenin vicdani retçilere yönelik baskıları sürüyor. “Resmi Geçit Törenleri” esnasında “Askerlik Namustur”, “Vicdani Red’e Hayır” gibi ölmeyi ve öldürmeyi yücelten militarist ve vicdani ret karşıtı pankartların açılması normalleştirilip, vicdani retçilere yönelik nefret söylemleri meşrulaştırılırken; bir başka resmi geçit töreni esnasında “Yurt Ödevimiz Barış, Vicdani Ret Hakkımız” yazılı pankart açmaya çalışan vicdani retçiler polis tarafından darp ediliyor, gözaltına alınıyor, baskıyla yıldırılmaya çalışılıyor.

Savaşmak dışında başka bir yol olmadığını söyleyenler, ölmeyi, öldürmeyi, askerliği kutsallaştırmayı sürdürürken, bizler vicdanlarımızın sesini dinlemeye devam ediyoruz. Kıbrıs’ın dört bir yanını dikenli tellerle, yasak bölgelerle, askeri yığınaklarla işgal eden militarizme karşı direnen vicdani retçi arkadaşlarımızın mücadelesine buradan bir ses oluyor, cezaevine kapatılarak yıldırılmak istenen arkadaşımız Haluk’un özgürleşen düşünceleri oluyoruz. Bizleri sınırlarla bölüp, bu sınırları savaşlarla korumak isteyenlere karşı, savaşsız, silahsız, özgür bir dünyaya olan inancımızla direniyoruz.

Vicdani Ret Derneği olarak, bizler, dünyanın neresinde olursa olsun, vicdani retçilere yönelik her türlü baskının karşısında durmaya ve dayanışmamızı büyütmeye devam edeceğiz. Savaş çığırtkanlığı yapanlar üzerimize türlü baskılarla gelse de, bedenlerimizi tutsak etse de vicdanlarımızı tutsak alamayacaklar! Cezaevine kapatılıp tutsak edilerek yıldırılmak istense de Haluk, yılmayacak; bundan önce tutuklanan, cezaevlerine kapatılan, devletin itaat kültürüne biat etmeye zorlanan birçok vicdani retçi arkadaşımız gibi, direnmeye devam edecek!

Vicdanlar tutsak alınamaz!

Haluk Selam Tufanlı Vicdanımızdır!


Londra

Londra’da iki ayrı eylem gerçekleşti. Öğlen saatlerinde WRI aktivistleri “KKTC” temsilciliği önünde pankart açıp, bildiri dağıttılar, akşamüzeri ise İngiltere’de yaşan Kıbrıslı bir grup aktivist TC elçiliği önünde eylem gerçekleşti, basın açıklaması yaptı.

Londra TC elçiliği önünde okunan açıklama şöyle:

Değerli mücadele arkadaşlarımız,  dünya’nın hiçbir köşesinde, hiçbir orduya hiçbir şekilde itaat etmemeye, ölmemeye, öldürmemeye kararlı özgür akıl ve vicdan sahibi insanlar ve baskı rejiminin devrilmeye mahkum temsilcileri, bugün burada sizlere Haluk Selam Tufanlı arkadaşımıza ne yapılmaya çalışıldığını ve onun neden yalnız olmadığını anlatmak için toplandık.

Haluk Selam Tufanlı 2011 yılında “Savaş oyunlarına, birilerinin ceplerini doldurmaya alet olmayacağımı, elime silah alıp bana düşman olduğu söylenen insanları öldürme hazırlıkları yapmayacağımı, ne ordularının ne de savaş hazırlıklarının parçası emir kulları olmayacağımı beyan ederim” diyerek açıkladığı vicdani reddi doğrultusunda,  zorunlu seferberlik çağrısına uymayı reddettiği için 04 Aralık 2014 tarihinde cezaevine kapatıldı. Bir akıl ve vicdan sahibi olmanın en önemli şartını yerine getiren, iradeli davranarak maddi bir bedel karşılığı hapsedilmemeyi reddeden Haluk Selam Tufanlı, bugün her zamankinden daha özgür ve başı diktir. Onu dört duvar arasına kapatarak özgürlüğünü kısıtlayabileceğini ya da korkutabileceğini sanan militarizmin düştüğü hataya bu yüzden gülerek cevap veriyoruz. Burada arkadaşımız Haluk Selam Tufanlı’nın yanında, savaşın ve sizlerin karşısındayız, özgürüz. Haluk’u hapsettiğini sananlar dünya’nın dört bir yanında toplanan arkadaşlarının yüzüne bakmaya cesaret edebilirlerse orada özgür ve başı dik gülümseyen Haluk’u görecekler.

Bu nedenle Londra’da, Lefkoşa’da, Atina’da, İstanbul’da toplanan arkadaşları olarak diyoruz ki, vicdani retçi arkadaşımız Haluk Selam Tufanlı ne tutsak ne, ne de yalnızdır. Sizin hapishanelerinize sığmayacak kadar geniş vicdanlarımızda özgürdür, özgür kalacaktır.

Bir gülümsemeyi hapsetemezsiniz, hapsedemeyeceksiniz.

 

Atina

Atina’da Yunanistan Vicdani Ret Örgütü ve Uluslararası Af Örgütü aktivistleri TC elçiliği önüne gitmek istedi ama polisin aldığı aşırı yoğun önlem nedeniyle başarılı olamadılar, uzun süre polis ile yapılan görüşmelerin sonuç vermemesi üzerine TC elçiliği sokağı girişinde pankart açıp, bildiri dağıttılar…


Yeniçağ sitesinden daha fazla şey keşfedin

Subscribe to get the latest posts sent to your email.

YORUM YOK

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

Exit mobile version