Ortadoğu bölgesi yakın tarihinin en karışık ve en hareketli günlerini yaşamaktadır. Ortadoğu’da devletler birbirlerine karşı savaş pozisyonu almış haldelerken, tek tek devletler içerisinde ki halklar da birbirlerine düşürülmüş, düşmüş durumdadırlar.
Emperyalizmin müdahalesi aynı zamanda bu coğrafya da devletlerin bizatihi müdahil olduğu vekalet savaşları konumundadır. Ve her devlet kendisine çıkar gördüğü nokta üzerinden konumlanmasını yapmakta, hayatı o gözle okumakta ve kendi okumasını da durumun gerçeği olarak zihinlere yerleştirmeye çalışmaktadır.
Tüm bunlar olurken Ortadoğu’da, henüz daha yeterince göz önüne çıkmayan, ama ağırlığını kamu oyuna duyurmaya başlayan bir başka gerçeklik daha vardır.
Ortadoğu’da kadınları özelinde ise Kürdistanlı kadınlar Ortadoğu’daki siyasal kargaşaya; siyasal demokratik noktadan ağırlıklarını koyarak yeni bir tarih, bambaşka bir tarih yazmaya kararlılıkla başlamışlardır.
Ortadoğu’nun en başat sorunu haline gelen Kürdistan; kendi ulusal demokratik mücadelesini verirken, Kürdistanlı kadınların kendi tarihlerindeki mücadeleci karakterlerini Kürdistan mücadelesine katmış olmanın örneklerini verirken, gelinen aşamada Kürdistan özgürlük mücadelesinde özgül ağırlıklarını tarihe kitaplar halinde taşıma karakterini kararlılık halinde göstermektedirler.
Tarihte; ister sınıf mücadelesi olsun, isterse de halkların özgürleşme mücadelesi olsun erkek egemen halinde vücut bulurken, mücadelenin örgütsel yapısının nitel hali de erkek kimliği karakterli idi. Ve bu da daha işin başında bir şeylerin yanlış yapıldığını, gittiğini göstermekteydi.
Özellikle Türkiye Kürdistanı’da ki özgürleşme mücadelesi, kadınların bu mücadeleye bil fiil katılmasıyla birlikte özgürleşme mücadelesi hızla toplumsal bir karakter almaya başlamıştı.
En az bunun kadar önemli olan yeni bir şey daha olmaya başlamıştı. Kürdistan kadınları özgürlük mücadelesine kendi damgalarını vurarak bu mücadeleyle ayrılmaz bir şekilde ilişkilendirdikleri kadın kimliğinin özgürleşme mücadelesi ile tamamlayarak; Kürdistan özgürlük mücadelesini kadının kimlik mücadelesinin olmazsa olmazı, diğer bir yanıyla da kadın özgürlük mücadelesinin Kürdistan özgürlük mücadelesi ile kurtuluşları eş hale getirmeyi büyük harflerle belirginleştirmişlerdir.
Ve kadın kimliğinin bu mücadeleye kültürel olarak katılmasıyla birlikte, toplumda yabancılaştırılmış halde bulunan sosyalizm mücadelesi de bu yabancılaşmadan kurtulmanın en büyük ve olması gereken dayanağına kavuşmuş bulunmaktadır.
Kadın kimliği sivil siyasetle toplumun her alanına örgütlenmesini yayarken, oluşan her yapılaşmada kendini eşitlikli yer alma sorumluluğunun pratik ayaklarını oluşturmaya başlamışlar, askeri siyasette ise buna sayısız örnekler vermelerinin yanında kendi kimliklerini bu mücadele biçimine de damga vurur hale getirmişlerdir.
Emperyalist kapitalist ülkelerin Suriye üzerinden vekalet savaşlarını başlatmasıyla birlikte, kadın kimliği epey yol almasına nitel bir sıçrama katarak; kadının özgürlük ve özgürleşme mücadelesini Ortadoğu’da kadının özgürleşmesi aşamasına taşımış bulunmaktadır.
Rojova’da, Batı Kürdistan’da; Kürdistan halkının demokratik özgürleşme mücadelesine Kürdistan kadınının da katılmasıyla, kadın özgürleşmenin garantörü haline geldiği gibi, bu mücadelenin erkek egemen mantığının altına girmemesini de sağlamış bulunmaktadır.
Rojava nasıl ki bugün Kürdistan özgürleşmesinin ön cephesi haline gelmişse, Rojava’lı kadınlarda bu mücadelenin öncü gücü haline gelmiş haldedir. Kadınlar, Rojava’da oluşturulan öz yönetim yapılarına kendi ağırlıklarını koyarken, askeri ve sivil siyasette kendi bağımsız örgütlenmelerini yaratarak kendi özgürleşmelerini de sağlam temellere oturtmaktadırlar.
Rojava’ya teminat olan Batı Kürdistan kadınları kendi ülke topraklarına saldırtılan İslamcı cihatçı örgütlere karşı da oluşturmuş oldukları kadın taburlarıyla amansızca mücadelesini vermektedir.
Bugün Ortadoğu’da entelektüel mücadele içerisinde yer alan kadın kimliği, Rojava’lı kadınların her iki boyutta da mücadelenin pratik ayaklarından vazgeçilmezi, olmazsa olmaz karakterde olmalarını göstermeleri; kadının entelektüel dünyasına yeni şeyler katması kaçınılmaz kılacaktır.
Kadın kendi dilini kurmada ve hayata egemen etmede bu gün daha imkanlı hale gelmiş durumdadır.
Onlar artık daha sahici hale geldiler.
Yeniçağ sitesinden daha fazla şey keşfedin
Subscribe to get the latest posts sent to your email.