Şunu da biliyorum okuduklarımdan. Özelleştirme olan hiçbir ülkede işsizlik ve ekonomik problemler hiç eksilmedi. Bütçe açığı her zaman oldu ve aksine işsizlik de arttı. Ha, demek ki özelleştirme bir fayda getirmedi dünyaya da. Çok iyi hatırlıyorum, 1998 yılında İngiltere’de bir şehirde bir üniversite’ye bir kurs için gitmiştim. Sırf lokantada yemek yeyip bize harçlık olarak verilen parayı harcayalım diye temizleyici kadınlar odamızdaki mutfağın tüm çatal, bardak ve bilimum herşeyini kırmışlar ve aklılarınca bizi lokantaya yemek yemeye yönlendireceklerdi. O temizleyici hanımların lokanta sahibi tarafından yönlendirildiklerini aslında anlamıştım ama özelleştirmenin getirdiği toplumsal bozulmayı kapitalist açıdan en iyi açıklayan bir örnekti benimkisi. Geçen hafta da elektrik fiyatlarının %20 ile %50 arasında artacağı dedikodusu yayılmıştı. Bunda da amaç bana göre halka özelleştirmeyi kabul edin ki elektrik zamları olmasındı. Kahpe kapitalist düzenin getirdiği mentalite işte böyleydi maalesef ve toplumun veya halkın hiçbir menfaati bu özelleştirmeci kapitalist mentalitesi tarafından gözetilmiyordu.
Evet, ne demiştik, maalesef hükümet değişmesine rağmen her gün için enflasyon rakamları yükselmekte. Geçen ay %20’lere kadar hayat pahalılığı artmasına rağmen maaşlara bir artış gelmedi. Bu da ne demek biliyor musunuz? Devamlı olarak halk fakirleşmekte. Halkın alım gücü devamlı düşmekte. Aldığımız maaşlar sadece güç bela yiyeceklere harcanmakta ve ay sonunu gene binbir zorlukla getirmeye çalışmaktayız. halkın alım gücünü düşürmekle bu beyefendiler ne kazanıyorlar bilinmez ama bu hergün için yıkım demek ve maalesef gene hiçbir sorun çözülmemektedir. Muhakkak Kıbrıs sorunu da bununla ilintili de ekonomik önlemler alınamaz mıydı? Alınamayıyor işte. Bir zamanlar herşeyi Kıbrıs sorununa dayadınız ve meclise girmeden sorunları çözmek olmaz , muhakkak meclise girmeliyiz tezini ortaya atanların şu anda meclise girmelerine, tatlı sözler etmelerine ve de mikrofonlardan konuşup da tılsımlı çözüm paketleri olmadığına göre maalesef elbette Kıbrıstürk halkının sorunları Kıbrıs Sorunu’nun çözülmemesiyle de ilintili. Genç yüzlerle herşeyi çözeceklerini iddia edenleri de artık pek ortalıkta göremiyoruz. Hoş, meclise seçilip de, yürüyüş yapıp meclise yürüyecek arkadaşlarına meclisten çıkıp yanlarına Sosyalist etiketiyle gideceğini ve de bu mecliste sosyalist öneriler yapacağını söyleyenler de kaybetti…
Aslında sadece onlar kaybetmedi. Bu rejimde artık yokolma noktasına gelen Kıbrıstürk halklı da kaybetme tehlikesi altında. Bir diğer gerçeklik ise meclis çatısı altında bir mücadelenin olamayacağı ve gerçek sol düşüncenin bir an önce toparlanarak halkı örgütleyerek gerçek hak talebinde bulunması ve haklarını elde etmek için mevziler elde etmesi gerekiyor.
Seçimle birşey elde edildiği aslında hiçbir ülkede ispatlanmamıştır.
Yeniçağ sitesinden daha fazla şey keşfedin
Subscribe to get the latest posts sent to your email.