EL-SEN, yıllardır KIB-TEK ve genelde enerji konusu ile ilgili olarak meselenin teknik, hukuksal, AB Norm ve Standartları, yaşayabilir ve sürdürülebilir bir enerji politikası konularında ülkemizin akademisyenleri, ilgili uzmanlar ve paydaşlarla çalışmalar yapmış ve yapmaya devam etmektedir. Araştırmaların kendileri dâhil sonuçlarını, kamuoyumuzla paylaşmakta, siyasi partileri ve oluşumuna bakılmaksızın hükümetleri bilgilendirmektedir. Her yeni hükümet oluşumunda yaşamaya alıştığımız sıkıntıları, CTP liderliğindeki mevcut hükümet ile de yaşamaya başladık. Örneğin CTP’nin kendi parti programı, seçim bildirgesi ve DP ile kurduğu koalisyonun hükümet programı vardır. Bunlara bakarak bir enerji politikası uygulayacağı beklenirken, bize sürpriz olmayan bir şekilde farklı pozisyonlar görülmeye başlandı.
Sayın Birikim Özgür, halkımızın oyları ile seçilmiş bir milletvekili olup CTP’nin de üst düzey yöneticilerinden birdir. Kendi dilediği gibi davranabilir ki zaten öyle yapıyor, ancak en azından kendini hükümet programına bile bağlı hissetmeden özgürce yazıp konuşabilir mi? Bu soruya yanıtta; taşıdığı unvanlar dikkate alındığında, CTP’nin ve hükümetinin politikalarını savunması beklenirdi. CTP’nin geleneklerine yaptığı atıflar dikkate alındığında kendisini “devrimci” bir kişilik olarak sunmaya çalışması ancak, kendi özgür düşünceleri biraz derinlemesine ele alındığında neo-liberalizmin sözcülüğünü yapma çelişkisi konusunda dokunulmaz olmadığını anlayıp anlamaması kendi bileceği bir pozisyondur. CTP de her örgüt gibi kendi kararlarını kendi alır ve dıştan hiçbir kişi ve örgüt buna müdahale edemez. Ancak EL-SEN gibi örgütler, kişiler ve hatta kendi üyeleri CTP’nin ne yapmak istediğini sorabilir ve yaptığını sorgulayabilir. Katılımcılık demokrasinin gereğidir. Katılımcılık “beni veya bizi halk seçti siz söyleyeceğinizi söyleyin biz bildiğimizi yaparız” anlayışı değildir.
EL-SEN’in pozisyonu çok açık ve nettir. TC-KKTC arasında geçmişte yapılan anlaşmaları kabul etmemektedir. Bunların halkımıza özellikle enerji konusunda zarar vereceğini belgeleri ile ortaya koymuştur. Kendi kaynak ve ihtiyaçlarımızı ele alarak KIB-TEK sorununun nasıl aşılacağını hukuksal boyutu, finansman krizinin aşılması ve genel politikaların neler olabileceğini belirlemiş ve raporlamıştır. Bu görüş ve önerilerini ÖZERKLEŞME altında birleştirerek dileyen Bakan, Hükümet veya kurum ile tartışmaya açık olunduğunu defalarca açıklamıştır. KAMUSAL ALAN KENDİ BORÇLARINI ödediği gün KIB-TEK finansal krizden çıkacaktır. Bu hükümet, geçmiş ve halen devam eden borçlarını ödemeye niyetli mi değil mi? Hem borçları ödememe hem de çözümü zam ve çalışanların haklarını budamaya çalışmakla alternatif ürettiklerini sananları geçmişte çok gördük. Umarız şimdi görmeyiz diyoruz.
Biz yine aynı pozisyondayız. Eğer Sayın Birikim Özgür ve CTP bu rapor ve önerilerle hem fikir değilse pozisyonlarını belirlemelidirler! Biz tartışmaya açığız. Özel toplantılarda olduğu gibi istenirse medya üzerinden de tartışmaya hazırız. Şeffaf ve ne istediğini bilen ve belirlenecek sebep ve çözümleri uygulamaya niyet varsa hodri meydan. Yok eğer EL-SEN’e rağmen bildiğimizi yapacağız derseniz yine hodri meydan!
Yeniçağ sitesinden daha fazla şey keşfedin
Subscribe to get the latest posts sent to your email.