POLİTİS gazetesinin bugünkü ana haberi Kıbrıs Hava Yolları’nın durumu. Gazeteye göre, devlete ait hava yollarında Kıbrıs açısından yolun sona gelindi. Hükümet Kıbrıs Hava Yolları’nın çoğunluk hisselerini özel sektöre satma kararı aldı. Az çok beklenen bu karar, dün Maliye Bakanı Kikis Kazamias tarafından açıklandı. Şimdi kurumla ilgili olarak tartışılan konu, satış müzakerelerini tatmin edici bir noktada tutmak için devletin şirkete yapacağı son katkının miktarı. Kurumun Türkiye üzerinden uçuşlar yapamamasından kaynaklanan zararının karşılanması için verilecek olan 5 milyon avronun ötesinde kurum çalışanlarının önemli bir kısmının devlet tarafından ödenmesi de bekleniyor. Geçen yaz şirkete ilgi gösteren üç özel şirket vardı. O günden bugüne kadar Kıbrıs Hava Yolları’nın 29 milyon avro daha zarar ettiği belirtiliyor. Bu durum da kurumun hisselerinin almaya ilgi duyan yatırımcıları düşündürüyor. Bu arada hükümetin kurum için sadece sermayesine katkı sağlayacak yatırımcı aramadığı, aynı zamanda hisse senetlerinin çoğunluğunu satın alarak Kıbrıs Hava Yolları’nın idaresine katkı sağlayacak bir yatırımcı aradığı da belirtiliyor.
Gazetenin diğer haberlerinden bazıları
– Cumhurbaşkanı dün Ulusal Konsey’de Greentree’deki süreci ele alış biçimiyle ilgili eleştirilerinde muhalefeti sabırla dinledi. EVROKO’nun, Kıbrıs’ın Avrupa Birliği dönem başkanlığını üstlenmesi öncesi iç cephede birliğin sadece istifa etmesiyle sağlanacağını belirttiği talebini de dinledi. Muhalefet partilerinin neredeyse tümü müzakerecinin değişmesini talep ettiler. Sadece DİKO bunu dolaylı bir biçimde yaptı. DİSİ Başkanı Nikos Anastasiadis ise bu konuyu farklı bir açıdan gündeme getirdi. Bu konuyu ileri sürerken, Kıbrıs sorunundaki müzakerelerin Kıbrıs’ın Avrupa Birliği dönem başkanlığı ile paralel yürütülemeyeceği gerekçesinin bu şekilde ortadan kalkacağı görüşünü savundu. Anastasiadis direktifleri Cumhurbaşkanı’ndan ve Liderler Konseyi’nden alacak olan bir müzakerecinin atanması önerisinde bulundu. Beklendiği gibi hükümet bu öneriyi reddetti. Muhalefet partileri bunun yanı sıra, Ulusal Konsey’in üç “hayır”ının Greentree’de üç “evet”e dönüştüğü eleştirisinde de bulundular. İzlenen yolun tuzaklarla dolu olduğu yönündeki uyarılarının doğrulandığının kabul edilmesini istediler. Bu arada Cumhurbaşkanı Hristofyas Konsey üyelerine bilgi verirken çok katılımlı konferansın toplanmasına ilişkin Kıbrısrum tarafının güvencesinin Güvenlik Konseyi olduğunu söyledi. Rusya Dışişleri Bakanlığı’nın bu konuya ilişkin müdahalesinin New-York müzakereleri öncesi yapılan çalışmaların bir ürünü olduğuna işaret etti. Görüşmelere başlamadan önce New-York’ta Güvenlik Konseyi daimi üyeleriyle görüşmelerinde Kıbrıs’ın üç geleneksel dostunun Rusya, Çin ve Fransa’nın desteğinin sağlandığına dikkat çekti. DİSİ Başkanı Nikos Anastasiadis Cumhurbaşkanı’nın bu görüşüne katılmadı. Güvenlik Konseyi’nin son kararında uluslararası konferansa atıfta bulunulduğunu ve Birleşmiş Milletler’in de çok katılımlı konferanstan bahsettiğini ifade etti. Bu koşularda sadece bir güvenlik halkasının olamayacağı görüşünü savundu.
ALİTYA gazetesinin bugünkü ana haberi Mari’deki patlamayla ilgili olarak DİSİ Meclis Grubu’nun Adalet Bakanı Lukas Luka, Polis Komutanı Mihalis Papayergiyu ve yardımcısı Andreas İatropulu ile ilgili ciddi suçlamalarda bulunması. Gazeteye göre, DİSİ Meclis Grubu adına konuşan Kostas Konstantinos konuya ilişkin olarak ellerinde gizli belgeler olduğunu ve gerek duymaları halinde bunları kamuoyu ile paylaşacaklarını söyledi. Başta Andreas İatropulu olmak üzere tüm bu kişilerin bu patlayıcıların tehlikesini bildiklerinin ancak ne itfaiyeyi, ne Kıbrıs Elektrik Kurumu’nu ne de bölge halkını bu konuda bilgilendirmediklerini ifade etti.
Gazetenin diğer haberlerinden bazıları
– Siyasi partiler dün Meclis’te kendilerini Aleksander Dovner’i eleştirmekle sınırladılar. Partiler başka söyleyip başka yaptılar. Partilerin neredeyse tümü konuyla ilgili olarak Meclis’te tavırlarını ortaya koyarken, Dovner’in uzaklaştırılması gerektiğini yönünde görüşlerini ifade ettiler ama alınan kararda bu yer almadı. DİSİ ile AKEL Dovner’in eleştirilmesiyle yetinilmesi görüşünü ifade ederek buna karşı çıktılar. Bu karara varılırken Dovner’in uzaklaştırılması talebinin Kıbrıs’ı Birleşmiş Milletler ve Genel Sekreter Ban Ki Mun ile direkt çatışmaya götüreceği ve bunun müzakere sürecini olumsuz etkileyeceği yönünde endişeler dile getirildi. İlgili kararda Dovner’in Kıbrıs’ın Avrupa Birliği dönem başkanlığını üstlenmesine ilişkin ifadeleri ile sarsılan Genel Sekreter’in danışmanlık makamının objektifliğinin ve güvenirliğinin yeniden sağlanmasının gerektiği vurgulandı.
HARAVGİ gazetesinin de bugünkü ana haberi dünkü Ulusal Konsey toplantısı. Gazeteye göre, Konsey’in dünkü toplantısında Cumhurbaşkanı Hristofyas Greentree’de yaşananlarla ilgili olarak üyelere detaylı bilgiler verdi. Hükümet Sözcüsü Stefanos Stefanu toplantının ardından yaptığı açıklamada “Cumhurbaşkanı siyasi güçleri bilgilendirdi, onlarla tartıştı ve müzakerede bulundu” dedi. Sözcü bu arada Cumhurbaşkanı’nın Greentree’de her toplantıda yaptığı gibi Kıbrısrum tarafının tezlerini net bir biçimde ortaya koyduğunu da ifade etti. Bu arada AKEL Genel Sekreteri Andros Kiprianu da ortaya konan önerilerin tümünün oldubittilerin kalıcılaşmasına değil, çözüm hedefine katkıda bulunması gerektiğinin altını çizdi. Kiprianu New-York’ta uluslararası konferansla ilgili olarak emniyet supaplarının sağlandığını, bazı siyasi partilerin daha önce ifade ettikleri endişelerin kesinlikle doğrulanmadığını dile getirdi. AKEL Genel Sekreteri Grentree’de takvim konulduğu görüşünü de reddetti ve 2004’te neler olduğunu hatırlattı. O dönemde Ulusal Konsey’in takvim, hakemlik ve referandum önerilerinin kabul edilmemesi yönündeki kararına rağmen, yapılan baskılar sonucu o dönemki Cumhurbaşkanı Papadopulos’un bunları kabul ettiğini söyledi. Bugün ise böylesi bir durum olmadığına işaret etti. Kiprianu bu arada masaya konan önerilerin tümünün nesnel bir hedefe hizmet etmesi gerektiğini söyledi ve bu hedefin de Kıbrıs sorunun çözümü olduğunun altını çizdi. Devamla da “üzülerek ifade ediyorum ki, çoğu kez bazı siyasi partiler tarafından ortaya konan önerilerin oldubittilerin kalıcılaşmasına yol açabilecek öneriler olduğunu görmekteyiz” dedi. AKEL Genel Sekreteri Andros Kiprianu Dovner’in görevinden uzaklaştırılmasına yönelik öneri hakkındaki bir soruyu yanıtlarken de, bu yöndeki önerilerin uluslararası toplum tarafından müzakerelerde oyalanmaya yol açacak öneriler olarak yorumlanması olasılığına da dikkat çekti ve böylesi bir durumun da olası çıkmazın sorumluluğunun Kıbrıslırumlarda olduğu mesajını vermek isteyen bazı güçlerin tezlerini güçlendirmesi sonucunu vereceğini söyledi.