Mağusa İnsiyatifi, 3 Nisan tarihinde yaptığı açıklamada “Çözüm için İlk Adım: Mağusa-Maraş” dedi. Konu ile ilgili açıklama şöyle:
Kıbrıs sorunu kronik bir çözümsüzlük sürecine girmiştir. Görüşme süreci her iki tarafı gittikçe birbirinden uzaklaştırmaktadır.
Her görüşme, yeni bir anlaşmazlık noktasını ortaya çıkarmaktadır. Ortak dil ve ortak gelecek kalmaması için çaba harcanmaktadır.
İki toplumun yakınlaşma ve birlikte yaşama arzusu, liderler tarafından her gün için biraz daha umutsuzluğa dönüştürülmektedir.
İnsanlarımız mutsuz ve umutsuzdur. Birleşik bir Kıbrıs için herkes motivasyonunu kaybetmektedir.
Çözümsüzlüğün en büyük faturasını ödeyen Kıbrıslı Türklerdir. Böyle olduğu halde, bu çözümsüzlük döngüsünü kırmak için siyasi partiler ciddi çıkış yolları aramak yerine, günü kurtarmaya çalışmaktadır.
Bilinen şeylerin tekrarı, ne çözümü getirmeyi ne de Birleşik Kıbrıs’ı kurmayı olanaklı kılmaktadır.
Birleşik Kıbrıs’ta, Federal bir çatı altında iki toplumun ortak yaşamı için anahtar elimizdedir.
Hayalet şehre dönüştürülen Maraş ile birlikte, Akdeniz’in çöplüğü haline gelen Mağusa Limanı’nın durumunu ibretle izliyoruz. İnsanlık tarihinin en üstün kültür miraslarından birini barındıran Mağusa’da yaşam gittikçe zorlaşmaktadır.
Kıbrıs’ta ortak bir yaşamın ve Fedaral bir yapının tohumlarını bu şehirde atmak mümkündür. Hayalet şehir Maraş, “Bütünlüklü Çözümün Parçası” değil, Çözüme doğru atılacak adımların ilki ve ta kendisidir. Federal bir ülkeyi hayata geçirmek, Federal bir şehri pilot proje olarak kurgulayıp, burada başarılı bir uygulama gerçekleştirmekle mümkündür.
Maraş, geçici BM yönetimi altında yasal sahiplerine iade edilip, her iki toplumun beraber yöneteceği, beraber yaşayacağı, beraber üreteceği ve ortak geleceği paylaşacağı, federalizmin ilkeleri ile yönetilen ve yaşayan bir şehir olmalıdır.
Bununla beraber Mağusa, Akdeniz’in çöplüğü değil, eskisi gibi en işlek limanıyla, tarihi-kültürel birikimiyle ve turizmiyle, Akdeniz’in incisi olmalıdır.
Ne Maraş, Ne de Mağusa kenti birbirinden ayrık var olamazlar. Lefkoşa’dan daima “Avrupa topraklarındaki son bölünmüş başkent” olarak bahsedilmektedir. Oysa ki, Kıbrıs coğrafyasında bir bölünmüş kent daha vardır ki, durumu Lefloşa’dan çok daha içler acısıdır. En azından Lefkoşa’nın her iki yakasında günlük yaşam devam etmektedir. Mağusa’nın diğer yakasındaki yaşamsa dondurulmuş ve bununla birlikte Mağusalıların geleceği karartılmıştır. Bu geçen 37 yıl, bize bunu acı bir şekilde öğretmiştir.
İki taraf da binlerce yıllık tarihi olan bu kenti birbirinden ayrık tutma hakkına sahip değildir. Mağusa şehri Maraş’la birlikte tutsak edilmiştir. Bu bir devlet politikası haline getirilmiş ve iki tarafça da karşılıklı olarak ileriye götürülmektedir. Güney Kıbrıs, tarihi-kültürel mirasın ve Limanın dış dünyayla entegrasyonunu engelleyerek Mağusa’yı tutsak etmiştir. Kuzey Kıbrıs da, bölge halkının ipotek altına alınmış geleceğini ve hayalet bir şehre dönüştürdüğü Maraş’ı tutsak olarak elinde tutmaktadır. Bu politikalar çözüme değil, kalıcı bölünmeye hizmet etmektedir.
Federal bir Kıbrıs için daha geç olmadan, gelin ilk adımı Mağusa-Maraş kentinde atalım. Yarın değil, hemen şimdi…
Yeniçağ sitesinden daha fazla şey keşfedin
Subscribe to get the latest posts sent to your email.