YBH Kurultayı Olağan Beşinci Toplantısı Parti Meclisi Çalışma Raporu

    274

    28 Kasım 1999

    6 Eylül 1998 tarihinde olağanüstü olarak toplanan YKP Kurultayı, program ve tüzüğünde yaptığı değişikliklerle, Partinin tüzel kişiliğini sona erdirmeden, faaliyetlerini Yurtsever Birlik Hareketi olarak sürdürmesini kararlaştırmış, toplantısına 15 Eylül 1998 tarihinde de devam ederek organlarını yenilemiştir.

    Aradan 14 ay geçmiştir. Bu süre içerisinde yer alan gelişmeler karşısında YBH, yıllardır sürdürülen Barış, ve federal çözüm ve Kıbrıs Türk Toplumunun Varlığı için mücadelesini ödünsüz sürdürmüştür.

    YBH, Federal Kıbrıs’a giden yolda, statükoyu bir engel olarak gördüğünü her vesile ile dile getirmiş, değişmesi için mücadelesini sürdürmüş ve statükoyu reddeden güçlerin birlikte hareketini, dayanışmasını ve bu birlikteliğin “Yurtsever” bir temelde örgütlenerek ortak bir mücadelenin sağlanması için öncülük yapmıştır.

    Ülkemizdeki sorunun hükümet etme sorunu olmadığını, sorunun iktidar olma sorunu olduğunu bilerek politikalar üretmiş ve savunmuştur.

    Ülkemizdeki pek çok sorunun, mevcut düzenle bütünleşerek, düzenin içinde yer alarak çözümlenemeyeceğini; tam tersine düzene karşı ve onu değiştirmeyi amaçlamakla olabileceğinin bilinci ile mücadele sürdürmektedir.

    Yurdumuzun TC’deki egemen çevrelerin Kıbrıs’taki uzantıları eliyle her bakımdan kuşatıldığını; asker-sivil bürokrasileri, radyo, televizyon basın yayın kuruluşları, eğitim programlarıyla toplumsal yaşamın her alanına müdahale etmelerine karşı direnmektedir.

    YBH, bizim Kıbrıslı Türkler olarak kendimize özgü dünyalarımızın olduğunu, devamlı vurgulayarak, bize bizi unutturmayı, bizi yok saymayı kendilerine görev bilmiş rejim ve bekçilerine karşı mücadelesini sürdürmektedir.

    Kıbrıs’ta federal bir andlaşma ile bugün yaşanan pek çok olumsuzluğun ortadan kalkacağına inanarak, Kıbrıs’ta federal bir andlaşmadan yana olan, Kıbrıs Türk Toplumunun Varlığını savunan ve Kıbrıs’ın Kuzeyinin T.C.’ye entegre edilmesine karşı olan tüm unsurlarla “Yurtsever” bir çatıda bir araya gelmek için üzerine düşen her türlü görevi ve özveriyi yapmıştır, yapmaktadır, ve bu alandaki her gelişmeye destek verecektir.

    YBH, rejime karşı olan tek parti olarak, bu yönde esas mücadeleyi sürdürürken, halkın sorunlarına karşı her zaman duyarlı olmaya da önem vermiş, onların yanında olmuş ve desteklemiştir. Her sorun karşısında alternatif görüşlerini açıklamıştır. Her platformu ve olayı (olguyu)! rejimi geriletmek için kullanmıştır.

    YBH, Kurultayın hemen ardından kendini milletvekilliği genel seçimleri içinde bulmuştur. YBH, her şeye şekil veren egemen güçlerin her seferinde olduğu gibi son seçimlerde de, seçimlere müdahale ederek, seçimi kendi istedikleri gibi belirleyeceklerini ve hiç bir etki ve yetkisi olmayan Meclis vitrinini istedikleri gibi süsleyeceklerini, aynı egemen çevrelerin, seçim sonrasına da müdahale ederek istedikleri hükümetleri kurdurabileceklerini vurguladı.

    6 Aralık 1998’de yapılan seçimlerin geçmişteki seçimlerden hiçbir farkı olmayacağını, bugün ülkemizde demokratik bir seçimin koşullarının olmadığının altını o günlerde bir kez daha çizdi. Bu koşullarda içten ve dıştan müdahalelerle ve TC’den taşınan nüfus ile Kıbrıs Türkü’nün varlık ve kimliğinin eritilmekte Kıbrıs Türkünün iradesinin yansımasının engellenmekte olduğunu hatırlattı.

    Devlet organlarının yurttaşlara karşı birer baskı aracı olarak kullanıldığı, Türkiye’nin Kıbrıs’taki organları olan Elçilik, yardım heyeti, köy işleri, bankaları, kamu iktisadi teşebbüsleri ve merkez bankasındaki kabarık sayıda personeli ile nüfus ve ekonomik gücü sayesinde seçim zamanı devreye girerek seçimi etkiledikleri gerçeğini vurgulandı.

    Bu tespitleri yapan YBH, ülkedeki siyasi parti ve kitle örgütlerine geniş katılımlı boykot dahil çeşitli öneriler götürdü. CTP ve TKP, YBH’nın Demokratik bir seçime yönelik tespitlerine katıldıklarını belirtmekle birlikte, ortak hareket etmek istemedikleri gibi, seçim yasası görüşülürken de bu çerçevede hiçbir şey önermediler. Sendika ve kitle örgütleri ise genel olarak, seçim platformunun rejimi deşifre etmek için kullanılmasının uygun olacağını belirttiler.

    Bu durumda YBH, rejime ve demokratik olmayan seçim ortamına karşıtlığını seçim platformunu kullanarak sürdürmeyi kararlaştırdı ve, bu çerçevede a) Kıbrıs Türk Toplumunun Varlığını Savunan, b) T.C’nin müdahalelerine karşı çıkan, c) Kıbrıs’ın federal bir çatı altında yeniden bütünleşmesinden yana olan, d) “Bu Memleket Bizim, Talimatla Yönetilmeye Hayır” diyen, tüm yurtseverleri ayağa kalkarak bu mücadeleye katılmaya, “Yeter artık, söz benim” diyerek tepkisini ve protestosunu YBH aracılığıyla bilinçli bir politik talebe dönüştürmeye çağırdı.

    Partinin seçime katılmasının ana hedefi Rejimi deşifre etmekti. Bu hususta kampanya süresince Radyo, Televizyon ile köy ve mahallelerde izlenen politika rejimin her yönüyle deşifre edilmesi olmuştur. Bu çerçevede TC makamlarının Kıbrıs’taki her alana olan müdahalelerine açıkça karşı çıkılmış Kıbrıs Türk Toplumunun varlık ve kimliği federal bir andlaşma ile Kıbrıs’ın yeniden bütünleştirilmesi savunulmuştur. Önemli olanın hükümet olmak olmadığını, Kıbrıs Türk Toplumunun söz sahibi olması ve iktidar olmasının zorunluluğu vurgulandı. Rejimi deşifre etme hususunda parti başarılı olmuştur. Kampanya boyunca düzen partilerinden farkı her platformda görülmüştür.

    Seçime katılınırken, planlanan hedeflerden bir diğeri ise, parti örgütlenmesine katkı yaratmaktı. Bu konuda yoğun bir bildiri dağıtımı ile girilebilecek kadar haneye girilerek YBH’nın düşünceleri taşındı. Kampanya sınırlı kadro ve mali imkanlarla sürdürüldü ve örgüte yeni kadrolar kazandırma beklentilerimiz gerçekleşmedi.

    Seçime, rejimi deşifre etme ana amacı ile katılmış olunmasına rağmen, YBH’nın sesinin sandıktan da güçlü çıkmasının yararlı olacağı inancı ile, yurttaştan tepki ve protestolarını sandığa yansıtması istendi. %4 ve üzeri olarak hedeflenen oy desteği genelde yüzde 2.5 olarak gerçekleşti. Bu oy oranının bu olağanüstü koşullarda, ve örgütsüz bir yapıyla daha da artması mümkün değildi.

    Seçim sonrası çalışmaları, hazırlanan çalışma programı çerçevesinde sürdürülmüştür.

    Çalışma Programı ile partinin uzak ve yakın hedeflerine açıklık getirilmiştir: Şöyle ki:

    a) Partinin Uzak Hedefleri:

    YBH, İnsanlığın geleceğinin Sosyalizmde olduğunun bilinci ile, Emekçi sınıf ve katmanları (işçi, köylü, esnaf-zanaatkar, küçük üretici, memur, öğretmen ve emeğiyle geçinen tüm beyaz yakalılar) kucaklayarak, demokratik halk iktidarını kurmayı hedefleyen ileriye doğru değişmeye açık çağdaş sol bir partidir.

    YBH, insan ve emeğin daha iyi bir gelecek, daha özgürlükçü bir ortam ve daha adaletli bir düzene ulaşacağı devrimci dönüşümleri gerçekleştirmek uğraşını verir.

    YBH, bölge ve dünya halkları için yöneten-yönetilen; güçlü-mazlum çelişkisine karşı çıkar.

    YBH, savaşsız, sömürüsüz bir Kıbrıs ve Dünya için mücadele eder. Kılavuzu işçi sınıfı bilimidir.

    b) Partinin Yakın Hedefleri:

    YBH;

    1) Federal Kıbrıs’a giden yolda, statükoyu bir engel olarak görür ve değişmesi için mücadele verir ve statükoyu reddeden güçlerin birlikte hareketini, dayanışmasını ve bu birlikteliğin “Yurtsever” bir temelde örgütlenerek ortak mücadelesini sağlamayı amaçlar.

    2) Toplumun Siyasal ve demokratik gelişmesi için bireyin ve toplumsal örgütlerin engelsiz ve etkin katılımı ve denetim görevi yapması için mücadele verir.

    3) Kıbrıs’ta İnsan Hakları İhlallerine karşı savaş verir; sınırsız özgürlükleri, hukukun üstünlüğünü savunur.

    4) Toplumsal Muhalefeti oluşturarak, Kıbrıs’ta barış ve Demokrasinin önünü açacak, federal bir andlaşma ile, adanın yeniden bütünleştirilmesi ve AB içindeki yerini alması için mücadele eder. Bu mücadeleye engel teşkil eden faşizme, emperyalizme ve bilhassa şovenizm ile rejimin yerli, yersiz işbirlikçilerine karşı mücadelenin genişlemesi ve yükselmesi için üzerine düşeni yapar.

    5) Toplumsal muhalefeti örgütlemek için, öncülük görevini üstlenir ve tüm yurtsever birey ve sivil toplum örgütleriyle dayanışarak üzerine düşeni yapar.

    6) Kıbrıs Türk Toplumunun iradesine yönelik tüm iç ve dış müdahalelerin kalkması için mücadele verir.

    7) Kıbrıs’ta belirtilen hedeflere ulaşmak için içte ve dışta bağlaşıklıklar kurar, bu amaçla başta Güney Kıbrıs, Türkiye, İngiltere, Yunanistan ve AB ülkeleri olmak üzere ilerici unsurlarla organik bağlar ve dayanışma oluşturmak için gereğini yapar.

    8) Ülkemizdeki pek çok sorunun gerçek çözümünün Kıbrıs’ta bir andlaşmadan; gerçek barışın ise, insanlığın kardeşliği ve Emeğin iktidarından geçtiğinin bilinci ile, toplumu aydınlatır, buna rağmen yapılacak çok şeyin olduğunu gösterir:

    Devamla belirlenen çalışma programı ve hedefleri çerçevesinde yaklaşık bir yıl içerisinde gerçekleştirilen çalışmalar şöyle:

    Örgütlenme Çalışmaları:

    YBHnin oluşumu sırasında örgütlenme alanında yaşanan olumlu izlenimler, genel seçimler sırasında da, bir ölçüde devam etmiş, ancak sonu gelmemiştir.

    İlçelerde, oluşum öncesi oluşturulan İlçe örgütleri İskele İlçe örgütü ve Değirmenlik bölge örgütü dışında aktif olma konumunu sürdüremedi, ve geçen süre içinde tamamen etkisiz bir durumda kaldı.

    Seçim sonrası, zaman zaman, üyelerimizin aktif olabildiği yerlerde halkla sohbet toplantıları sürdürülmüştür.

    Örgüt Sekreterliğine bağlı bir örgütlenme komitesi oluşturulmuş ancak, örgütlenme alanında hedeflediğimiz düzeyde bir örgütlenme yapılamamıştır. Mali olanaksızlıklar ve mevcut kadrolarımızı yeterince harekete geçiremememiz daha aktif bir örgütlenme yapmamızı engelledi.

    Bir takım zorluklara rağmen, parti içinde kadın ve gençlik örgütlenmeleri için yapılan çalışmalarda, bilhassa gençlik örgütlenmesinde önemli gelişmeler sağlandı ve bugün sayıca yeterli olmamasına rağmen, toplumda, pek çok olayda sesini duyuran, gerek ülke içinde gerekse ülke dışında pek çok etkinlikte temsil edilen bir konuma geldi.

    Bugün, her ilçede ilçe merkezlerinin açılması ve her ilçe’ye profesyonel elemanlar alınması yönündeki hedeflerimiz içerisinde, Girne, İskele ve Lefkoşa’da ilçe merkezlerinin varlığı sürmekte, Lefkoşa’da tam gün çalışan bir parti görevlisi ile Girne, İskele ve Güzelyurt’ta ise Yeni Çağ’ın dağıtımı çerçevesinde elemanlar görevli olarak çalışmaktadırlar.

    Eğitim Çalışmaları:

    Her örgütte olduğu gibi Eğitim önemli bir zorunluluktur ve bu YBH için de kaçınılmaz bir çalışma alanıdır.

    Eğitim çalışmaları belirli bir program dahilinde ve çoğunluğu Parti genel merkezinde yapılmıştır. Eğitim çalışmalarında genellikle gündemde olan konuların işlenmesine ve partinin bakış açısı çerçevesinde ele alınıp değerlendirmeler yapılmasına dikkat edilmiştir.

    Eğitim çalışmalarında, Federasyon-Konfederasyon?, Tek Sosyal Güvenlik, Uzlaşmazlıkların Çözümü, Gençlik Örgütlenmesi ve Sorunları, İnsan Hakları ve Demokrasi, Kosova sorunu ve Milliyetçilik, Federal Kıbrıs’ta Mülkiyet Sorunu, Güven Artırıcı Önlemler, Konuları ele alınıp incelenmiş, bu konular üzerinde raporlar hazırlanmıştır.

    Gençlik:

    Kıbrıs Türk Toplumunun özellikle Sol siyasal örgütlenmelerde, belirli bir süreden beri Gençlik örgütlenmelerinin yeterli bir düzeyde olmadığından hareketle, YBH Gençlik örgütlenmelerine büyük önem vermektedir.

    YBH içerisinde bulunan ve politika yapanların büyük bir çoğunluğu nerede ise kırk beş yaşın üzerinde bulunmaktadır. Olayın bir diğer önemli yanı bu yaş kuşağından olan kadroların, yirmi, yirmi beş, yıl evvel mücadeleye başlayan kadrolar olduğu dikkate alınırsa, bunca yıl arkadan gençler gelmemiş demektir.

    Oysa gençlik, örgütlerin en dinamik en canlı varlıklarıdır. Örgüte dinamizm ve hareket kazandıran unsurlardır. Örgüt kadrolarını yenileyecek, mücadelenin ileriye taşınmasında görev alacak bu gücün oluşturulması için çalışmalar yapılmıştır.

    YBH bünyesinde yakın bir geçmişte oluşturulan Gençlik Birimi, henüz sayı olarak arzu edilen düzeye ulaşmamasına rağmen, Gençlik hareketi içinde önemli bir yer tutmaktadır.

    YBH Gençlik, ülkemizde gençlik üzerine düzenlenen etkinliklere katılmaktadır. Gençliğin askerlik ve benzeri sorunları üzerinde ve sosyal bir takım etkinliklerin hazırlanmasında CTP ve TKP Gençlik birimleri ile ortak çalışmaları sürdürmektedir. Aynı çerçevede Kuzey Kıbrıs’ta CTP ve TKP Gençlik birimleri ile Güney Kıbrıs’tan EDON, EDEN, NEDIK ve NEDISİ Gençlik örgütlerinin, depremzedeler yararına birlikte Ledra Palas’ta düzenlemeyi planladığı etkinlik izin verilmemesi sonucu gerçekleştirilemedi

    Konu ile ilgili olarak ortaya konan ortak tepki ile şu hususlar dile getirildi: “Son bir aydır gerek Türkiye’de, gerek Yunanistan’da gerekse Kıbrıs’ta ilgili ilgisiz bir çok kuruluş ve sanatçı bu amaçla etkinlikler, konserler düzenlemiş, tüm bu etkinliklerde Yunan ve Türk bayrakları yan yana dalgalanmış, gerçek bir dostluk ve dayanışma havası, çok da iyi bir amaca hizmet için, oluşturulmuştur.

    Böylesine bir ortamda amacı sadece ve sadece her iki ülkedeki depremzedelere yardım olan bu benzeri etkinliği bile yasaklayan “yasakçı ve bağnaz zihniyeti” şiddetle protesto ederiz. Bu şahin zihniyet ne yazık ki böylesine insancıl bir düşüncenin önüne geçmiştir. Her iki toplumu her türlü ortamda birbirinden uzak tutmaya çalışan bu zihniyet iki toplumun bir araya gelmesinden o kadar rahatsız olmaktadır ki, sanki yukarda bahsedilen gelişmeler hiç yaşanmamış gibi davranarak yine bildik tutumunu sergilemeyi sürdürmüş “barış ve dayanışma” ortamına bir darbe daha vurmayı başarabilmiştir.

    Siyasi parti gençlik kolları olarak Kıbrıs Türk ve Rum toplumlarının birbirini anlayabilmesini ve dayanışmasını zorlaştıran dahası imkansızlaştıran ve bir önceki hükümet tarafından Ocak 1998 de alınmış olan Bakanlar Kurulunun “İki toplumlu etkinlikleri askıya alma” kararının bir an önce kaldırılmasını talep ederiz.”

    Güney Kıbrıs’ta EDON ve EDEN’le, imkan bulunduğu ölçüde, Ledra Palas’ta, Güney’de veya Pile’de biraraya gelerek, iki toplumlu temaslar yapmaktadır.

    YBH Gençlik Kolu Güney Kıbrıs’ta düzenlenen “dünya demokratik gençlik örgütü” 15. Genel Kuruluna katıldı.

    YBH Gençlik, Yurt dışında da, davet aldığı etkinliklere katılmaktadır. Bu çerçevede İsrail’de YAARİ’nin düzenlediği “Gençlik Projesi”ne; İngiltere’de Kıbrıs Formunun düzenlediği etkinliklere ve Gençlik Merkezi’nin birlikte düzenlediği toplantıya; Bilban ve IKME’nin Almanya’da düzenlediği, Alman S.P.D gençlerinin de katıldığı “Çözümden Sonra Kıbrıs” konulu atölye çalışmalarına katıldı.

    Depremzedeler yararına iki toplumlu konser için Güney’den EDON, EDEN, NEDİSİ, NEDİK, EDİ, ile Kuzeyden TKP ve CTP’nin katıldığı toplantılarda yer aldı.

    Dış İlişkiler:

    Öncelikle, ülkemizde bulunan yabancı büyükelçiliklerle, daha önceden olan diyalog sürdürülmüş, ABD, İngiltere, Slovakya, Rusya, BM ve AB elçileri ile olan temaslara devam edilmiş, zaman zaman bir araya gelinerek görüş alışverişinde bulunulmuştur.

    Güney Kıbrıs ile olan ilişkilerimiz, Rejimin Güneyle olan temasları yasaklaması dolayısıyla pek etkin bir şekilde gerçekleşemedi. Güney’de bulunan partilerle ilişkilerimiz telefon, fax ve e-mail vasıtasıyla sürmüştür.

    Güney Kıbrıs Siyasal partilerinden AKEL ile Pile’de ortak toplanıldı, son politik gelişmeler değerlendirildi ve Kıbrıs’ta ivedi bir andlaşmanın desteklendiği yönünde ortak açıklama yapıldı.

    EDEK’in yan kuruluşu olan IKME ile YBH’nın bir yan kuruluşu olan BILBAN’ın Pile’de yaptıkları ortak toplantıda, adanın kuzey ve güneyinde uygulanabilecek ortak projeler geliştirilmesi hususunda görüş birliğine varıldı.

    Şubat ayı içerisinde, Türkiye, Yunanistan ve Kıbrıs Sol partilerinin bir araya geldiği toplantıların ikincisi Londra’da yapıldı.

    Türkiye’den Özgürlük ve Dayanışma Partisi, Yunanistan’dan Sol ve İlerici İttifak Partisi, (Synaspismos) ile Yunanistan Komünist Partisi; Güney Kıbrıs’tan AKEL ve Kuzey Kıbrıs’tan CTP ile YBH bu toplantıda yer aldı.

    Söz konusu toplantı sonrasında yayınlanan ortak bildiride, Kıbrıs’ta sorunun uzamasının statükoyu pekiştireceğine dikkat çekilerek özetle şu hususlara yer verilmektedir:

    Türkiye, Yunanistan ve Kıbrıs sol partilerinin Londra toplantısı ortak bildirisi

    Kıbrıs sorununun sürmesi ve çıkmazların tırmanması, iki toplum arasında iletişimsizliğin uzaması ve özlü görüşmelerin yapılmaması Kıbrıs sorununa çözüm olmayan statükonun pekişmesine katkıda bulunmaktadır.

    Partiler kötü durumu tırmandıran ve olası askersel bir çatışmaya neden olabilecek davranışları benimsemezler. Partiler BM Kararları’nın ilgili maddelerini destekler ve tüm ilgili tarafları adanın askersizleştirilmesini amaçlayarak asker ve silahların giderek azaltılmasına dönük önlemler üzerinde anlaşmaya çağırırlar

    Partiler Kıbrıs sorunun askersel araçlarla çözülemeyeceğine ilişkin konumlarında ısrarlıdırlar. Çözüm barışçı olmalı ve BM örgütü gözetiminde önkoşulsuz başlayacak özlü ve yapıcı görüşmelerle sağlanmalıdır. Kıbrıs’ta iki taraf gerekli politik istenci ortaya koymalı ve Üst Düzey Anlaşmaları ile ilgili BM Kararları’na saygılı olmalıdırlar.

    Çözüm, iki toplumlu, iki kesimli Federal Kıbrıs Cumhuriyeti’nin bağımsızlığını, egemenliğini ve toprak bütünlüğünü Enosis, Taksim veya ayrılmanın herhangi bir biçimine karşı yeterince garanti etmelidir. Bu garanti Makarios-Denktaş?, Denktaş-Kiprianu? Üst Düzey Anlaşmaları’nda vardır. Partiler, yukarıda belirtilen çözümün dışında farklı bir çözüm arayışının adadaki gerginliği artıracağı ve çözüme yardımcı olmayacağı görüşündedirler. İki toplumun da güvenlik kaygıları dikkate alınmalıdır.

    Çözümün yaşayabilir olabilmesi için, iki toplumun politik, ekonomik ve sosyal eşitliğine dayandırılmalıdır. Ayrım yapmadan ve ulusal kökenine bakmadan, Üst Düzey Anlaşmaları’nda belirtildiği gibi tüm yurttaşların eşitlik, insan hak ve özgürlüklerini güvence altına almalıdır.

    Partiler, şovenizmin hala daha tırmandığında ve iki toplum arasında yakınlaşmayı engellemeyi amaçladığında ısrarlıdırlar. Partiler, Kıbrıslı Türk ve Rum toplumları arasında her düzeyde yakınlaşma, güven, temas ve işbirliğini geliştirmek için şovenizme, dinsel fanatizme ve önyargılara karşı kararlı bir savaşım yürütme isteklerini yeniden vurgularlar. (Bu amaca dönük olarak bir dizi etkinlik üzerinde durarak anlaştılar.)

    Kıbrıs’ın Avrupa Birliği’ne girişi hakkında Partiler kendi konumlarını korurlar ve konuya ilişkin diyaloglarını sürdürmeyi kabul ederler.

    Son olarak Partiler, toplantılarını sürdürmeyi, Kıbrıslı Türk ve Rum toplumları ve daha genelde Kıbrıs, Türkiye ve Yunanistan halkları arasında güven ve dostluğun yeniden kurulmasını sağlamak amacıyla kadın grupları, gençlik, sendika ve diğer örgüt ve platformların toplanmalarını teşvik etmeyi benimserler.

    YBH, Londra toplantısına katılan örgütlerle Kıbrıslı Rum ve Türklere hitap etme olanağını yakaladı ve toplantıda ortaya koyduğu açık ve net görüşleri ile ilgi topladı.

    Ayrıca Londra toplantısında AKEL ile CTP ve YBH birtakım eylemlerin yapılması için de anlaştılar. Bunlar, iki toplumun birbirini daha iyi tanıması için onların bir araya gelmesini sağlayacak, siyasi, sosyal ve ekonomik ile sportif ve kültürel etkinlikleri içermektedir. Ancak rejimin, Rum toplumu ile olan temaslara izin vermemesi sonucu bu eylemlerin hayata geçirilmesine olanak bulunamadı.

    Bilban ve IKME’nin düzenlediği, Alman Freidrict Ebert Vakfı’nın finanse ettiği, “Çözümden sonra Kıbrıs” konulu teknik düzeydeki Seminere katılındı. Brüksel’de geçen yıl yer alan seminerde çeşitli sektörlerde, Kıbrıs’ta bir çözüm sonrası nelerin yapılabileceği hususunda bildiriler sunuldu. Güney Kıbrıs’tan da çok sayıda uzmanın katıldığı Seminerdeki sonuçlar, bir kitap halinde İngilizce olarak yayınlanmıştır. Aynı kitabın Türkçe olarak bastırılması için çalışmalarımız sürmektedir.

    Avrupa’da Kıbrıs’a ilgi duyan, İngiliz İşçi Partisi Milletvekili Pauline Green’le Alman Sosyal Demokrat Parti ve AB Parlamentosu milletvekili Mardhit Roth ile irtibatımız sürmektedir.

    Geçtiğimiz yıl kurulan Alman-Kıbrıs? Forumunda partimiz yer almaktadır. Alman-Kıbrıs? Forumu, Kıbrıs sorununun çözümü ile Kıbrıs Rum ve Türklerinin birbirine yakınlaşması için çaba harcamakta, bu amaçla adanın iki tarafında da taraflarla işbirliği yapmaktadır. Bünyesinde uzlaşmayı destekleyen ve Kıbrıs’ın AB’ne doğru ilerlemesini destekleyen ve Kıbrıslı Türkler ve Rumlar, Yunanlılar ve Türkiyeliler bulunmaktadır. Hedef tarihin muhasebesini yapmak ve geçmişteki komşulara uzanan yeni köprüler kurmaktır.

    Forum geçtiğimiz ay içerisinde Kıbrıs’a yaptığı ziyaretlerde, Kuzeyde de birtakım temaslarda bulunmuştur.

    YBH, bunun dışında İngiltere’de bulunan Kıbrıs Demokrasi Derneği ve İngiltere’deki Kıbrıs Formu ile iyi ilişkilerini ve temaslarını sürdürmektedir.

    YBH, Türkiye’de ÖDP ile iyi ilişkilerini sürdürürken, Türkiye’deki ilerici unsurlarla olan diyalog ve dayanışmanın geliştirilmesi için arayışlarını sürdürmektedir.

    Sosyal Etkinlikler:

    Partiye gelir sağlamak ve üyeler arasında dayanışmayı gerçekleştirmek için yıl içerisinde İskele Örgütü Lefkoşa İlçe Örgütü ve Parti Genel merkezinin düzenlediği üç yemekli dayanışma gecesi ile 10 Milyar tutarında bir eşya piyangosu düzenlenmiştir.

    Yemekli Dayanışma gecelerinde önemli bir gelir elde edilememesine rağmen, Piyango’dan 7 milyar TL. civarında gelir elde edilmiştir.

    Basın Yayın ve Yeni Çağ:

    Yeni Kıbrıs Partisi’nin kuruluşundan bu yana olduğu gibi, son bir yıl içerisinde de YBHnin çalışma, etkinlik ve sesinin duyulmaması için egemen çevrelerin aldığı tedbirler sürmüştür, sürmektedir.

    Seçim kampanyası sırasında zorunlu olarak çağrıldığımız Radyo ve TV programları, seçim sonrası yine YBH’ya kapatılmıştır. Meclis içi ve Meclis dışı partiler ayırımı aynen devam etmektedir.

    YBH’nın, her hafta ve hemen hemen her konuda, her olayda yayınladığı bildirilere, hiçbir yayın organında yer verilmeme durumu sürmektedir. Her on bildiriden, belki arada bir yayınladıkları YBH mesajları ya görünmemesi için köşe bucak saklanmakta, veya önünü, arkasını kırparak anlaşılmaz hale getirilmektedir.

    Bu şartlar altında YBH, sesini duyurabilmek için kendi yayın organını güçlendirmek durumundaydı. Bu çerçevede, Yeni Kıbrıs Partisi’nin kuruluşu ile birlikte yayın hayatına başlayan ve aralıksız yayın hayatını sürdüren ülkedeki en uzun ömürlü ve en pahalı haftalık Gazetemiz Yeni Çağ yeni baştan düzenlendi.

    Yeni Çağ’ın daha çok kitleye ulaştırılması için yapılan çalışmalar sonucu, dağıtıcı firma YAY-SAT dışında, tüm ilçelerde elden de dağıtımın yapılmasına başlandı. İlk hedef Yeni Çağ’ın 1000 kişiye okutulmasıydı. Şu anda 700 civarında okura ulaşmaktadır. Bunun 500’ü parti örgütlerimiz tarafından dağıtılmaktadır. Çalışmalar sürmektedir, önümüzdeki aylarda hedeflenen 1000 civarındaki rakama ulaşılması beklenmektedir.

    Yapılan yeni düzenleme ile Yeni Çağ’ın kendi kendini finanse etmesi amaçlanmıştır. Bu amaçla toplanan reklamlar ve abone satışlarından bunun önemli bir bölümünün karşılanacağı görülmektedir.

    Yurtsever Birlik Çalışmaları

    YBH, Yeni Kıbrıs Partisi’nin de kuruluş ilkeleri arasında olan, ülkedeki yurtseverlerin birliğini sağlamak için seçimler sırasında ve seçimler sonrasında uğraşını sürdürmüştür.

    Seçim öncesi, demokratik olmayacak bir seçim platformunda, ülkede barış ve andlaşmadan yana olanlara, ortak hareket için çağrı yaptı. Sendika, birlik ve CTP ile TKP’ye Yurtsever Birlik Çağrısı götürdü. Ancak bu konuda yalnız kaldı.

    Birlikteliklerin sadece bir seçim ortamı ile sınırlı olmadığına inanan YBH, seçimin hemen sonrasında yeniden, ülkede federal bir andlaşmadan yana olan, entegrasyona karşı olan ve Kıbrıs Türk Toplumunun Varlığını savunanlara “Yurtseverlik” temelinde birlikte hareket etme çağrısı yaptı. Bu amaçla TKP ve CTP ile, sendika ve birliklere öneri götürdü.

    Yurtsever Birlik çalışmaları içinde önümüzdeki yıl yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçimleri ile ilgili olarak da ilke ve prensipler çerçevesinde “ortak” bir adayın desteklenebileceği hususunda açık çağrı yaptı.

    Bu konuda, gelinen son noktada, TKP olaya sıcak bakmamış ve birtakım taktik arayışları ile, yılbaşına kadar bu konuyu görüşemeyeceğini belirtmiştir.

    YBH, toplum çıkarlarının tüm yurtseverlerin birlikte hareketinde zorunluluk olduğuna inanmaktadır Bu yöndeki çaba, uğraş ve mücadelesini belirlediği, ilkeler çerçevesinde sonuna kadar sürdürecektir.

    Sonuç:

    Egemen Çevrelerin uzun süre uyguladıkları bilinçli politikalar sonucu Kıbrıs Türk Toplumu bir yok oluş süreci yaşamaktadır.

    Statükodan çıkarları olan egemen çevreler tüm üretici sektörlerin iflasına ve Kıbrıs Türk Toplumunun göçüne neden olmuşlardır.

    Statükocu güçler, her alanda uzlaşma yaptıkları protokollerle ve oluşturdukları Ortaklık Konseyi ile Kıbrıs Türk Toplumuna önemli hiçbir konuda söz hakkı tanımamışlar, Kıbrıs’ın Kuzeyi’nin Türkiye’ye Entegrasyonunu hazırlamışlardır.

    Egemen çevreler, Dünyanın Kıbrıs’taki çözüm arayışlarına kulak tıkamakta, Kıbrıs sorunu bitmiştir anlayışıyla, Kıbrıs’ı kendine iç politikalarında malzeme olarak kullanmaya devam etmektedirler. 2000’li yıllara yaklaştığımız bu günlerde, dünya ile barışma yerine, ortaçağ karanlıklarında çağdışı kalmayı tercih etmektedirler.

    Bu tablo karşısında, büyük bir çoğunluk sessizliği; susmayı ve nerede ise bunun bir kader olduğu imajını yaratmaya çalışmaktadır.

    YBH, bugün gelinen durumu çok önceden görmüş, uyarılarını yapmış ve bu alanda başlattığı mücadelesini sürdürmektedir ve sürdürecektir.

    YBH, bu durumun kader olduğunu reddetmektedir. Statükoyu reddetmektedir. Mevcut düzeni değiştirmek için mücadelesini sürdürmektedir.

    YBH, Kıbrıs’ta içine sürüklenen durumdan çıkışın, Yurtsever bir mücadeleden geçtiğine inanmaktadır. Bunun için de tüm yurtseverlerin birlikte mücadelesini zorunlu görür.

    YBH, Kıbrıs’ta federal bir andlaşma ile Kıbrıs’ın yeniden bütünleştirilmesi için mücadele eder.

    YBH, Kıbrıs’ta ve dünyada barış, kardeşlik, demokrasi ve insan haklarından eksiksiz yararlanmayı ve dünya insanlığı ile barışık olmayı savunur.

    YBH, entegrasyoncu, statükocu blok’a karşı, Yurtseverlerin ilkeli birliğini, dayanışmasını ve ittifakını savunur ve bunun için her konuda, her durumda üzerine düşeni yapar.

    On dört ay içerisinde yapabildiklerimiz, başarabildiklerimiz bunlar.

    YBH, yıllardır rejime karşı verilen mücadeleyi yükselterek sürdürmektedir. Bu mücadeleye katkı koyan, destek veren, siz değerli üyeleri ve tüm yurtseverleri kutlar, çıkılan bu onurlu mücadelede sizlere başarılar diler.