yaklaşımlarHalil KarapaşaoğluTürk Yerleşimci Kolonyalizminin Mührü; KKTC Cumhurbaşkanlığı Külliyesi - Halil Karapaşaoğlu
diğer yazılar:

Türk Yerleşimci Kolonyalizminin Mührü; KKTC Cumhurbaşkanlığı Külliyesi – Halil Karapaşaoğlu

333 Takipçiler
Takip Et
Orjinal yazının kaynağıyeniduzen.com

10 Eylül 1974 yılında, Bozkurt gazeddasının manşetinde “Türk Girne’nin Bağrına Atatürk’ün Büstü Dikildi” deye yazar. Haberde Lefgoşa’nın fethinin 404. İzmir’in düşman işgalinden gurtuluşunun 52. yılı törenlerinan gudlanırkan, Atatürk büstünün 9 Eylül’de açıldığı ifade edilir (Türk Girne’nin, 1974). Haberde iki gönderme vardır. Biri Osmanlı İmparatorluğu ikincisi da Türk ulus devleti. Girne’de bulunan Atatürk büstü iki temel olgu üzerinde durmagdadır. Birincisi Osmanlı İmparatorluğu, ikincisi da Türkiye Cumhuriyeti. 1571 de adayı işgal eden Osmanlı, 1974 yılında adayı işgal eden Türkiye Cumhuriyetiyle Girne’deki Atatürk büstünde buluşur. Büstün açılışını Kıbrıs Türk Barış Kuvvetleri komutanı Korgeneral Bedreddin Demirel yapdı. Bedreddin Demirel 39. Piyade Tümeni Komutanı olarag Gıbrıs işgaline katıldı. Ayni yıl korgeneral rüdbesine terfi eddi. Sovra da Kıbrıs Türk Barış Kuvvetleri Komutanı olarag atandı. Bu annamda, heykelin açılışını Demirel’in yabması da çog manidardır. Girne’nin bir daha esgisi gibin olmaycag şekilde dönüşdürülme süreci başladılmış oldu. O heykelin böyün garşısında iki önemli simge var. Biri Ziraat Bankası diyeri da Simit Sarayıdır. Az ilerisinde da Orduevi, az gerisinde da Liman Gazino vardır. Gazinonun sahibi Türk iş adamı Besim Tibukdur. Ne gadar ilginçdir ki sahibi olduğu Net Holding 1974 yılında gurulmuşdur. Girne, Girne’nin asıl sahiblerinden 1974 yılında ednig temizlig yapılarag arındırılmışdır. Yavaş yavaş Türgce gonuşan Gıbrıslılar da Girne’den kopartılmagdadır. Girne sokaglarnı dolaşırkana gendimi çog defa Türkiye’nin bir ilçesinde yürüyormuşum gibi hisseddim. Ayni ifadeleri Girneli dosdlarımdan da çog duydum.    

            Şeherde, “Bedreddin Demirel Caddesi” deye bir cadde vardır. O caddede Avrupa-Afrika Gazeddası, Şehitler Abidesi, Meclis, Elçilik, Fina Petrol, ALPET Bicen Petrol,  Merkez Bankası, Barış ve Özgürlük Anıtı, esgiden Belça’nın olduğu yerde yapılan devasa yarım inşaat, Ticaret Odası, KTAMS, KKTC Sağlıg Bakanlığı, KIB-TEK (Elegtrig Kurumu), Önder Alışveriş Merkezi, Sosyal Sigortalar, Türkiye Cumhuriyeti Kalkınma ve Ekonomik İşbirliği Ofisi (KEİ), Merit Hotel, Yüksel Ahmet Raşit LTD. Garanti Bankası, batırılmış Kıbrıs Türk Hava Yolları gibi önemli simge kurumlar bulunmagdadır. Bu simgelerin hebsini tarihsel ve politik bir okuma yaparag, ilginc bir metin çıkarabilirig. Bu cadde İngiliz koloni döneminde “Hilarion Avenue” olarag kullanıldığı söylenmegdedir. Sovra adı “Bedreddin Demirel” caddesi olarag deyişdi. Bizim çalkantılı tarihimizin bir kesiti gibidir bu cadde…    

Amutabi’nin Britanya kolonyalizminin mimarı açıdan Kenya’yı nasıl edgilediyni tartışdığı makalesinde, kolonyal mimarinin Kenya’da yeni-Avrupa’yı üredmeyi amaçladığını yazar (Amutabi, 2012, syf.331). Başga bir ifadeyle sömürgeci sömürdüğü ülkede gendi gendini mimarlıg aracılığıynan üredme gaylesi içindedir. Türkiye Cumhuriyeti Gıbrıs’ın kuzeyini inşa eddiyi binalarnan “yeni bir Türkiye” üredme amacındadır da deyebilirig. Amutabi, kolonyal adlandırmanın (colonial naming) igdidarın ve hegemonyanın bir ifade biçimi olduğnu öne çıkarır. Koloni mimarisinin da fetihin, kültürel ve sosyal emperyalizmin bir parçası olduğna vurgu yapar (Amutabi, 2012, syf.331). 1958’den itibaren kövlerimizin isimlernin deyişdirilmesi, 1974’den itibaren Rumca gonuşan Gıbrıslıların kövlernin isimlernin deyiştirilmesi, sokag isimlernin, cadde isimlernin deyişdirilmesi Türk Yerleşimci Kolonyalizminin “kolonyal adlandırma” açısından gendini nasıl inşa eddiyni bize gösdermegdedir. Bunun  yanında Mia Milya-Haspolat’a yapılan Hala Sultan Camii, Mağusa’ya yapılan Anadolu Camii, Osman Fazıl Polat Paşa Camii, Girne’deki Nurettin Ersin Paşa Camii, Omorfo-Güzelyurt’daki Fatih Camii, Trikomo-İskele’deki Ümmü Haram Camii, Cumhurbaşkanlığı külliyesi, Bülent Ecevit Anadolu Lisesi, Ankara Çağlayan Parkı, Sedat Simavi Endüstri Meslek Lisesi, Cengiz Topel Endüstri Meslek Lisesi, Ercan Havalimanı (Fehmi Ercan) gibi yapılar üzerinden de kolonyal adlandırma söz konusudur. Kövlerin, sokagların, caddelerin isimlerini da bu listeye eglemeye başlasag önümüze korkunç bir tablo çıgmagdadır. Merkezi Cezaevi, Ercan Havalimanı, Pandemi hasdanesi da Türkiye mimarisiyle yapılmış binalardır. Hadda Atatürk Öğretmen Akademisi’nin girişi Gıbrıs’da trafiğin soldan olmasına rağmen sağdandır. Amutabi, “isimlendirmenin” (The naming) Avrupa’nın el goymasını ve sahibliyni meşrulaşdırdığnı belirdmegdedir (Amutabi, 2012, syf.332). 1958 yılından bu yana sisdematig bir şekilde ilg önce Türgce gonuşan Gıbrıslıların yaşadığı bölgelerde sovra da Rumca gonuşan Gıbrıslıların, Ermenilerin, Maronidlerin yaşam alanlarının Türkiye tarafından hızlı bir şekilde “isimlendirildiyni” görürüg. Özelliynan yenñi guşaglar 1974 öncesi Gıbrısınan bağlarnı, bilinçlerni koparma nogdasına gelmişdir. Türkiye ideolojig hegemonya araçlarıynan Türklüg ve Türkiyelilig bilincini taşıyan kuşaglar yaradmagdadır. “İsimlendirme” yöntemi bir anlamda asimilasyon pratiynin uygulanmasıdır.

Kenya’daki sömürge binaları ve mimarisi basgının sembolü ve metaforudur. Kolonyal proje yerli alanlara gendi damgasını vurmag isder (Amutabi, 2012, syf.332). Türkiye Cumhuriyeti esgi Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay “külliye projesinin bir mühür” olduğnu ifade eddiydi. Oktay bir basın toblantısı düzenlemişdi. Bu basın toblantısına yerli medya organlarnın hişbiri alınmadıydı. Bu haber bizlere TC’nin resmi haber ajansı Anadolu Ajansı ve resmi televizyonu TRT aracılığıynan servis edildiydi (Oktay: “Külliye projesi 2022). Prof. Dr. Hamza Keleş, Aksaray Üniversitesi (ASÜ)’nde yabdığı bir gonuşmada “Osmanlı’nın, Fethettiği Yerlerdeki İlk Mührü Külliyelerdir” demişdi (Osmanlı’nın, Fethettiği, 2019). Türkiye Cumhuriyeti’nin işgal eddiyi tobraglarda inşa eddiyi binalar, camiiler, okullar, deyişdirdiyi köv isimleri, şehir isimleri (Güzelyurt, Gazi Magosa vd.) sıradan icraadlar olarag ele alınmamalıdır. Bu politiklar Türkiye’nin Gıbrıs’ı sömürme, fethedme yani sömürgeci arzularının bir sonucudur.

Kenya’daki koloni binaları igdidarın sembolü ve metaforudurlar. Afrikalılara gonuşurlar. Onnara Avrupalıların üstün olduğunu söylerler. Bu binalar Afrikalılara sömürgecilerin zihniyetini ve sömürgecilerin onnardan ne beglediyni annadmag amacıynan yapılmışdır (Amutabi, 2012, syf.341). Akbil, Hala Sultan Camiisi ile ilgili kaleme aldığı yazıda  “yerel coğrafya ile kurduğu ilişkiye bakarak diyebiliriz ki bu büyüklük dini bir özgürlük alanının ifadesi olamaz. Tam tersine özgürlük alanlarını sınırlandıran, belli bir kültürün ve kimliğin empoze edildiği bir iktidar pratiğinin açık göstergesidir” tesbitini yabmagdadır (Akbil, 2016).       

Cumhurbaşkanlığı Külliyesi, parlemento binası ve garşılarındaki devasa camii ile birligde Türk Yerleşimci Kolonyalizminin üçüncü safhasının önemli simgelerinden biridir. Onnarın dedigleri gibi “mühürüdür”. Türkiye, egemen sınıfların ideolojig hegemonya aracı olarag gullandığı devledler üzerinden gendi igdidarını aşamalı bir şekilde inşa edmişdir. 1975 Kıbrıs Türk Federe Devleti, 1983 Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ve ne zaman ilan edileceyni bilmediymiz Kıbrıs Türk Devleti… Bütün bu safhalarda sınıf ve mülkiyet ilişgilernin nasıl deyişdiyini görürüg. Kıbrıs’ın kuzeyi Türkiye olmuşdur. Yerleşimci kolonyalizm süregli olarag gendini inşa eder. Durmaz. Istatig deyildir. Türkiye’nin Gıbrıs’ın kuzeyini inşa çalışmaları, istirdat projesi 1958 yılından itibaren devam edmegdedir. Koloni binalarını tegnig bir meseleye indirgersag, tegnig bir tartışmanın altında boğulurug. Geldiyimiz nogda esgi cumhurbaşkanlığı binasını napacayıg? Sorusunda durur. Sorunnarmız bu nogdalara indirgendiyi zaman asıl sorunu hakikatı tartışmagdan uzaglaşırıg. Neden hakikatı tartışmayıg? Neden Gıbrıslıların Türkiye garşısındaki esaretini gonuşmayıg? Bu bağlamda külliye Türkiye’nin burada uygulaycağı yenñi politikaların ürünü olarag garşımızda durmagdadır. Hiçbir Gıbrıslının bu oyuna aled olmaması geregmegdedir. 

Gaynag

1-Akbil, E. (2016). İktidarın Mührü: Kıbrıs’ta Dini Yapılar Kaynak: İktidarın Mührü: Kıbrıs’ta Dini Yapılar. Yenidüzen Gazetesi. https://www.yeniduzen.com/iktidarin-muhru-kibrista-dini-yapilar-83579h.htm

2-Amutabi, M. (2012). Buildings as Symbols and Metaphors of Colonial Hegemony: Interrogating Colonial Buildings and Architecture in Kenya’s Urban Spaces. Demissie, F. (Eds.)Colonial Architecture and Urbanism in Africa

Intertwined and Contested Histories. Routledge. London. https://doi.org/10.4324/9781315259932.

3-Oktay: “Külliye projesi bir mühürdür”. (2022, 9 Kasım). YENİDÜZEN GAZETESİ. https://www.yeniduzen.com/oktay-kulliye-projesi-bir-muhurdur-158137h.htm (Erişim Tarihi: 12.02.2025)

Osmanlı’nın, Fethettiği Yerlerdeki İlk Mührü Külliyelerdir. (2019, 29 Nisan). ANADOLU EKSPRES. https://www.anadoluekspres.com.tr/haber/23543110/osmanlinin-fethettigi-yerlerdeki-ilk-muhru-kulliyelerdir (Erişim Tarihi:13.02.2025)

4-Türk Girne’nin Bağrına Atatürk’ün Büstü Dikildi. (1974, 10 Eylül). BOZKURT GAZETESİ.

Kaynak: Türk Yerleşimci Kolonyalizminin Mührü; KKTC Cumhurbaşkanlığı Külliyesi – Halil Karapaşaoğlu

  • Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Yeniçağ Gazetesinin editöryal politikasını yansıtmayabilir 
- Advertisement -spot_img
- Advertisement -spot_img
5,999BeğenenlerBeğen
796TakipçilerTakip Et
1,253TakipçilerTakip Et
390AboneAbone Ol

yazılar

Yeniçağ Podcastını dinleyin