Ana Sayfa iktibas Haluk Yurtsever Derindeki dönüşüm: Organik/bütünleşik dünya pazarı – Haluk Yurtsever

Derindeki dönüşüm: Organik/bütünleşik dünya pazarı – Haluk Yurtsever

6
En geleneksel sanayi imalatından, yapay zekâ teknolojisinin vazgeçilmezi çip üretimine kadar, neredeyse her türlü üretim ve ticaret artık tek dünya pazarında, etkinliklerin birbirinden yalıtlanarak sürdürülemeyeceği koşullarda gerçekleşiyor. Bugün yaşanmakta olan küresel gerilim ve belirsizliğin temelinde sermayenin, üretimin, ticaretin tek dünya pazarındaki küresel hareketiyle, ülke devletlerin bu harekete engeller koyan reaksiyoner tutuculuğunun cisimleştiği çelişkiler yer alıyor

Trump yönetimi, ABD kurulu düzenini yıkıp yeniden kurmak, ahı gidip vahı kalmış “kurallara ve kurumlara dayanan uluslararası düzen”in tabutuna son çiviyi çakmak yolunda cüretli adımlar atıyor. Kadınların oy kullandığı bir demokrasinin artık kapitalizmle uyuşmadığını, çeşitlilik, çoğulculuk, dezavantajlılara pozitif ayrımcılık, iklim krizine karşı önlem ve benzeri taleplerin akıl dışı olduğunu, dünya ve insanlık için “iyi”nin silaha, paraya ve teknolojiye hükmeden ayrıcalıklı insanlara biat etmek olduğunu söyleyecek kadar açık sözlüler. Konunun, burada değinip geçtiğim ideolojik-kültürel cephesini başka bir yazıda ayrıca ele almak gerekecek.

İkinci Trump iktidarını, dünya kapitalist sistemindeki ve onun en gelişmiş modeli olan ABD’deki tıkanıklığa gecikmiş bir tersinden çözüm denemesi olarak değerlendiriyorum. Trump’ın ve Musk’ın itici/şarlatan kişiliklerine, şımarıklıklarına karşı biriken haklı infial sorunun netlikle görünmesini zorlaştırıyor. Gecikmişliği telafi etmenin yöntemi olarak başvurdukları köktenciyıkıcı ve hızlı uygulamalar, ABD’de ve dünyada panikle karışık “anti Trumpçı”, bu anlamda reaksiyoner (tepkici) bir muhalefet yığılması yaratıyor. Bu büyük bir sorun. Çünkü, köktenci bir dönüşüme etkili bir toplumsal-siyasal yanıt üretebilmek için o sonucu yaratan derindeki nedenlere tanı koymak, “yeni” olanı ayırt etmek gerekiyor.

Kitaplarımı ve bu köşedeki yazıları okuyanların artık bildiği gibi, kapitalizmin teorik ve tarihsel sınırlarına dayandığını savunuyorum. Bu tezin en önemli dayanaklarından biri, günümüzde dünya pazarının ileri derecede organik ve entegre (tümleşik) bir nitelik kazandığı saptamasıdır.

Bu yazıda bu tez/saptamayı teorik önerme ve ampirik verilerle temellendirmeye çalışacağım. Dünya pazarının değişen niteliği, bana göre, günümüz süreçlerini anlamanın anahtarlarından biridir.

PAZAR ‘SORUNU’

Kapitalizmde metaların soyut insan emeği temelinde bir değişim değeri edinebilmesi üretim süreci ile dolaşım sürecinin birliğini gerektirir. Sermayenin sonsuz büyüme güdüsü, dolaşımı da sürekli büyütür; yeni üretim ve mübadele odakları yaratır. Kapitalizm öncesi ticari toplumların mekânsal alış-veriş yeri olan pazarı, mekânsız ve sürekli büyüyen bir dolaşım süreci olarak önce kapitalist pazara, ardından dünya pazarına dönüştüren işte bu gerçekliktir. Bu bağlamda, “dış ticaret”, kapitalist üretimin hem koşulu, hem de sonucudur.

Sermayenin dünya pazarı yaratma eğilimi pürüzsüz ve doğrusal bir yol izlemedi. Daralma ve genişlemeler, krizler ve savaşlar, yirminci yüzyılda iki dünya/pazar paylaşım savaşı yaşandı.

Kapitalizmin pazar sorunu Engels’in 1886’da belirttiği gibi, üretici gücün geometrik, pazarların aritmetik olarak artmasından kaynaklanmaktadır.(1) Başka bir anlatımla, pazar sorunu, üretici güçlerin gelişmesi sınırsız, pazarın büyümesi sınırlı olduğu için vardır.

Kapitalist dünya pazarı, manifaktür ve makineli üretimle, modern büyük sanayinin geliştiği, ticaretin sınai üretimin hizmetine girdiği bir süreçte oluşmuştur.

1944’da Bretton Woods’da toplanan Birleşmiş Milletler Para ve Finans Konferansı ile dünyanın en üretken ekonomisine sahip olan Amerika Birleşik Devletleri’nin denetiminde bir ekonomik mali sistem kurulması dünya pazarının nitel dönüşümü yolunda önemli bir adımdı.

1970’lerdeki kârlılık krizi; 1980’lerde Çin’in kapitalist dünya pazarına açılması; 1991’de Sovyetler Birliğinin çözülmesi; finansallaşma; neoliberal birikim rejimine geçiş ve nihayet bilişim teknolojilerindeki ilerlemeler 1970 sonrasında dünya pazarındaki nitel değişimin yolunu döşeyen kilometre taşlarıdır. ABD’nin 1971’de Bretton Woods’un ABD’yi yükümlülük altına sokan altın-dolar bağını tek taraflı koparması dönüşümü hızlandırdı.

NİTEL DÖNÜŞÜM

Pazardaki niteliksel dönüşümün göstergelerden biri, yukarıda da belirttiğim gibi dış ticarettir. 1950-2023 arası dünya ticaret hacmi yaklaşık 44 kat artmıştır.

Dünya piyasasında yaşanan nitel dönüşümde Çin’in çok belirgin ve hızlandırıcı bir işlevi oldu. 1980-2023 arası dünya ticaretindeki payları gerileyen Avrupa Birliği ve ABD’nin yarattığı boşluğu Çin doldurdu. 2008 krizinde kapitalizme hayat öpücüğü sundu. 2023 verilerine göre dünya ticaretinin yüzde 12,3’ünü Çin, yüzde 11,4’ünü AB ve yüzde 10,8’ini ABD gerçekleştirdi.

2024’de “Çin’de en az 5.000 Alman şirketi faaliyet gösteriyordu. Alman otomobil ve kimya şirketleri son on yılda kârlarının önemli bir bölümünü Çin’de elde ediyor. Volkswagen’in toplam binek araç satışının yüzde 44’ü Çin pazarında gerçekleşiyor.” Alman otomotiv sanayiindeki güncel bunalımın nedenlerinden biri bu pazarın daralmasıdır.

Almanya, AB’de 4 Ekim 2024’te gerçekleşen Çin üretimi elektrikli araçlara yüzde 45’e varan ek gümrük vergisi oylamasında, kendisi ile birlikte hareket eden 5 ülke ile birlikte karşı oy kullandı. 12 ülkenin çekimser kaldığı oylamada gerçekte azınlık olan 10 ülkenin oyuyla kabul edilen ek vergi uygulaması AB’yi böldü. Avrupa’nın bugün içine düştüğü çok yönlü bunalım ve bölünmenin kaynağında, Ukrayna savaşıyla Biden Amerikasının güdümünde, organik/bütünleşik dünya pazarı gerçekliğine ters düşen siyasetlere yönelmeleri var.

Çin, Almanya için yaşamsal bir önem taşıyor. Almanya Ekonomi Araştırma Enstitüsü (IW) tarafından açıklanan rapora göre 2023 yılında Almanya’nın Çin’e yaptığı doğrudan yatırımlar yüzde 4 oranında artarak 11 milyar 900 milyon Avro’yu buldu.

Almanya’da üretilen elektrikli araçların pillerinin dörtte üçü Çin’de üretiliyor.

Çin’in 2019’daki ticaret hacmi 507,9 milyar dolar; ABD’ninki 294,6 milyar, AB’ninki 280,6 milyar dolar.

Ukrayna savaşı, ABD’nin nükleer roketleri Doğu Avrupa’ya konuşlandırması, ABD’nin ÇHC’ne yönelik saldırgan politikasıyla birleşince, Avrupa’daki farklı sermaye fraksiyonları arasındaki denge bozuldu; derin çıkar çatışmaları baş gösterdi.

Tesla’nın dünya çapındaki satış miktarı 2011’den bu yana düşerken Çin’deki satışları yüzde 8,8 oranında artarak, küresel satışlarının yüzde 36,7’sine ulaştı. Tesla’nın ABD dışındaki ilk enerji depolama fabrikası “Megafactory Shanghai” 2024’ün son gününde deneme üretimine başladı. Bu fabrika her yıl 10.000 adet Megapack (çok büyük miktarda elektrik depolamak için kullanılan çok büyük piller) üretecek.

Tesla tek değil. Yıllık ciroları 600 milyar doları bulan 70 binden fazla ABD’li şirket Çin’de faaliyet gösteriyor.

ABD Hazine Bakanı Janet Yellen Nisan 2024’de boşuna “Dünyanın en büyük iki ekonomisi olarak, ülkelerimize ve dünyaya karşı karmaşık ilişkimizi sorumlu bir şekilde yönetmek ve acil küresel zorlukların ele alınmasında işbirliği yapmak ve liderlik göstermek gibi bir görevimiz var” demedi.

2009-2023 arasında ABD’nin ihracatı yüzde 91,1 oranında artarken, Çin’e ihracatı yüzde 112,6 oranında arttı.

Organik bütünleşme eşitsiz gelişmeyi yok etmiyor ama törpülüyor. ABD, AB ve Asya-Pasifik’in küresel sermaye içindeki payları 2006 ile 2023 arasında şöyle değişmiş: AB’ninki yüzde 16’dan yüzde 11’e, ABD’ninki yüzde 56’dan yüzde 48’e gerilerken, Asya-Pasifik’inki yüzde 13’den yüzde 19’a yükseldi.

Ocak 2025 tarihli Dünya Bankası “Global Ekonomik Beklentiler-2025” raporunda, küresel GSYH’nin yaklaşık yüzde 45’ini “gelişmekte olan ülkelerin” oluşturduğu açıklandı. Bu oran 2000 yılında yüzde 25’ti.

Bir başka veri, 2003’de yüksek oranda (yüzde 90 oranlarında) sermaye ithal eden Çin’in 2023’te nerede ise aynı oranlarda sermaye ihraç ettiğini gösteriyor.

Kolayca çoğaltılabilecek bu veriler, yıllardır bıkmadan yinelediğimiz dünya pazarının herhangi bir öznenin özerk/otarşik varlığını olanaksız kılan organik bütünleşme sürecini serimlemek için şimdilik yeterli.

TERSİNMEZ SÜREÇ

Dünya ticaretindeki ivmeli büyümenin sonucu, dünya pazarının tersinmez biçimde içinde bütün ilişkilerin aynı anda ve birlikte yaşadığı, birbirini desteklediği yeni bir nitelik, organik bir bütünlük kazanmasıdır. Bu nitel dönüşüm, kapitalizmin tarihsel/teorik sınırlarını belirginleştirmekle kalmıyor, kapitalizme, kapitalist pazara, devlet-sermaye ilişkilerine, devletler arası bloklaşmalara, hegemonya mücadelelerine ilişkin kireçleşmiş kavram ve kalıpların sorgulanmasını, yeni durumlara uygun yeni kavramlar geliştirmeyi zorunlu kılıyor.

Piyasanın organik bütünlüğünde eriştiği düzey, eski refleksleri sonuçsuz kılıyor ona karşı duranı bumerang etkisiyle çarpıyor.

Dünya pazarının ileri derecede bütünleşmesi yatay genişlemeyle birlikte dikey derinleşme, üretim ve iş bölümünde küresellik, üretim ve ticaret birimleri arasında karşılıklı bağımlılık, üretim birim ve mekânlarında çoğalma/çeşitlenme ve daha önemlisi tüm ekonomik etkinliklerin binlerce kılcal damardan oluşan ağlarla birbirlerine bağlanmasını getiriyor. En geleneksel sanayi imalatından, yapay zekâ teknolojisinin vazgeçilmezi çip üretimine kadar, neredeyse her türlü üretim ve ticaret artık tek dünya pazarında, etkinliklerin birbirinden yalıtlanarak sürdürülemeyeceği koşullarda gerçekleşiyor. Tüm insanlara ait doğal kaynaklara, nadir elementlere, topraklarında bu varlıkların bulunduğu devletlerin, insanlığın binlerce yılda biriktirdiği genel üretici güce, genel zekâya bilişim oligopollerinin el koyması çağımızın en önemli çelişki ve mücadele başlıklarıdır. Bugün yaşanmakta olan küresel gerilim ve belirsizliğin temelinde sermayenin, üretimin, ticaretin tek dünya pazarındaki küresel hareketiyle, ülke devletlerin bu harekete engeller koyan reaksiyoner tutuculuğunun cisimleştiği çelişkiler yer alıyor.

Durumu ve çelişkileri bilince çıkarmak, mücadele hedeflerini bu bilinçle billurlaştırmak gerekiyor. 


NOTLAR: 

(1) Friedrich Engels, “İngilizce Basıma Önsöz”, Kapital I. Cilt, Yordam Kitap, s. 38.

YORUM YOK

Yorumunuzu ekleyin

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.