iktibasGözde BedeloğluCengiz’e dağda, derede her yol açık! - Gözde Bedeloğlu
diğer yazılar:

Cengiz’e dağda, derede her yol açık! – Gözde Bedeloğlu

333 Takipçiler
Takip Et
Orjinal yazının kaynağıbirgun.net

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı tarafından açıklanan 2024-2028 ‘Stratejik Plan’a göre ülkemizde maden arama çıkarma faaliyetleri önümüzdeki yıllarda artarak devam edecek. Bakanlık, “yer altı ve yer üstü kaynaklarımız, gelecek nesillere müreffeh bir ülke bırakmak için sürdürülebilir bir şekilde kullanılmalıdır” derken “bu bilinç ve sorumlulukla mevcut kaynaklarımızı artırarak arama ve keşif faaliyetlerinin hızlandırıldığını” duyurdu. Bakan Alparslan Bayraktar’a göre AKP, madenlerimizin güvenli ve sürdürülebilir bir şekilde aranması ve üretilmesine son derece önem veriyor ve bunu da çevreye duyarlı bir yaklaşımla yürütüyor. Peki, durum gerçekten böyle mi?

***

Temiz su kaynaklarımız, verimli tarım arazilerimiz ve orman varlığımız hızla azalıyor. Bakanlığın iddia ettiği gibi hiçbiri sürdürülebilir şekilde kullanılmıyor. Dolayısıyla gelecek nesilleri de müreffeh bir ülke beklemiyor. Bizler, bir yandan iklim krizinin ağır sonuçlarıyla yüzleşirken, diğer yandan sermayenin talep ve ihtiyaçlarını, ekolojik yıkıma hizmet etmesine rağmen, hızla yerine getirmekle meşgul bir iktidar tarafından yönetiliyoruz. AKP, ülkenin dört bir yanını kontrolsüz ve fütursuz şekilde inşaat ve maden şirketlerine teslim etti. Sürdürülebilirlik doğa ile uyumlu olmayı gerektirirken, kâr odaklı AKP, tabiata karşı kimsenin kazanamayacağı bir savaş başlatmayı tercih etti. Bu da hakkına ve toprağına sahip çıkan, mücadelesini yerelden genele yayan, güçlü bir çevre hareketinin doğmasına neden oldu.

Gezegenin yaşanabilirliğini koruyabilmek açısından fosil yakıt kullanımının azaltılarak terk edilmesi, devletler arasında çoğunlukla üzerinde anlaşmaya varılan bir konu. Ancak Enerji Bakanlığı’nın dört yıllık strateji planında görülüyor ki iktidar kömür, nükleer ve madencilik yatırımlarını artırarak sürdürmeye kararlı. Buna karşın doğaya verilen zararın insanın günlük hayatına nasıl da hızla etki ettiğini yerinde deneyimleyen bölge halkının direnci sayesinde ekolojik sorunlar önemli bir gündem maddesi haline geldi. Ve bununla ilgili başlatılan hukuki süreçlerden olumlu sonuçlar elde edildi. Maden şirketlerinin talebi üzerine AKP’nin pek çok kez gündeme getirdiği, zeytinlik alanlarda madencilik yapılmasına olanak sağlayan yasal değişiklik, son olarak Danıştay tarafından iptal edildi. Geçen yıl, maden sahasını genişletmek isteyen İçtaş ve Limak Enerji’nin onlarca zeytin ağacını sökmesiyle başlayan Akbelen direnişinin simge ismi İkizköy muhtarı Necla Işık, BBC’nin ilham veren 100 kadın listedine girdi. Diğer yandan üzücü bir kayıp da yaşadık. Artvin Hopa’da EFOR maden şirketinin ağaç kesimini engellemeye çalışanlardan biri olan doğa savunucusu Reşit Kibar, şirketle bağlantısı olduğu iddia edilen Muhammet Ustabaş tarafından öldürüldü.

***

Ve Kazdağları! Sahip olduğu orman ve bitki örtüsüyle dünyanın en özel yerlerinden biri. Maalesef madencilik şirketleri ekosisteme dönüşsüz zararlar verdi. Bunlardan biri Çanakkale’nin Kirazlı köyündeki Kanadalı Alamos Gold’du. Gökyüzünden çekilmiş bir fotoğraf sayesinde, altın madeni sahası için kesilen ağaçlardan arta kalan boşluğun dehşet verici büyüklüğünü gördük. Tepkiler nedeniyle işletme ruhsatı yenilenmeyen Alamos Gold, Türkiye’yi uluslararası tahkim mahkemesine şikayet ederek 1 milyar dolarlık tazminat davası açtı. Ardında bir enkaz bırakan şirket şimdi ‘zararının’ karşılanmasını bekliyor. AKP hükümetinin maden şirketlerine açık çek gibi sunduğu Kazdağları’nın altını üstüne getiren bir diğer isim de Cengiz Holding’e bağlı Truva Madencilik. Halilağa bakır ve altın madeni proje alanının büyük bölümü yine ormanlık araziden oluşuyor. Köylüler ve ekoloji örgütlerinin mücadelesi sayesinde mahkeme Cengiz Holding’e ait maden için işletme izninin yürütmesini durdurma kararı vermişti ve iznin iptali bekleniyordu. Ancak şirkete ait iş makinalarının çalışmaya ve ağaç kesimine devam ettiği görüldü.

***

Kazdağları Ekoloji Platformu’nun dün yaptığı açıklamadan öğrendik ki, madeni denetlemekle yükümlü olan Çanakkale İl Çevre ve Şehircilik Müdürlüğü, faaliyeti durdurmak için maden alanına gitmiş ama işlemi gerçekleştirememiş. Çünkü Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğü (MAPEG), mahkeme süreci devam ederken Cengiz Holding’e yeni bir işletme izni vermiş. Halihazırda 1 milyon ağaç keserek ormana büyük zarar vermiş olan şirket atık barajı ve açık ocak alanlarında çalışmaya başlamış bile. Bu durum tek başına, MAPEG tarafından verilen maden arama-işletme izin ve ruhsatlarının hukukiliğini tartışmaya açmaya yeter. Stratejisini gelecek nesillere müreffeh bir ülke bırakmak için kurduğunu söyleyen Enerji Bakanlığı, halka değil şirketlere hizmet etmeyi seçen kamu kuruluşlarıyla bunu başaramaz.

  • Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Yeniçağ Gazetesinin editöryal politikasını yansıtmayabilir 
- Advertisement -spot_img
- Advertisement -spot_img
5,999BeğenenlerBeğen
796TakipçilerTakip Et
1,253TakipçilerTakip Et
393AboneAbone Ol

yazılar

Yeniçağ Podcastını dinleyin