yaklaşımlarÖzkan YıkıcıÖngörme kuramı üzerine birkaç söz - Özkan Yıkıcı
yazarın tüm yazıları:

Öngörme kuramı üzerine birkaç söz – Özkan Yıkıcı

333 Takipçiler
Takip Et

Yeniçağ podcastını dinleyin

Bizde anlamını bilsin bilmesin, birçok kavram bol keseden savrulur. Kvram fetişizmi oldukça kulanılan bilinsiz kuram şeklidir. Öngörmek de bunlardan biridir. Hele dde sıkışma veya adet yerini bulsun anlayışıyla durmadan kendince gelecek vurgusu yapanlar Öngörme kelimelerini sıralar. Sanki öngörme demekle kendini bilir kişi ilan edip tatmin olunmaktadır. Halbuki kulanılan bu kuram, bazen anlamıyla değil resmen saçmasapan şekliyle dile konudurtulmaktadır. Geleceği anlatma aıyla konudurtulan öngörme bir anda anlamıyla değil birilerini kurtarma veya hava atma esrumanı olarak yerini alıyor. Tabi ki yapılan öngörme değil, saçmalama olduğunu da pek anlamak isteyen de yok.

Öncelikle, herhangibir konuda gelecek için öngörme yapmak adına önce bilginiz olması gerekir. Öngörme bilgi ile buluştuğu ve bilimsel kkoşullarla birlikte vurgulanıp kulanınca anlamı olur. Yoksa, atıp tutar ardından öngrne demeniz, sadece saçmalama dışına çıkılamayacak çenberd takılıp kalırsınız.

Demek oluyor ki hangi konuda olursa olsun, öngörü önce bilginiz olması şart. Bunları bütünleştirip, koşullarla da sağlama almak önemlidir. Ozaman öngörmek yapma olasılığınız da oluşur. Bir nokta da şu: öngörme politik alanda yaparken, elbet siz karar alıcı olmadığınız için bazı seçeneklerin olamaması da mümkün. Onuda zaten itiraf etme bilimseliğiniz de mevcutdur.

Gelelim somut alana. Elbet politik Kıbrıs daraltısında kalmadan başlamak önemlidir. Dünya şu anda Kapitalist sistemde. Neoliberal süreci yaşıyor. Fakat, başlangıçta değil de iflas edip, miyadını doldurmasına rağmen, karşıt seçeneği yok. Bu eksiklik de koşulalrın devam etme gerçeğini de katarak, klasik krizdeki gericilik ile faşizmin de yükselip devlet biçimine dönüşmeğe başladığı sürece geldiğimiz de kesin.

Öngörmenin önemli bazı bilgi gerçekleri vardır. Amerikada Trump dönemi başladı. Üstelik ilk günde de herkese işin şaka veya geçiştirme olmadığını da imzalanan kararlarla kanıtlandı. Bu özelik öngörmede önemli etken, tabi ki öyle bir başlangıç ki devamında olan lidierler de daha rahat oynamaya başladı. O çok övülen AB komisyonu ile hele de Alman bayan başkanı Ursulanın da tutumu daha açık ortaya serildi. Trump müttefiki Danimarkaya dahi açıkça Grölantı talep ediyor. Üstelik ikisi de NATo üyesi..

Yine özellikle doksan süreciyle birlikte sistemde teknoloji gelişmesi hızlanır, yeni lzeka alanları artık üretime dek sokulurken, bizat desteklenen yapılar da hep dinci faşist örgütler oluyor. Bunlar gelecek öngörülerde hep rollerini alıyor. Son Suriyedeki HTŞ en son somut sistemin oluşturduğu siyasal seçenektir.

Ekonomideki krizlerin dalgasal gelip vurmaları da doğallaştı. Amerikadan ise gelen mesaj daha da ele almaya deyer. Yeni üst sermaye itifak alanı oluşturuldu. İletişim ve askeri sermaye ortak oligarşik yapı Trumpla siyasal bütünleşme ile saraya geldi. Tüm dünyada bunları yaşayacağımız da kesin.

Şimdiden en basit konu dahi şu soruyla beklentide: Trump ne yapacak? Tabi ki bazısı da sanki gelişen koşullar doğruymuş veya kendi kafasına uyuyormuşçasına, Trumpla kendi geleceğinin umudunu vurgulama yarışı da başladı.

Gelelim Kıbrısa: Kıbrısta öngörü yaparken daha baştan adanın stratejik konumu ile sömürgesel ağın bilimsel yapısını bilmek şart. Güney Kıbrıs AB üyesi olurken, Kuzey Kıbrısta Türkiyenin ilhaklaşma politikası doğrultusunda yapılanıyor. Epey mesafe de alındı. Kıbrıs Ortadoğu ülkesidir. Ortadoğu ülkesi demek, Ortadoğudaki gelişmelerin mutlaka adayla da bağlantılarının olduğunu da hesaba katmak gerekir.Akdeniz adasıdır. Klasik sömürgecilikten yeni sömürgeciliğe geçerken Kıbrıs da nasibini aldı. Daha baştan seçenekler hep adanın ikiye ayrılma üzerine dokuyup, yine dış müdahalelerle ikiye fiylen ayırtıldı.

Kuzey Kıbrısı konuşurken Türkiye gerçeğinden koparmamak şart. İlhaklaşma politikası sonucu hem Türkiye gerçeği hem de buraya yansıma sonuçları hep oldu. Günümüz Türkiyesinde hem TC devletinde Erdoğanın devamlaşması hedef yapılırken, kriz fırsatlarından da Yeni Osmanlı hamleleri de açıkça var. şu anda batı itifakı da türkiye ilişkileri sonucu bu politikaya karşı değildir. Kıbrısta ise özellikle kuzeyde hep kendimizi kandırma ekseninde tutuk. Konuştuğumuz önemli gerçekleri dahi konuşmayarak yok olduğuna inanan koşula geldik. Federasyon veya uluslararası ilişkiler dendi. Oysa en basit masa görüşmesinde dahi başka konular öne çıkıp, sistemin kalıcılaşmasına dönüşen anlaşmalar oldu.

Yetmişler ortasında en azından sol kesim gerçekleri vurguluyordu. Nato veya Emperyalizim kuramlarla adanın geldiği tarihi akktarıyordu. Seksenlerin bir dönemine dek solun bilgi tartışmalı alanlarda üstünlüğü de vardı. Hat da öngörülerle yapılanların yarında ne olacağı tahminleri de hepsi hemen hemen tutuyordu. En azından siyasal gerçeklik bakımından bir tutarlılık oluşuyordu.

Ama sol eksenin kırılması, sağa kayış ile sistemleşen hesaplar sonucu artık bu tür brakın tartışmaları, öngörmedki üstünlük silahı da kulanılmıyor. Ozaman da Erdoğanın, Trumpun barışçılık ve demokratiklik sunuşları da bolaşıyor. Emperyalizmin en karanlık döneminde demokratik ve özgürlük denilecek uçurumlu konuma gelindi. Öngörme sadece sistemin adaya “barış getirip getirmeyeceği” derecesine dek gelindi.

Siyasal boşalma sonucu da giderek yine çözülmeyecek konularla çözüm arama sıkışmışlığa gelindi. Artık eskiden duyulan bazı can alıcı gerçeklerle uyarılar şimdilerde yok. Ayni resmi lafazanlıkla politika yapma dar alana sıkıştı.

Kısaca, Amerikada Trumpla yeni bir dönemin hamleleri yapılıyor. Faşizim dünyada yükseliyor. Ekonomik eksende krizler dalga dalga gelip vuruyor. Ortadoğuda ise gericiliğin karanlık yapıları cirit atıyor. Soykırımlar normalleşiyor. Hani ezberletilen Uluslararası hukuk var ya: ona fatiha çoktan okundu. İsrail gerçeği yetip artıyor. Türkiyede ise felaketler peşpeşe gelirken, onların nedeni değil karşıtı suçlama ile yasaklamalarla gerçekten kopma devlet tutumları gerçekleşiyor. Öngörü yaparken de koşullar ile geleceğin belirleyici gücün politik örgütler olduğunu ötelemeden yapmak acildir. Yok isterseniz, bunları yok sayıın da güncel bazı konuları sırf konuşma adına konuşun. Onlar da birikip dağ olunca da yine ayni geri çekilişle bahaneli duruma devam denilsin.

- Advertisement -spot_img
- Advertisement -spot_img
5,999BeğenenlerBeğen
796TakipçilerTakip Et
1,253TakipçilerTakip Et
375AboneAbone Ol

yazılar

Yeniçağ Podcastını dinleyin