Son günlerde tanıdık bir politik gelişme ile karşılaştık. İsrail Hamas arasında ateşkese yakınız. Öylesine alışıldık ki bu defa işin içinde direk ABD olmasına dikat etmedik. Zaten ateşkes bilgileri ile Gazzede katliyam haberleri beraberce gelip geçti. Fakat, önemli tahmin tekrarı pek olmadı. Çünkü, öylesine ateşkes beklentileri yoğunlaşırken, birden İsrail daha korkunç katliyamlarla adeta zemini yerlebir ediyordu. Utanmadan da olayı karşıtın engelediğini belirterek de alay ediyordu. Fakat, bu defa önce Amerikanın yirmi Ocak başkanı Trump açıkladı. Hem de kendini överek. Peşinden Katar ve sonunda taraflar da kabul etiklerini ve Pazar günü de uygulanacağını eklediler.
Belli ki probaganda satıcılrı çok. Trump kendi eseri olduğunu, Baydın ise “şakamı ediyorsunuz” yanıtıyla medyalara poz verdiler. Fakat pazara kadar israilin katliyama devam edeceği de kesindi. Bu defa açıklamalarda ise Amerikanın şimdiki ve sonraki liderleri de vardı. Sokağa ise ilk dökülenler Filistinliler oldu. Sonradan Avrupa ve Amerikadaki barış sevenler katıldı..
Fakat sorun hep karşıt denip de aslında İsrail gerçeği yine bir yerde bekliyordu. İsrail kabinesinin toplanıp anlaşmayı onaylaması sırası geldi. Klasik İsrail gerçeği sırıtmaya başladı. Metanyahu önce bir yalan savurdu. Hamasın bazı yeni ekler önerdiğini belirti. Hamas ise ret ediyordu. Bu defa işin içinde Amerika vardı iki lideri de konuştu. Üstelik açıklanan metin de vardı. Kaç kişi serbes brakılacağı da net idi. Bu nedenle Metanyahu bu defa resmen yalancı çıkıyordu. Nedeni kendi değil, kualisyon ortağı bazı kesimlerin anlaşmaya karşı olmalarıydı. Faşist devlet ekseninde bloklar dahi kırılıyor olduğu hatırlatılıyordu.
Tabi İsrail Cenin kanpını da vurdu. Bunlar hep ateşkes gerçeği ile önceden bildiğimiz israilin tekrarıydı. İsrail bu kartı hep kulandı. Ama bu defa Amerika gerçeği vardı. Üstelik anlaşma yürürlüğe girdikten sonra hemen ertesi gün Trump saraya geçecekti. Onun için ret edilmesi biraz güç.*****
Elbet anlaşmada oldukça soru işaretleri var. üstelik belirsizlikler de mevcut. Fakat ilk aşamada serbes brakılacak otuzüç İsrailli ile binin üzwerinde Filistinli var. İsrail bazı yerler dışında Gazzeden çekilecek. Bunlar önemli. Herkes kim kazandı hesabına da girişti. Genelde İsrail kazandı havası yaygın. Özellikle Suriyede dahi toprak kazanması, Lübnanda Hizbulaha vurulan darbe ile bazı yerlerin tanpon adıyla da olsa kontroluna girmesi İsrail lehine olanlardır. Üstelik Hamasa ve Filistin öteki sol örgütlere de önemli darbeler vuruldu. Dünya kamuoyunu peşine taktı. AB yönetimleri SOsyaldemokratlar ve Yeşiler dahi israilin arkasında dizildi. Metanyahu şimdilik koltuğunu korurken, öteki bazı faşist partilerle krizleri hep oldu…
Burada göz ardı edilen gerçekler de var. öncelikle son anlaşma sonrası bazı Filistin kaynaklarına da ulaştım. Algı esiri olmasam Filistin alehine atıp tutacaktım. Şu basit sonuca bakın: Filistin Gazzede beyaz bayrak çekmedi. Yani, teslim olmadı. Soykırıma rağmen, eldeki olanaklarla direndi. İsrailin Gazzeği insansızlaştırma, sürme ve Gazze toprağı yaratma planı gerçekleşmedi. Hem de elibine yakın ölüme rağmen. Soykırım vve katliyama karşın Filistin yok olmadı. Hem de dış desteğin en az oranda olmasına rağmen. Gazzede aylardır soykırıma karşı kendi olanaklarılyla direndi. Sadece Hamas drğil, FHKC gibi sol örgütlerin önemli liderlerinin katline rağmen, arap ülkeleri başta olmak üzere baskılamalarına rağmen, beyaz bayrak çekilmedi. Anlaşma olurken teslim anlaşması değildi. Esir değişimi ve israilin Gazzenin önemli yerlerinden çekilme vardı. Gerisi sonraki görüşmelere kaldı.
Nedense dünya egemen algı probagandasında Fİlistinin bu yönü hep öteletirdi. Oysa bir asırdan fazladır Filistin halkı hep soykırıma uğradı. Onbinleri kaybeti. Ama beyaz bayrak çekmedi. Tarihsel en utanç sayfası olaaktır Filistin yaşananları. Şimdi her an Gazze konusu kim yönetecek noktasına gelindi. Belli ki İsrail istediği Gazzeği insansızlaştırma veya siyasal önderlikten yoksun brakma planı gerçekleşmedi. Tabi bunu batı basınından belirtmesini beklemeyiz.
Kısaca tam bir Filistin gerçeği yeni tarih sayfaları yazıldı. İkibinbeşten beri yazılan bilmem kaçını sayfa oluyor. İsrail ikibinbeşte direniş karşısında Gazzeden çekildi. Sonra seçim sonuçlarını beyenmediği için ikibinsekizde yoğun yıkımlarla karşı karşıya braktı. Altı önemli katliyam gerçekleştirildi. Yedi ekimde Hamasın eylemiyle ise planladığı ve B.M. kürsüsünde açıkladığı planı Gazzeği insansızlaştırma, Filistinlileri sürme soykırım planını uyguladı. Yine de sonuç almadığı anlaşılıyor. Hem de arap ülkelrinden Türkiye Azerbeycana, batılı rejimlerden ABD merkezine dek birçok gücün desteğine rağmen. Sonuçta bu dönem de yine soykırım hareketiyle teslim olmayan Filistin dramının siyasal tarihi oldu. Gelecek ise karanlık.
