Dünyanın kimseye aid olmadığı, sınıfların ortadan galgdığı, özel mülkiyetin gonuşulmadığı bir geleceg tasavvuru vardır her gomünisddin. Bir gomünisd insanın dilini, dinini, ırkını önemsemeden yaşar. Hadda insanın dünya üzerinde egemenlig gurmadığı bir yaşam biçimini tahayyül eder. Gomünisdler özel mülkiyetin ve sınıfların ortadan galgmasıynan bu düşlerine ulaşacaglarını iddia ederler. Bütün gomünisdler dünyanın her yer yerinde birbirlerinden haberdar olsun veya olmasınlar egemen sınıflara garşı oldugları coğrafyalarda bunun gavgasını verirler. Bir gomünisd savunduğu fikirleri hayatının her alanında örgüdler. İşde, okulda, evde, sokagda… İşgal koşullarında elbedda… İgdidar ilişgileri hayatın her alanında varsa hayatın her alanında direnir. Direnişi örgüdler… Sömürgecinin tahakkümünün olduğu her yerde o vardır. Garşı direnişi oluşdurmaya çalışır. İnsanın özgürlüğünden taviz vermez. İnsanın sömürüldüğü her yerde bir gomünisd vardır. Bir gomünisd iktidar nerede varsa orada garşı çıkar, gonuşur. İtaad edmez!
Bir gomünisddin ülkesi sömürgeciler tarafından ele geçirilmişsa o gomünisddin görevi yurdunu savunmagdır. Yurdunun gurtuluşu için insannarnı örgüdlemeg ve özgürlüg bilincini toblumunun içinde gelişdirmegdir. Bir gomünisd işgal ordularnın yanında olmaz. İşgal ordularnın asgeri olmaz. İşgal ordularnın parçası olub gendi insannarına garşı silah dudmaz. Gıbrıs’da da bu gomünisdler vardır. Bu gomünisdler Gıbrıslı işçi sınıfının birliyni, birligdeliğni ve özgürlüyünü savunmag için 1926’dan beri yaglaşıg 100 yıldır bu tobraglarda varlığını sürdürmegdedirler. İngiliz koloni döneminden, Türk Yerleşimci Kolonyalizmine, Yunanistan’ın hegomanyasından, beyaz adamın hegomonyasına gadar Gıbrıslılar böyüg bir kuşadma altındadır. Gıbrıs moderin tarihin hiçbir döneminde Gıbrıslıların olmamışdır. Gıbrıs’da Gıbrıslılar hiçbir zaman söz söyleme haggına sahib olamamışdır. Gıbrıs’ın Gıbrıslıların olma gavgası Gıbrıs’ın yurdlaşdırılması gavgasıdır.
“Türkiye Türklerindir!”, “Almanya Almanlarındır!” “İngiltere İngilizlerindir!” söylemleri ırgcı söylemlerdir. Almanlar, İngilizler ve Türgler uluslaşma süreçlerini tamamlamış, gendi uluslarnın sözleşmelerini gendileri gibi olmayanlara dayadmışdır. Hadda bu ülkeler sömürgeci olmuşdur. Gendinden olmayan başga halgların tobragları üzerinde sömürge faaliyedleri yürüdmüşlerdir. Bu ülkelerde emeg parasını gazanmag için giden insannar göçmendirler. Almanya’daki Türgler, Türkiye’deki Suriyeliler gibi… Gıbrıs’daki Asyalı, Afrikalı işçiler gibi… Göçmenler ve yerleşimciler arasında farg vardır. Bu farg tartışılmalıdır. İrlandadaki bir İngiliz, Filistindeki bir Yahudi, ABD’deki bir İngiliz, Avustralya’daki bir İngiliz göçmen deyildir. Yerleşimcidir. Türkiye’de Türklük Sözleşmesi’nin dışında galan Kürtlerin, Ermenilerin, Yahudilerin, Çerkezlerin, Süryanilerin, Alevilerin yaşam hagları yogdur. Herkes gendini unudacag herkes Türgleşecegdir. Türg ednig kimliyinin parçası olacagdır. Beyaz adam beyaz olmayan, herkesi yog saydı. Kilise beyaz olmayan insannarın tobraglarnın fethedilmesini, sömürülmesinin meşru olduğuna dair fetvalar yayınnadı. 2022 yılında Kanada’yı ziyared eden Papa Francis, yerliler tarafından protesto edildi. Yerliler, 15. yüzyıldan galma tobrag gasbı dogdirinine yönelig protestolar gercegleşdirdi. Yerliler Papa’ya garşı pankard açdılar. Pankardda “RESCIND THE DOCTRINE” yazıyordu. Yani yerliler Papa’ya “Dogdirini İptal Ed!” deye bağrıyordu (Paperny, 2022). Yerlilerin dogdirin dedigleri “the doctrine of discovery” yani “keşif dogdirini”dir. Keşif dogdirinine göre hıristiyan sömürgeciler hükümdarları adına hıristiyannarın yaşamadıgları tobraglarda hag iddia edebileceglerdi. Eyer tobraglar boşsa da “keşfedilmiş” olarag tanımlanacag ve beyazlar tarafından egemenlig iddia edilecegdi. 15 yüzyıldan 21. yüzyıla 6 yüzyıl geçmesine rağmen bu dogdirin galdırılmadı. Bu dogdirin 600 yıla yakındır iptal edilmedi. Yerliler bunca yıl geçmesine rağmen direnişlerine devam edmegdedirler.
Afrikalıların, Aborjinnerin, Amerikan yerlilernin, Filistinnilerin fededilmiş tobraglarını sömürgeciden taleb edmesi, sömürgecilerin tobraglarnı tergedmesini taleb edmesi bir insan haggıdır. Filistinnilerin tobraglarını gasbeden İsraillilere garşı tobraglarnı geri taleb edmesini ırgcılıg olarak niteleyemezsiniz. Bunu yabdığınız anda İsrail’in Filistinnilere uyguladığı şiddeti ve soykırımı meşrulaştırmış olmagla galmazsınız, sömürgeci İsrail’in yanında taraf dudmuş olursuñuz. Her insan yüzyıllardır yaşadığı tobragları yurd edinme haggına sahibdir. Beyaz adamın ve sömürgecilerin kültürel çeşidlilig olarag ortaya goyduğu söylem gendinin merkezde sömürdüğü insannarın da etrafında olduğu bir düzendir. “Beyazlıg” üzerine guruludur. Bu kültürel çeşidlilig deyildir. Bu beyaz adamın gendine göre normları belirlediyi ve bu normlara göre sömürülenneri gonumlandırdığı bir yaşam biçimidir. Ne yazık ki ayni söylem Gıbrıs’ın kuzeyi içinda gullanılmagdadır. Gıbrıs’ın kuzeyinde kültürel çeşidlilig yogdur. Türklük Sözleşmesi, Türg ırgcılığı merkeze alınmış bunun edrafına ilg önce Rumca ve Arabca gonuşan Gıbrıslılar yerleştirilmişdir soğra da Afrikalı, Hintli, Pakistanlı “köleler” bu “kültürel çeşidliliğe” eglenmişdir. Asgari ücredle ilgili yenñi bir düzenleme çog yakın bir zamanda gündemimize gelecegdir. Asyalı ve Afrikalı işçilerin daha düşüg ücredlerle çalıştırılması sağlanacagdır. Bu yerlilerin işsizleştirilmesini arddıran bir süreç olurkana, göçmenlerinsa köle kamplarına kapatılmasını sağlayacagdır. 1983’den soğra Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin ilan edilmesiynan Türgce gonuşan işçi sınıfının üretimden tasviye süreci başlamışdı. Bunun yerine Türg yerleşimcilerden oluşan bir sınıf yaraddılar. Şimdi da yerleşimcileri üsd sınıfa daşıyarag işçi sınıfını göçmenlerden oluşduracaglardır. Yerliler bu tasarının içinde yogdur. Onnarın bu tobraglarda dutunabilmesi için ya KKTC’de devled memuru olacaglardır ya da KKTC’de devled memuru olacaglardır. Çocuglarımız daha 20’li yaşlarında üniversiteyi bitirir bitirmez yerleşimci devledde istihdam edilmeg için sınavlara hazırlanmagdadır. Özel segdörde çalışma koşulları berbaddır. Çalışanların hagları, örgüdlülüğü yogdur. Maaşınızı almassanız da sosyal yatırımlarnız yapılmasa da şikayed edeceg bir kurum, yabdırım uygulayacag bir kurum yogdur. Zombilerin yaşadığı bir coğrafyadır burası. Ya siz de zombi olacagsınız ya da zombiler sizi yeyinceya gadar direnecegsiniz! Zombiler duymaz, görmez, gonuşmaz…
1960 Kıbrıs Cumhuriyeti gurulurkana Gıbrıslıları yannarına çağırdılar. 11 Şubad da Zürih’de 19 Şubad da Londra’da 1959 yılında iki annaşma imzaladılar. Dediler ki bu siziñ cumhuriyetiñizdir. Gıbrıslıların bağımsız bir devled talebi yogdu. Aslında bağımsız bir devled taleb edeceglerin hebsi öldürülmüş ya da sürgüne gönderilmişdi. Onnar karar verdiler bunnar sadece imza addılar. Gıbrıs’daki neo kolonyal süreç da Britanya kolonyalizmi tarafından böylece başladılmış oldu. 1974’de adamızı böldüler. İlg önce Yunan darbeciler soğra da Türk işgalciler geldi. Yunanistan Kıbrıs Cumhuriyeti üzerinde hegomonya sahibi olan bir devled olarag varlığını devam eddirdi. Türkiye ise Kıbrıs Cumhuriyeti’nin tobraglarnın %36’sını fededdi.
Şimdi da çog kritig bir dönemden geçiyorug. Türkiye Orta Doğu’dakı varlığını güçlendirmiş ve bölgede ciddi bir söz sahibi olmuşdur. Batı, Rusya ve Çin’e garşı Türkiye’nin gücünü gaybedmeg isdememegdedir. Türkiye’nin kuzeydeki varlığının yasallaşması veya herhangi bir yasal statüye büründürülmesi, Türkiye’nin batıdan talebidir. Türkiye her şeyiyle Gıbrıs’ın kuzeyindedir. Bütün kurumlarıynan, insannarıynan, iş gücüynan, sermayesiynan, teknolojisiynan, dini yapılanmalarıynan, siyasetiynan, yasalarıynan, medyasıynan her şeyiynan buraşdadır. Buraşdan gidmeyecegdir. Gidmeye da hazırlanmaz. Tam tersine 50 yılın sonunda yeni bir sisteminan yoluna devam edmeye hazırlanmagdadır. Egemenlerin Orta Doğu’nun şekillendirilmesinde Gıbrıs’a biçdigleri rolün belirlenmesinde Gıbrıslılar gene masada yogdur. Gıbrıslılar gendi tobraglarında özne deyildir. Gendi tobraglarnın geleceğiynan ilgili söz söyleme haggına sahib deyildirler. Bir gün uyanacayıg ve bize “barış” budur deycegler. Bir gün uyanacayıg ve bize “bundan soğra böyle yaşayacagsınız” deycegler. Gomünisdler, devrimciler egemenlerin gendilerine dayaddığı hiçbir şeyi gabul edmeyeceglerdir. Gıbrıslı gomünisdler 1926’dan beri Gıbrıs’ın özgürleşmesi Gıbrıslıların Gıbrıs’da söz sahibi olabilmesi için Gıbrıslı işçi sınıfının sınıf mücadelesini böyüdmeg için ellerinden geleni yabmagdadırlar. Gıbrıs Gıbrıslılarındır. Bu tobraglarda son sözü Gıbrıslılar söylemelidir. Gıbrıs’ın tobrag bütünlüğü sağlanana gadar, sömürge üsleri adamızdan galkana gadar Gıbrıslı gomünisdlerin özgürlüg mücadelesi devam edecegdir!
Gaynag
Paperny, A.M. (2022, 29 Temmuz). Protest over 15th-century land grab doctrine interrupts papal Mass in Canada. Reuters. https://www.reuters.com/world/americas/banner-against-indigenous-doctrine-unfurled-papal-mass-2022-07-28/