yazılariktibasABD Emperyalizmine İktisadi Yanıt - Prabhat Patnaik
diğer yazılar:

ABD Emperyalizmine İktisadi Yanıt – Prabhat Patnaik

333 Takipçiler
Takip Et
Orjinal yazının kaynağıpeoplesdemocracy.in
alıntı yapılan kaynaksiyasaliktisat.com
Çeviri Erman Çete

ABD’nin başını çektiği emperyalist ülkeler, diktalarına karşı çıkmaya cüret eden ülkelere karşı Birleşmiş Milletler’den herhangi bir destek almayan tek taraflı yaptırımlar uyguluyorlar. Bir tahmine göre dünyadaki ülkelerin neredeyse üçte biri şu ya da bu zamanda bu tür yaptırımlara maruz kaldı. Bu tür yaptırımlar, daha önce İran, Küba ve Kuzey Kore’de ve son olarak Rusya’da olduğu gibi, yaptırım uygulanan ülkelerin batılı finans kuruluşlarında tutulan varlıklarının dondurulmasını da içeriyor. Mal varlıklarının dondurulması kapitalizmde oyunun kurallarına açıkça aykırı olmasına ve uluslararası bir haydutluk eylemi anlamına gelmesine rağmen, emperyalist ülkeler bunu uygulamakta hiç tereddüt etmediler. Ve yaraya tuz basmak için ABD, NATO tarafından desteklenen Ukrayna savaşı nedeniyle dondurulan Rus varlıklarından elde edilen faiz miktarını, savaşın finansmanı için Ukrayna’ya ödedi.

Buna ek olarak, neoliberal politikalar son derece aldatıcı ama sürekli tekrarlanan bir argümanla küresel güneye dayatılırken, ABD’nin kendisi de temelde kendi iç istihdamını artırmak ve ticaret açığını azaltmak için korumacı önlemler alıyor. Bu korumacılık en belirgin şekilde Çin’e karşı uygulandı; ve şimdi Donald Trump başkanlık görevine geldiğinde bunu daha da katı hale getireceğini açıkladı. Örneğin, Çin yönetiminin ihracatı azaltma sözüne rağmen Çin’den ABD’ye istenmeyen ilaçların yasadışı ithalatının devam ettiği gerekçesiyle Çin’den yapılan tüm ithalata yüzde 10 ilave gümrük vergisi getirmeyi öneriyor.

Kısacası ABD emperyalizmi her istediğini yapabileceğine, tek başına bir kanun olduğuna inanıyor. Eylemlerinin oyunun kapitalist kurallarını ihlal edip etmediği, dünya çapında hikmetini savunduğu ilkeleri ihlal edip etmediği onun için pek önemli değil. Fakat diğer ülkelere tek taraflı irade dayatması artık ciddi şekilde sorgulanıyor. Aslında kendi silahıyla vuruluyor.

Çin’e yarı iletken teknolojisi ihracatını yasaklaması, Çin’in de ABD’ye “güvenlik” ile ilgili bir dizi faaliyette kullanılan antimon ihracatını yasaklamasına neden oldu; bu da ABD’deki antimon fiyatlarını oldukça yükseltti. Daha yakın bir zamanda Çin, ABD’den petrol alımını tamamen durduracağını açıklayarak ABD’ye büyük bir darbe vurdu. Çin’in ABD’den petrol ithalatı zaten son zamanlarda düşüyordu. Çin 2023 yılında ABD’den 150,6 milyon varil petrol ithal etmişti, fakat 2024 yılında bu ithalat 81,9 milyon varile, yani [bir önceki yılın] yüzde 46’sına kadar düşmüştü. Çin’in konumu ABD’den petrol ithal eden ikinci en büyük ülke konumundan altıncı en büyük ülke konumuna gerilemişti; şimdi ise ABD’den petrol ithalatını tamamen durduracak.

Çin’in açıklaması, kendi yönetiminde ABD’nin dünyanın en büyük petrol ve gaz üreticisi ve aynı zamanda ihracatçısı haline geldiği Donald Trump’ı kızdırdı. ABD’li gazeteci Seymour Hersh’ün CIA’in işi olduğuna inandığı Kuzey Akım doğalgaz boru hattının 2022’de havaya uçurulmasının muhtemel nedenlerinden biri, Avrupa’nın Rus gazına olan bağımlılığını ortadan kaldırmak ve bunun yerine ABD’den gelen tedariklere daha bağımlı hale getirmekti; aslında daha sonra olan da tam olarak buydu. Dolayısıyla Çin’in Amerikan petrolünün ithalatını yasaklaması, ABD’nin enerji kaynakları için ihracat pazarları bulma ve ülkeleri enerji konusunda ABD’ye bağımlı hale getirme politikasına ters düşüyor.

Aslında Çin’in Amerikan petrolünü yasaklaması, hem ABD’nin Çin ihracatına getirdiği ticari kısıtlamalara karşı bir misilleme eylemi, hem de gelecekte ABD baskısına karşı herhangi bir kırılganlığı ortadan kaldırmak için enerji ihtiyaçları için ABD’ye olan bağımlılığı azaltmanın bir yolu.

Çin’in ABD’den petrol ithalatının eksikliğini telafi etmek için önerdiği yol da dikkat çekici. ABD’den yapılan ithalatın kaybı, Amerikan yaptırımlarının en önemli hedefleri arasında yer alan Rusya, İran ve Venezuela’dan yapılacak daha fazla ithalatla telafi edilecek. Yaptırımlar nedeniyle bu ülkelerden gelen petrol şu anda ucuz. Örneğin Çin için Rus petrolü ABD petrolünden daha ucuza mal olacak, böylece Çin ABD’ye olan bağımlılığından kurtulurken, gireceği yeni anlaşmalarla daha ucuz petrol elde edecek. Buna karşılık, Avrupa enerji pazarını ele geçirerek büyük bir “zafer” kazanan ABD, Çin pazarını ve Çin karşısındaki kozunu kaybedecektir.

Donald Trump’ın bu bağlamda öfkelenmesi şaşırtıcı değil. Trump Çin’i ABD’ye karşı bir ticaret savaşı yürütmekle suçluyor ama gerçek şu ki Çin, ABD’nin bir süredir kendisine karşı başlattığı ticaret savaşına karşı kendini savunmak için adımlar atıyor. Şimdiye kadar çaresiz ülkeleri ABD liderliğindeki emperyalizmin çizgisine çekmenin bir aracı olan Amerikan tek taraflı önlemleri, şimdi ABD liderliğindeki emperyalizmin iktisadi hâkimiyetini gevşetecek yeni bir dizi uluslararası düzenlemeye yol açıyor. Amerika’nın eylemleri parmakla sayılabilecek birkaç küçük talihsiz ülkeye yönelik olduğu sürece, bu tür eylemler etkili olabilir ve hedef alınan ülkeler emperyalist hegemonyaya boyun eğmeye zorlanabilirdi. Fakat bu tür eylemler geniş bir ülke grubunu hedef aldığında, alternatif bir düzenleme ortaya çıkmaya başlar; emperyalist hegemonya, dünya ülkelerinin üçte biri kadarına karşı açıkça uygulandığında sarsılır.

Tüm bunların doların rolü üzerinde önemli bir etkisi var. Çin’in, ilk ikisi BRICS üyesi olan ve üçüncüsünün de gelecekte üye olmayı umduğu Rusya, İran ve Venezuela’dan enerji ithal etmesi, BRICS içinde ticaretin artmasını gerektiriyor. Bu ticaretin mutlaka ABD doları üzerinden yapılması gerekmeyecek; BRICS ülkeleri arasındaki alışverişlerde dolar dolaşım aracı olmayacak. BRICS ülkeleri arasındaki para birimi düzenlemesinin nihai şekli hâlâ açık bir soru olsa da, aralarındaki ticaretin dolar cinsinden olmayacağı gerçeği açık; aslında BRICS ülkelerinin Kazan zirvesinin mesajı da buydu. Çin’in ABD’den petrol ithalatını yasaklaması sadece BRICS içindeki ticareti genişletmekle kalmayacak, aynı zamanda doların hegemonik konumunu zayıflatmaya hizmet edecek alternatif bir para birimi düzenlemesini de güçlendirecek. Doların yerinden edilmesi elbette bir gecede gerçekleşmeyecek; fakat hegemonyasının altını oymaya yönelik hamleler açıkça görülüyor.

Bu potansiyel olarak özgürleştirici bir gelişmedir. Küresel güneyi kıskacında tutan neoliberal rejim çıkmaza girmiş ve buradaki emekçilerin sıkıntılarını büyük ölçüde artırdı. Neoliberalizmin kendi içindeki krizinin sona ermesi söz konusu olmasa da, bu düzenden kopmak, tam da çıkarları böyle bir kopuşu gerektiren halklar için önemli bir geçiş sancısını beraberinde getirmektedir. Bu acı hem neoliberalizmin kendiliğinden işleyişinden hem de bu tür kendiliğinden eylemleri destekleyen emperyalist yaptırımlardan kaynaklanıyor. Örneğin,sermaye kaçışı korkusu olmadan halk yanlısı bir iktisadi gündemi takip edebilmek için ulus-devletinin özerkliğini canlandırmak amacıyla sermaye kontrolleri uygulayan küresel güneyin herhangi bir ülkesi, kısa vadede ticaret açığını artık kapatamayacağını, çünkü finansmanın kendisine akmayacağını görecek; bu da ticaret kontrollerini gerektirecek, bu da malların yurt içinde bulunabilirliğini azaltacak ve dolayısıyla geçiş döneminde emekçi halk üzerindeki talep baskısını daha da artıracak.

Fakat alternatif bir ticaret ve para birimi düzenlemesine sahip olmak bu geçiş sancısını azaltabilir, özellikle de bu düzenleme Sovyetler Birliği’nin zamanında küresel güneyin birçok ülkesiyle yaptığı ikili ticaret düzenlemeleri şeklindeyse. Dolayısıyla neoliberal rejimden kopma potansiyeli artıyor ve Çin’in alternatif petrol ithalatı düzenlemeleri yapma yönündeki eylemi bu potansiyelin altını çiziyor.

  • Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Yeniçağ Gazetesinin editöryal politikasını yansıtmayabilir 
- Advertisement -spot_img
- Advertisement -spot_img
5,999BeğenenlerBeğen
796TakipçilerTakip Et
1,253TakipçilerTakip Et
377AboneAbone Ol

yazılar

Yeniçağ Podcastını dinleyin