Önemli haber olarak sunuldu. HTŞ lideri asıl adıyla Elşara değiştiğini kanıtlamak için krevat taktı. İmaj ve değişim adeta simgeleştirilen görsel olarak sunuldu. Krevatla aram hiç olmadı. Son dönemde hiç takmadım. Taktığım ise çok nadirdir. Ünüversitede dahi krevatla aram yoktu. önemli panelerde dahi, bazılarında arkadaşların isteği sonucu krevat taktım. Oysa krevat, anlaşılıyor ki teröristin dahi değişimine neden olan simge dahi oluyormuş. Muş değil de resmen oldu. Kafa değiştimi değil de krevat takarak onun yeni simgesine yetip atıyor. Ben ise hep krevat takmayarak adeta kendimi bu mübarek olgudan mahrum brakmışım.
****
Haberi izlerken, istemeden “şu dünyaya bak, en kirli işi nasıl krevat ve ceketle süsleyip değiştiriyorlar” diyesim oldu. Eski kulanım adı Golani ve şimdi Elşara açık ismine dönen HTŞ lideri, gerçekten sistemin aynası. Bol bol konuyla alakalı bilgi önceki makalelerimde var. düşünün, kafasına on milyon dolar verilen kişi, aranır listesinde olurken, birden karşınıza hem de desteklenip Şama dek yolanan lider haline geldi. IŞİD nedemek olduğunu herkes bilir. Kafa kesme, insan yakma, kadınları köle gibi satma ve nicesiyle anılıyor. Golani de bu örgütün torunu olan HTŞ lideridir. Aranan ve kafasına ödül konulurken dahi ona İdlipte bolca destek verildi.
Sonuca bakın: şamda önce ceket giyiyor, sakaları küçültüyor ve krevat takıp değiştiğini dünyaya duyuruyor. Vary krevat vay. Nedenli önemliymişsin. Demek ki bolca terör yap sonra krevat takınca, ne terör nede cihatcılık kalırmış. Üstelik geleceğn demokrat namzeti olursun…
Doksanların önemli yakalanan gelişimi idi. Neolibraalizim kültürel olarak siyaseti idolojik boşaltmaya uğratma hedefini kor. Düşünce yerine imajı görsel vuruşlarla dengelemeğe başlar. Gülücüklü resimler ve arada önemsetilen takılacak krevat renkleri önerilir. Bunları da sizin kafasıza göre değil, siyasetin reklamlarını yapan esime rant alanı olarak açar. Gülümseme ve renkli krevat imgeleri probaganda etkileme aracı olarak konulur. Propagandayla da karşınızdakini taktığı krevatla dahi oy verme seçeneğine dek indirgenir.
Nitekim, bizde de bazen laf olsun diye probaganda etkileme aracı isteyenler, kitlelere uğraşıp ikna etme önerileri dileyenlere, verilen öyütlerden biri de takacakları krevatın rengidir. Sanırım laf ola bunu isteyip de yanıt alan Durduran nedemek istediğimi gayet iyi hatırlayacak. Görüşler değil de krevat takıp rengi öne çıkarılma durumuna nasıl güldüğünü de hatırlarım.
Şimdi bazen alay yaptığımız bu neoliberal tutumun, aslında nedenli yaygınlaştığını da Şamdaki korkunç katil denilen on milyon dolarlık kelesine verilen Elşaranın krevat takarak değiştiği imajının yaşanmasıyla anlamamız gerekir. Demek ki IŞİD gerçeği, Elnusra liderlik pratiği hepsi krevatla silinirmiş.
***
Girişte de belirtim: ben krevat takmayı pek sevmem. Kulanmam da. Ama hatırladıkça, krevatın salt Şam veya birçok ekinlikte takılma zorunluluğu gibi önemi de yeri gelince kulanılıyor. Örneğin, 12 Cuntası hemen sonrasında Beytepede sınava giderken, bazı devrimci arkadaşların krevat taktığımı gördüm. Ağaç işlerindeki Hüsnü yaklaşarak bana “cunta geldi, imaj değiştirip iyi çocuk roluna girecekmişik, oda kkrevat takmanın da birtanesidir” dedi. Etrafımda bazı devrimcilerin eski bildik giyimi değişirken, krevat da taktıklarına tanık oldum.
B,r de Kıbrıs versyonlu olanı aktarayım: seksenler başında hat da ortasından da sonra, kültür dernekleri yer edininceye dek, çalışmalarını değişik örgüt salonlarında veya okuldaki yerlerde yaparlardı. Omorfoda da öyle idi. Bu nedenle yönetim karar aldı. Gidip ilgili okul müdürüyle izin isteyip geceleri çalışmak için salonu istemeğe karar verdiler. Fakat Metin Hoca ısrarla eleştirdi. Olayı yetkililerle merkezden haletmeği önerdi. Başkan ona, önce müdüre gidip sonra vermezde gereken yerlere yöneleceklerini söyler. Rahmetli Metin Hoca, ısrarından zorla ikna edildi. Takım taklavat ve krevat da takarak müdüre giderler.
Müdür oldukça iyi karşılar. Hat da önerdikleri dışında da onlara daha fazla kulanım yetkisi verir. Kapıya dek uğurlar. Dışarı çıkınca da dernek başkanı Metin hocaya sorar: “Hoca, gırbaçmı yoksa krevat”.. Hoca gayet mahsunlaşıp tam bir duygusal teslimiyet sesiyle “krevat gardaş” der. Buda Kıbrıs versyonlu fıkra gibi olay.
Ekleyim: ben bir Panele katılacaktım. Sözü edilen Metin hoca kapıma dek gelir. Elinde bir paket vardı. Paketi açar, boynuma krevat geçirir. Gülen sesiyle “gardaş seni panele krevatsız gönderecek değildim. Benim arkadaşım en güzel krevarla kürsüde olacak” dedi.
****
Görüldüğü gibi, ben sevmesem de krevatın imajı artık kültürleşme kulanıma dek ulaştı. İnanmayan Şamdaki en önemli dünyaca ilan edilen örgüt liderinin krevatla nasıl değiştiğinin haberleşmesine baksın.