Her şey, marketteki üç kadının, bir erkek tarafından fotoğraflarının çekildiğini fark edip şikâyetçi olmasıyla başladı. Fransa’da, Avignon’un küçük bir kasabası olan Mazan’da yaşayan 71 yaşındaki Dominique Pelicot’nun telefon ve bilgisayarına el koyan polis, ‘abuse/istismar’ ismiyle kaydedilmiş bir dosya içinde, farklı zamanlarda kaydedilmiş tecavüz videolarına ulaştı. Kayıtlarda baygın halde ve çok sayıda erkek tarafından cinsel saldırıya uğradığı görülen kadın, Dominique Pelicot’nun karısı Gisèle Pelicot’ydu. Dominique Pelicot, verdiği uyku haplarıyla karısının kendinden geçmesini sağlamış, hem kendinin hem de internetten bulup eve çağırdığı onlarca erkeğin Gisèle’e tecavüz ettiği görüntüleri kayda almıştı. Üç çocuk sahibi ve elli yıldır evli olan çiftin dışarıdan mutlu ve sıradan görünen hayatı, 2020 yılından itibaren etkisi Fransa dışına taşan bir tecavüz davası ile trajik şekilde değişti.
***
Durumu öğrendikten sonra kocasından boşanan Gisèle Pelicot’nun, yıllardır yaşadığı hafıza kaybı ve jinekolojik rahatsızlıkların sebebi de böylece ortaya çıkmış oldu. Dominique Pelicot’nun karısını bayıltmak için kullandığı uyku ve depresyon hapları, bilinci kapalı halde tecavüze uğrayan Gisèle Pelicot’nun fiziksel ve ruhsal sağlığını darmadağın etmişti. Polis, yaklaşık 200 tecavüz kaydındaki 90 farklı erkekten 51’inin kimliğini tespit etti. Eylül 2024’te Dominique Pelicot ile birlikte yargılanmaya başlayan erkeklerin hepsi kasabada yaşayan, yaşları 26-74 arasında değişen, itfaiyeci, şoför, güvenlik görevlisi, hemşire gibi mesleklere sahip, çoğu evli ve çocuklu sıradan kişilerdi. Bu bize belirli bir tecavüzcü profilinden bahsedilemeyeceğini kanıtlıyor. Sanıklardan bazıları suçunu kabul etti. Bazıları ise bayıltılmış bir kadının tecavüze rızası olduğuna inandıklarını söyledi ve bu yüzden suç işlemediklerini iddia etti. 20 Aralık’ta sonuçlanan davada Dominique Pelicot’ya 20 yıl, diğer sanıklara ise 12 ilâ 3 yıl arasında değişen hapis cezaları verildi.
***
Bu davanın, tıpkı 2017 yılında Amerika’dan yükselen ve kısa sürede dünyaya yayılan ‘me too’ hareketi gibi ses getirmesinin sebebi Gisèle Pelicot’nun mahkeme sürecinde gizli kalma hakkını kullanmayı reddetmesi oldu. “Utanç, taraf değiştirmeli” diyerek davanın kamuya açık sürdürülmesini isteyen Gisèle, cesaretiyle hem farkındalığı artırdı hem de başta tecavüz ve şiddet mağdurları olmak üzere milyonlarca kadına ilham oldu. Mağdurların sesini yükseltmesinin iki önemli sonucu var. Birincisi, tecavüzcülerin hak ettikleri cezaları alabilmeleri adına toplumsal baskıyı artırmak; ikincisi, ‘rıza’ gibi tartışmalı konuların yeniden ele alınmasını sağlamak. Rızanın nasıl tanımlandığı suçu ve cezayı belirliyor. Birisine karşı baygınken ya da korku ve baskı altındayken uygulanan şiddet ‘ama kadının rızası vardı’ denilerek savunmaya konu olabilir mi?
***
Gisèle Pelicot, her insanın kendini güvende hissetmesi gereken yerde, evinde ve 50 yıllık kocası ve onun eve çağırdığı onlarca adam tarafından tecavüze uğradı. Araştırmalara göre, kadınların en çok şiddet gördüğü yer evleri ve onlara en çok şiddet uygulayan da tanıdığı erkekler. Dünya Sağlık Örgütü de 2021’de kadınların en çok partnerlerinin şiddetine maruz kaldığını açıklamıştı. Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu’nun yayınladığı son rapora göre kasım ayında öldürülen kadınların çoğunun katili, tıpkı önceki aylarda olduğu gibi, evli olduğu erkekler. Yine aynı rapora göre, 32 kadından 20’si evinde öldürüldü. Mor Çatı Vakfı’nın “Kadına Yönelik Şiddetle Mücadelede Aile Mahkemeleri” başlıklı son raporu da bize 6284 sayılı kanunun uygulanmasında eksiklikler olduğunu ve mahkemelerin kadınları koruyamadığını gösteriyor. Verilen tedbir kararları kısa süreli ve etkisiz. Adli yardım avukatlarının kadına yönelik şiddet konusundaki bilgi eksikliğiyle hareket ettiği gözlemlenmiş. Mahkemelerin cinsiyetçi yaklaşımları nedeniyle kadınların çalışması ya da çocuk sahibi olmamak istemesi bile ‘kusur’ olarak değerlendirilmiş.
***
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, toplu tecavüz davasının sonuçlanmasının ardından Gisèle Pelicot’ya sosyal medya üzerinden bir teşekkür mesajı yayınladı. “Onurunuz ve cesaretiniz Fransa’yı ve dünyayı etkiledi” diyerek minnettarlığını ifade eden Macron, bir öncü olduğunu söylediği Gisèle Pelicot’ya kadınlar ve Fransa halkı adına teşekkür etti. Bu, sorunları ortadan kaldırmasa da elbette kıymetli ve saygın bir tavır. Her gün kadın öldürülen Türkiye’de bizim Cumhurbaşkanımız gençlerin neden evlenmediğine dertlenmekle meşgul. Çocuklar okula aç giderken Aile Bakanı doğurganlık hızındaki düşüşten muzdarip. 2025’e niyet edelim, Gisèle’in taraf değiştirten utanç dalgası bu yana da vursun.
Yeniçağ sitesinden daha fazla şey keşfedin
Subscribe to get the latest posts sent to your email.