BM İklim Değişikliği Konferansları, iklim değişikliğini medyada görünür kılmak ve gündemde tutmak adına önemli bir araç olarak işlev görse de fosil yakıtların kaymağını yiyen sanayi devi ülkeler, iklim değişikliğine neden olan emisyonları azaltmak için hiçbir sağlam adım atmıyor.
Düzenlenen her yeni COP, yeni bir hayal kırıklığı yaratıyor. Geçtiğimiz günlerde Bakû’de gerçekleştirilen BM İklim Değişikliği Konferansı (COP29) da beklendiği gibi ciddi bir sonuç vermedi.
İklim değişikliğinin aşırı sıcaklık ve sıcak hava dalgalarını, onlarca can alan selleri ve yıkıcı fırtınaları körüklediği yeni bir yılın sonunda bir araya gelen müzakereciler üzerinde büyük bir baskı vardı. Ancak bu baskı etkili bir nihai metinle sonuçlanmadı. Yine üstü kapalı ifadeler ve iradesizliği gözler önüne seren bir resim ortaya çıktı.
SUS PAYI
Bakû’de fosil yakıtlardan uzaklaşmaya yönelik herhangi bir söz verilmezken nihai anlaşmadaki en kritik unsur, “iklim finansmanı” meselesi oldu. Buna göre zengin ülkeler, gelişmekte olan ülkelerin iklim değişikliğinin yıkıcı etkileriyle başa çıkmalarına yardımcı olmak için fon vermeyi kabul etti.
Bu iyi bir haber gibi gözükse de önerilen rakam “tam bir hayal kırıklığı” oldu. Gelişmekte olan ülkelerin yılda 1,3 trilyon dolarlık fon talebine karşılık “2035’e dek her yıl başına sadece 300 milyar dolar” taahhütte bulunularak finansman konusunda da hayal kırıklığı yaşandı; gelişmekte olan ülkeler bu rakamı “yetersiz” bulduklarını ilan etti.(1)
Aslında konferansın böyle sonuçlanacağı açıktı; COP29’un başlangıç tarihine kadar ulusların daha önce taahhüt ettiği üzere fosil yakıtların tüketiminden vazgeçişine dair “hiçbir işaret” görülmüyordu. Halbuki ülkeler, geçen yıl Dubai’de düzenlenen COP28’de de fosil yakıtlardan “uzaklaşmaya” karar vermişti. Bu tabii ki bir gecede mümkün olmasa da koca bir yıl boyunca neredeyse hiçbir şey yapılmadı.
KARBON EMİSYONLARI HER KALEMDE ARTIYOR
Sonuç olarak COP29 faydasız bir nihai metin ve sus payıyla sona ererken gelelim bilimsel gerçeklere… 1,5°C hedefini tutturmak için küresel karbon emisyonlarının 2030’a kadar %43 oranında azaltılması gerekirken COP29’da açıklanan yeni veriler tersi yönde bir ivmeye işaret ediyor.(2)
Exeter Üniversitesi’nden Prof. Pierre Friedlingstein liderliğindeki 100’den fazla uzmanın işbirliğiyle gerçekleştirilen Küresel Karbon Bütçesi projesinde elde edilen verilere göre, 2024 sonunda toplamda 37 milyar tondan (saatte yaklaşık 4 milyon ton) fazla emisyon salınmış olacak. Kömür, petrol ve doğalgazdan kaynaklanan emisyonların geçen yıla göre artış oranı ise %0,8.(3)
Doğalgaz emisyonları, Çin ve diğer yerlerde artan kullanım nedeniyle %2,4’le en büyük yıllık artışı gösterirken, petrol tüketimi özellikle uluslararası uçuşların etkisiyle %0,9 artmış durumda. Kömürden kaynaklı emisyonlarda ise %0,2 oranında bir artış görülmesi bekleniyor.
East Anglia Üniversitesi’nden Prof. Corinne Le Quéré ise fosil yakıtlardan uzaklaşmanın küresel düzeyde henüz gerçekleşmemiş olmasıyla birlikte –rapora göre– emisyonlarını önemli ölçüde azaltma yoluna giren 22 ülkenin bulunduğunu ifade ediyor. Ancak bu tabii ki yetersiz…
“COP28’de neredeyse tüm ülkeler fosil yakıtlardan uzaklaşma sözü verse de biz sahada tam tersini gördük,” diyen Oil Change International’dan Romain Ioualalen de dünyanın dört bir yanındaki yeni petrol ve doğalgaz projelerinin “adeta iklim bilimine meydan okuyarak” onaylandığını söylüyor.
1,5°C HEDEFİ TUTACAK GİBİ DEĞİL
Bununla birlikte çoğu iklim bilimci, Paris’teki iklim anlaşmasına dayanan “sıcaklık artışını 1,5°C’nin altında tutma” hedefinin gerçekleşmeyeceğine inanıyor. Haksız da sayılmazlar. Küresel sıcaklıklar şimdiden Sanayi Devrimi öncesi döneme göre 1,2°C artmış durumda.
Buna karşın biliminsanları, 2016’da yürürlüğe giren Paris Anlaşması’yla iklim değişikliğinin en kötü sonuçlarından kaçınmamız için yine de vaktimiz olduğunu; artışın 1,5°C’yi aşmaması gerektiğini söylüyor ve Paris’teki anlaşma da bu açıdan büyük bir umut veriyordu.
Ancak aradan yıllar geçti; ortada net bir irade ve düşüş yok. Küresel sıcaklıkları izleyen beş önde gelen araştırma grubunun üçü, 2024’ün sanayi öncesi döneme göre en az 1,5°C daha sıcak olduğunu bildiriyor. Bu da geçen yıl kırılan rekorun tazeleneceğini ve 2024’ün “tarihin en sıcak yılı” olacağına işaret ediyor.
1,5°C hedefinin “duvardaki bir çividen daha ölü” olduğunu belirten Berkeley Earth’ten araştırmacı Zeke Hausfather, bundan kaçınmanın artık neredeyse imkânsız olduğunu çünkü harekete geçmek için çok uzun süre beklediğimizi söylüyor ve ekliyor: “1,5°C sınırını hızla aşıyoruz ve küresel emisyonlardaki tırmanış bitene kadar bu böyle devam edecek.”(4)
BAKÛ: FOSİL YAKIT ÜRETİCİSİ EV SAHİPLERİNDEN BİR DİĞERİ
Küresel sera gazı emisyonları ve fosil yakıt kullanımı artmaya devam ederken, BM’nin 2024 Emisyon Açığı raporuna göre gezegenimiz bu yüzyılın sonuna kadar 3,1°C’lik bir ısınmaya doğru ilerliyor.(5)
Buna karşın bu yıl daha ziyade iklim kriziyle mücadele için gereken dönüşümü sağlayacak paranın bulunması, yani iklim finansmanı konusuna odaklanan Bakû’deki zirvede de asıl çözüm olan emisyonları kesme meselesi görmezden gelindi.
Göz boyayan, faydasız adımlardan bıkan ve bunun gezegenimizi felakete sürüklediği konusunda yıllardır uyaran biliminsanları bu yıl yine umutsuzca fosil yakıtların yaygınlaşmasına son verebilecek bir irade bekliyorlardı. O ışık yine görülmediği gibi yine bir oyun sergilendi. Petrol ve doğalgaz babaları, COP’larda sahneye çıkarak süslü laflar etmeye devam etti.
Hatırlanacağı üzere geçen yıl Birleşik Arap Emirlikleri’nin en kalabalık kenti Dubai’de yapılan COP28’de başkan, kamuya ait petrol şirketinin (ADNOC) başında bulunan ve her daim petrol arama hacminin genişletilmesini savunan Sultan Ahmet El-Caber’di. Öyle ki El-Caber, katıldığı bir toplantıda, küresel ısınmayı 1,5°C ile sınırlandırmak için fosil yakıtların aşamalı olarak kullanımdan kaldırılmasının gerekli olduğunun bilimsel kanıtı olmadığını söyleyebilecek kadar “iklim düşmanı” bir isimdi.
COP’ları samimiyetsiz kılan yeni bir örnek de bu yıl Bakû’de yaşandı. Bilindiği üzere COP29’un ev sahibi Azerbaycan, petrol ve doğalgaz zengini bir ülke olarak önümüzdeki on yılda özellikle doğalgaz üretiminde büyük bir artış planlıyor. Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev de fosil yakıtların “Allah vergisi” olduğunu ifade ederek bu COP’un da faydasız olacağını zaten konferansın başından ilan etmişti.
Kaynakça
https://www.ipcc.ch/2022/04/04/ipcc-ar6-wgiii-pressrelease
https://www.theguardian.com/environment/2024/nov/18/climate-crisis-world-temperature-target
https://www.unep.org/resources/emissions-gap-report-2024
Yeniçağ sitesinden daha fazla şey keşfedin
Subscribe to get the latest posts sent to your email.