yaklaşımlarÖzkan YıkıcıBir bardak su içilmiş gibi olan Filistin - Özkan Yıkıcı
yazarın tüm yazıları:

Bir bardak su içilmiş gibi olan Filistin – Özkan Yıkıcı

333 Takipçiler
Takip Et

Yeniçağ podcastını dinleyin

Farkındamısınız: uzun zamandır Filistin konusu pek gündem diplomasisinde yok. Gazze gibi soykırım olayında dahi kurallar pek işlemiyor. Ağırlıklı olarak hep İsrail eksenli politik algılar öne çıkarılıyor. Filistin artık Filistinden öte geriye doğru getirildi. Konuşulan gelecek Ortadoğu denkeleminde Filistin adı pek duyulmuyor. Sadece arada binlerce katli duyulan soykırım gelişmeleri, ekrana gelip gidiyor. Ama gelecek için Filistin hiç ele alınmıyor.

Suriye konusunda bence önemli darbe Filistine verildi. Çok yönlü olumsuzluklar eklenerek ateştopu olarak oluştu. Suriye bölgede Filistine destek veren ve kampları bununan ülke idi. Ayni zamanda israile karşı tek anlaşma yapmayıp savaş halinde bulunan devletdi. Şimdi bu yıkıldı. Filistin için birçok yeni olumsuzluklar da ttetikliyerek de devamı sağlanmaktadır. Gazze zaten etnik temizlik soykırımla artık eski haline gelmeyeceği kesin. Batı Şeryada olanlar dahi haber olmuyor. Yerleşimler ve baskılarla sürgünler zorlanıyor. Yetmiyor: İsrail kuklası ve onun sayesinde bögenin Filistin başkanı olan Mahmut Elabas konuyu daha ileriye taşıdı.

En son olarak Cenin kanpına operasyon yapıp birçok Filistinliği tutuladı. Filistinlilerin silahlsızlandırımasına girişti. Bunun ödülü de Mısırda yapılacak toplantıya İsrail yardımıyla gidecek. Gazze katliyamını dahi gelecek koltukta kalma fırsatıyla kavrayan Elabas adeta Filistine tabut çivisi çakmaya kendini verdi. Ama ne Gazze nede Batı Şerya kalacak.

Tam da bunlar Fİlistini darmadağın ederken, Filistine en yakınndestekci Hizbulah darbe aldı. Suriye rejimi çöküp cihatçıların eline geçti. Tabi İsrail işkali buna eklenmeden olmazdı. Ayrıca Gazze resmen artık eski Gazze değidi. Ama en korkuncu, Filistin artık gündem olmuyor. Olmadığı bir yana destekçilerini de kaybediyor.

İstemeden yazarken tebessüm geldi dudaklarıma: Yetmiş ve Seksenlerde Filistin ve özellikle önce FHCK ve sonra ELfetihe karşı Lübnanda katliyam yapan Suriye, yıllar sonra bu defa ayni rejimin çökmesiyle Fİlistinin önemli can damarlarını kesme paradoksu aşanıyor. Tarih böyle bir bilim alanıdır…

Yetmedi.Şama giren HTŞ yayınladığı bildiri ile cihatçıların nasıl İsrail eksenli olduğu örneğini yazıyordu: Filistinlilerin Suriyedeki kamplarında bulunan silahların teslim edilmesini ve oradan dağılmalarını emrediyordu. Silahlı Filistinliler silansızlandırılırken, bölgeden de gideceklerdi. Bir anlamda Suriyedeki mülteci Filistinlilerin de durum darmadağın ediliyordu. Ama ayni HTŞ israilin Suriye işkal gelişmesine gık demiyordu. Buda sürgündeki önemli direnç noktalı yerlerin de behrava edilesi demekti.

Filistinliler artık gündemdem düştü. Zaten ABD be batılılar iprahim anlaşmalarıyla yeni Ortadoğu dizayininde Filistinlileri devre dışı braktı. Soykırım girişimi ile de Gazze artık bildik Gazze olmayacak. Oradaki yerleşim banbaşka hale sokulacak. Batı Şerya ise sıkıştıkça sıkışıyor. Kukla Elabas ise kendi halkının direnç gücünü kırma adına da operasyonlar yapıyor. Hem İsrail hem de kjukla yönetim tutuklamalarla son darbeye doğru hamleler yapıyor. Zaten Filistin kamuoyunda hiçeleştirilirken de Filistin sorunu konusu da önemini kaybediyor. Filistinsiz Ortadoğu hamlelerinde Suriye önemli hakaydı. Hizbulah da hakı yenilmeyecek güçtür.

Şimdi Filistin için Hamasın elde tutuğu tutsaklar pazarlığı ile Gazzeye son çivi hamleleri kaldı. Artık Hamas veya genel Filistin hareketi Ortadoğuda yalnızlaştı. Açık Filistin desteği pratikle veren iran vardı. Oda can damarlarını kaybettiği için etkisiz.

Ne acıdır değil mi: dün Metanyahu giti ha gidiyordaydı. Yargıyla görevden alınma aşamasına geldi ülkede muhalefet sokaktaydı. Ama katliyam Soykırım ve giderek yayılma politikası Metanyahuya nefes aldırdı. Soykırım ve yayılma kendini bir anda bölgenin aktörü haline soktu. Soğuk savaşınfa dahi yıkılmayan Suriyede toprak alarak da genişledi. Şimdi hedef iran demekten de geri durmuyor. Yayılma ve faşizim Ortadoğuda yeni dizayinlerle sınırları çoktan darmadağın yaptı.

Kısaca, Suriye rejim yıkımı ile en çok yara alan Filistin oldu. Hem sorunun bilinmezliğe taşınması hem etkinliklerinin kırılması ve en önemlisi destekten mahrum kalmakla, adeta Filistinliler Ortadoğunun temel sorunu olup da gündeme taınmayan paradoksa dek geldi. Buna Fİlistindeki yıkım kadar siyasal yapısal darmadağın olma ve parçalı konuma ek olarak işbirlikçilerin de fırsat çıkar aşkına halkına ihanetle de kendi sorunlarında boğulmaya dek ulaştılar. Bence pek fazla konuşulmayan Suriye sonucu Filistin sorunu olduğudur.


Yeniçağ sitesinden daha fazla şey keşfedin

Subscribe to get the latest posts sent to your email.

- Advertisement -spot_img
- Advertisement -spot_img
5,999BeğenenlerBeğen
796TakipçilerTakip Et
1,253TakipçilerTakip Et
351AboneAbone Ol

yazılar

Yeniçağ Podcastını dinleyin