Artık geceyarısına geldim. Son yazıları okuyordum. Bilgisayarı kapatma hamlesini koluyordum. Dışarıda soğuk ve sesizlik var. Küliyeyi sanki karanlık kapzamış gibidir. Etraf rahat. Gürültü pek yok. Arada yoldan geçen arabalar da olmasa, adeta sesizliğin türküsünü yazacak ilham da oluşacak.
Belirtim ya: artık bilgisayarı kapatmaya hazırlanıyordum. Bir haberi okurken, ansızın kararımdan vazgeçtim. Sanki zaman yokmuşçasına da yazma kararım hemen oluştu. Kötü huyum, bazen ansızın karşılaştığım konuyu hemen yazma histerisine girmemdir. Haberi okurken, ardından bazı yorumlar da yakalayınca, bilgisayarı kapatıp yatma yerine, konuyu yazma girişimine girdim.****
Geçen günlerde konuyla alakalı iki durum duyduydum. Birincisi, Türkiye Uruguaydan et aldı. İkincisi de seçimlerin ikinci turu yapılıyor idi. Sonucu aslında merak ediyordum. Ama pek yazan da olmadı. Onca olay varken Uruguay seçimini öne çıkarmak kimine göre anlamsızdı. Halbuki Uruguay seçimini sol aday Orsi kazandı. Hem de Y.3 oy fakla. Uruguay Latin Amerika ülkesi olması nedeniyle de bölgesel önemi de var.Latin Amerikada esen sol ve faşist karşılıklı rüzgar denklemini etkileyecek sonuç halindedir. Bolivardan Marksa gezen hayaletler seçimle yeni yirmibirinciyüzyıl sosyalizmin deneyimlerini de yaşatacaktır.
Uruguay başkanlık seçimlerinin ikinci turu sonlandı. İlk turdan ikinci tura iki aday kaldı. Eksen sağ ve soldu. Şimdiki başkan muhavazakar kesimden oluyordu. Seçilen Orsi ise Mart ayında koltuğa oturacak. Fakat şimdiden koltukta olan başkan, yeni Orsi başkana sorunlar yaratmayarak koltuğu devredeceğini belirtiyor. Bir anda Latin Amerika listesine sağdan sola geçen başkanlık denklemini bozan sonuç da oluştu.***
Uruguay aslında siyasal tarihte önemli dönemlerde yerini aldı. Gerek sol kalkışlarda, gerekse neoliberal uygulamalarla önemli örnekler oluşturdu. Yetmişlerde gelişen sol dalgada Uruguay Tupomaros şehir gerila hareketiyle duyuldu. Türkiyede kitapları dahi çevrildi. Yine bu örgütün liderlerinden Muşita da ikibinonlarda Uruguay başkanlığı yaptı. Uygulamalarıyla, yaşantısıyla dünyada örnek lider olarak gösterildi..
Uruguay sol hareketleri genelikle son dönemde şu stratejilere baş vuruyor: neoliberalizmin oluşturduğu yıkımı önleme ve yerine kamusal alanlar aşma planlarıydı. Muşikanın en önemli mücadelerinden biri de özeleştirilen su gibi olguları yeniden kamuya kazandırma mücadeleriydi. Her Uruguaylı sol kişi, neoliberalizmin yıkımları üzerinden hareket etti. Zaten ikibinlerde iki sosyalist aday kazandı. Şimdiki ise üçüncü başkan olacaktır.
Uruguay seçimlerini önemseme bakımdan iki önemli olgu var. buda, insanların dünya genel siyasetine de bakışı varsa deyer oluşturur. Yetmişler sol dalga ile günümüz neoliberalizme karşı engeleme tutumları. Bunlar ayni zamanda Latin Amerika rüzgarının da önemli etkileri de vardır. Orsika tarihçidir. Seçimi kazandığında klasik sol söyleemle hitap ediyor. Geniş Uruguay deneyimi de vardır. Üstelik cuntalara da direniş epey kanlı oldu. Ortadoğudan önemli fark şu: Latin Amerika solu önemli darbeler aldı. Askeri diktatörlüklerin yıkımıyla ve neoliberal yapılanışla adeta epey zarar gördü. Fakat, direnç ve mücadele sonunda zamanın hapisane devrimcilerini başbakan, başkan yaptı. Önemli geçiş aşamaları da belediyenbaşkanlığı olması da idari bakımından da katgı epey yaptı.
Nitekim Orsi, belediye başkanlığı deneyimini de geçirdi. Başarılı yerel yönetim birikimi vardır. Ayni koşul birçok latin Amerika başkanlarında fa var. örneğin haziran ayındaki Meksikanın yeni başkanı da başkent deneyiminden sonra başkanlık koltuğuna sıçradı.
Kısaca, Uruguayda da seneyi tamamlarken, kazananbaşkan adayı soldan. Orsi artık mart ayında yeni başkan olarak koltuğa oturacak. Buda Latin Amerika genelinde önemli mevzi de olacak. Şimdiden Latin Amerika sol başkanlar, Trumpla gelecek daha sert tutumların endişesindedirler. Muz cumhuriyetinden daha bağımsız ve bölgesel eksende epey sentomların olacağı kesin.