yaklaşımlarÖzkan YıkıcıTuhaflık yok - Özkan Yıkıcı
yazarın tüm yazıları:

Tuhaflık yok – Özkan Yıkıcı

279 Takipçiler
Takip Et

Yeniçağ podcastını dinleyin

Son gelişmeler oldukça önemli. Önemli olduğu kadar, yaşanan adımlarla da adeta gelecek karanlıklarında tehlikeler de açıkça işaret ediliyor. Kıbrısta ise çoğunun farkında deyildir derecesinde. Ama yine de şovlar, gösterişli algılar adeta gerçekleri hapsederek, banbaşka alanlarda dolaşmayı da taşımaktadır. Hat da bölgemizdeki ters gibi olan ikili politik hamlelre de hiç yokmuşcasıa davranılıyor. Sadece istenen algıyla konuşmlar yapılıyor. Ama birtakım gelişmelerin de olduğu kesin. Yerel etkisizlik ise dinamik olarak dış baskılamanın da artmasını da sağlamaktadır. Bazı görüşmeler veya fotoğraf vermeler oldukça abartılı politik sunuma konulurken, nedense temelde gelecek etkileri çok olacak anlaşmalar hiç deyinilmez derecede brakılmaktadır. Kıbrıs uluslararasında oynanan kart olurken, kıbrısta daha da daralan yerel algılarla bunların çoğunu görmeden ordan oraya laflar gönderilmektedir. Oluşan koşulalr sonucu, birçok önemli hamleleri, anlaşmaları da hiç dikate almadan hayatın devamlılığının sürmesidir.

Çelişkili tutumlar dahi var. yeter ki Kıbrısın hem AB üyesi hem Ortadoğu coğrafya bölgesinde olması, hem garantörlü sınırlı bağımlılıkla parçalanması yanına adada önemli etkisi olan ingilterenin hiç konuşturulmama hastalık tutumuna dek birçok olgunun kısgacındadır. Bu kısgaçlı tutum bazen çelişkili kararlar gibi olan duruşları da getiriyor. Örnek mi; Amerika Ortadoğudan askeri çekmeleri konuşuyor. Ancak, ayni zamanda Kıbrısta üst kurmaya girişiyor. Nato üyesi olduğu unutturulan Türkiye ise gözlem yerleri oluşturulacağını belirtiyor. Gözlem üstlerinin deniz üstü anlamında da olduğu nedense fazla söylenmiyor. Sadece Güneyi korkutma amacıyla yeri geldiğinde vurgulanıyor. Aslında üst kurma demek, işkalden normal koşula geçme de demektir. Bir anlamda askeriv varlık statüsü biçimi olacaktır. Tabi Nato gerçeğini unutmadan.

Anımsatalım: zamanında Özalın ABD yetkilileriyle konuşurken, o dönemin ABD dışişleri bakanı Hek “orada Nato gücü olarak olduğunuzu unutmayın. Eğer çekileceksiniz, önceden haber verin de tetbirini alalım” söylediydi. Buna tanık olan Şemilerin Avrupa gazertesine bu durumu anlatığı zaman da sanki hiçbirşey söylenmemiş gibi de geçiştirildi.

Burada dahi çelişki çok. Siz sistemi, bölgesel durumu ve Kıbrıstaki iç dinamik durumlarının cılızlığını bilmezseniz, birlikte yorumalamazsanız, anlayamazsınız. Çünkü bir yandan ABD ortadoğudan pasefike kayma hamleleri düşünürken, askerleri ıraktan başlayıp çekme planları varken, öte yandan Ortadoğu adası Kıbrısa yeni üstler açarak askeri yığınak yapıyor. Bunun Kuzeyle alakası olduğunu söyleyecek kadar da hala ahmaklaşmadım.

Anlaşılacağı gibi yeni Ortadoğu sıcak savaş sürecinde veya istihbarat ağında Kıbrısa fazla rol verefekler. Türkiyenin de adada üst kurma önerisinin, İngiltere reçetesi olduğunu da hatırlatalım. Adını da güvenlik ve garantörlük koyarak tamamlıyorlar. Belli olan, yeni Ortadoğu dizayin genişleme alanında Kıbrıs da olaak. Ama nasıl olacak, hala net değildir. Şimdiden netleşen, stratejik sömürge Kıbrısta askeri yığınak olmasıdır.

Buradaki gelişmeler anlaşmalarla direk yapılıyor. Bir dönem anlaşmalar gizli oluyordu. Sonradan duyuyorduk. Ama şimdi açıkça vurgulanıyor. Örneğin Yetmişler döneminde ayni girişimler olduğunda en azından tepkiler olurdu. Kıbrısın Nato üstü olmayacağı veya Kıbrıs sorununda emperyalist gerçeklikle tartışmaları yapan sol kesimler vardı. Solun Kıbrısta zayıflaması ise birçok dış direk müdahalenin ya alkışlarla veya hiç bilinmeyerek gerçekleşmesi de oluştu. Şu anda örneğin Kuzeydeki limanların özeleştirilmesi açıkça savunulup destekleniyor. Lefkonuktaki İHA üstü veya deniz gözetleme durumu da hiç de konu edilmeyeek dereceye gelindi. Güneyde de bir zamanlar Üstelere karşı tutumlar varken, kapatılması isteyen kesimler varken, şimdi pek de ses yok. Yine de Akelin üstlerin kulanılmasında veya yeni Amerikan üstleri girişimlerine eleştirel olarak karşı çıktığı da malum. Kuzeyde ise gık yok.

Bu resmin önemli bir başka noktası da İngiltere. Öyle ki zamanında Ersin Tatarın dahi saraya giderken, İnterpol tarafından aranırken ingilterenin neden kalrdığı sorusu dahi sorulmadı. Yakın tarih sürecinde ingilterenin Kıbrıs konusundaki rolü açıkken, nedense pek gündemleştirilmedi. Sadece atıp tutmalar ile hamasi çekişlerde yer buldu. Onun için Tazmin komisyonundan tutun şimdiki kuzeyde Türkiye askeri üst olayı İngiliz ajendalı olmasına karşın adı dahi konulmuyor.

****

Yuarda kısa bir son gelişmeler bilançosu çıkardım. Siyasal gerçekler ortadda dolaşıyor. En düşündürücüsü, ABD ortadoğudan asker çekmeği açıklıyorken, Kıbrısa önce askeri yığınak, stratejik rol ve şimdi üst istemektedir. Boşuna değildi, son İsrail soykırım saldırılarında Kıbrısı kulanım merkezine koyduy. Ama burada hiç konuşulmadı. Bazı yeniden şekillendirme girişimlerine de sanki “çözüm geliyor” havası dahi ponpalayanlar oldu. Gazlar falan dendi. Sanki uluslararası tekeler ülkelere enerji doğal gaz imkarınveriyormuş gibi.

Kısaca, bölgemizde taşlar kayıyor. Masada kartlar yeniden karıştırılıp dağıtılıyor. AMerikadan Türkiyeye yapılan anlaşmalar ise pek de iyi mesaj vermiyor. Hele Kuzeyde hangi imzalar atıldığını dahi bilmiyoruz. Sadece koltukta kalma havasıyla, siaysal üst denilen Küliye gelişmesi sürüyor. Ama hayat devam ediyor. Ada yeniden Ortadoğulu gerçeğeini, emperyalist kısgacında stratejik sömürge ilkeleriyle biçimleniyor. Nato bu derece kolayca, açıkça adaya yerleşmedi. Siaysetlerini kolayca hayata sokmadı. Buda Kıbrıstaki gelinen siyasal koşulalrın ta kendisidir. Tuhaf mı: sanmıorum. Tuhaf olan, bunların farkında olmadan yaşamın sürmesidir. İşbirlikçi siyasetlerin biyat derecesinin kanıtlarıdır. Bu artık kültürleşti. Davranış ekli oldu. Onun için Kıbrıs tam bir Ortadoğu sıçrama alanına geldi. Hem de sevinçle de karşılayan yönetimlerin de girişimleriyle.

- Advertisement -spot_img
- Advertisement -spot_img
5,999BeğenenlerBeğen
796TakipçilerTakip Et
1,253TakipçilerTakip Et
334AboneAbone Ol

yazılar

Yeniçağ Podcastını dinleyin