Siyasi Sansür, muhalefetin ve hükümet eleştirisinin bastırılmasını kapsamaktadır. Bu, kitapların yasaklanması, medyanın kısıtlanması ve bilgi akışının kontrol edilmesi gibi eylemlerle görülebilir. Amaç, gücü korumak ve huzursuzluğu önlemektir. Kurumsal Sansür ise şirketlerin çıkarlarını korumak için bilgileri sınırlamasıdır. Bu, ürünleri veya uygulamaları hakkında olumsuz bilgileri bastırmayı ve iş hedeflerine uygun medya anlatılarını kontrol etmeyi içerebilir.
Bu iki sansür türü genellikle kesişir, özellikle hükümetler ve şirketler bilgi kontrolü için iş birliği yaptığında. Örneğin, teknoloji şirketleri, hükümetler tarafından zararlı veya yıkıcı olarak kabul edilen içerikleri kaldırmaları için baskı görebilir, böylece siyasi ve kurumsal çıkarlar birleşir.
Ataerkil Temettü ile Bağlantı
Ataerkil temettü, eril eşitsiz bir cinsiyet düzenini sürdürmekten elde ettikleri avantajları ifade eder. Bu avantajlar arasında daha yüksek gelir, otorite, saygı ve kurumsal güç erişimi bulunur. Bu kavram, siyasi ve kurumsal sansürle birkaç şekilde bağlantılıdır:
Güç Yapılarını Sürdürmek: Siyasi ve kurumsal sansür, mevcut güç yapılarını, genellikle ataerkil olanları, sürdürmek için birlikte çalışır. Bilgiyi kontrol ederek, toplumsal cinsiyet eşitliği savunan hareketler ve fikirler de dahil olmak üzere, statükoya meydan okuyan hareketleri bastırabilirler.
Ekonomik Kontrol: Kurumsal sansür, erkeklerin yüksek gelirli ve yüksek statülü pozisyonlarda hakimiyetini sürdürerek ataerkil temettüyü pekiştirir. Bu ekonomik kontrol, erkeklerin avantajlarını korumasını sağlar.
Kültürel Anlatılar: Hem siyasi hem de kurumsal sansür, erkeklere fayda sağlayan ataerkil değerleri destekleyen kültürel anlatıları şekillendirir. Medya ve bilgiyi kontrol ederek, erkeklerin yararına olan stereotipleri ve normları sürdürebilirler.
Sağ Kanat Perspektifleri ve Sansür
Taraflılık İddiaları: Sağ kanat grupları, ana akım medya ve teknoloji şirketlerinin muhafazakar görüşleri sansürlediğini iddia ediyor. Sosyal medya platformlarının muhafazakar içerikleri bastırdığı veya arama motorlarının liberal haber kaynaklarını tercih ettiği örnekleri öne sürüyorlar.
Yasal Eylemler: Algılanan sansüre yanıt olarak, bazı sağ kanat politikacılar ifade özgürlüğünü korumaya yönelik yasalar önerdi veya yürürlüğe koydu. Örneğin, Florida Valisi Ron DeSantis’in yönetiminde okullarda ve halk kütüphanelerinde içeriği düzenlemeye yönelik önlemler içeren yasalar bulunmaktadır.
Kültürel Endişeler: Sağ kanat yorumcular, “iptal kültürü” olarak adlandırılan ve tartışmalı görüşleri ifade eden bireylerin veya grupların dışlanmasını tartışıyor. Bu olgunun ifade özgürlüğünü kısıtladığını ve oto-sansürü teşvik ettiğini savunuyorlar.
Tarihsel Bağlamda sansürün uzun bir geçmişi vardır; Yasak Kitaplar Listesi’nden 1950’lerdeki McCarthycilik’e kadar. Bu tarihsel örnekler, sansürün muhalif sesleri bastırmak için nasıl kullanıldığını göstermektedir.
Sansür sadece ABD ile sınırlı değildir. Dünyanın dört bir yanında hükümetler, bilgi kontrolü ve muhalefeti susturmak için yasaları ve düzenlemeleri giderek daha fazla kullanmaktadır. Bu eğilim hem demokratik hem de otoriter rejimlerde görülmektedir.
İfade Özgürlüğü ve Zararlı İçerik: Merkezi tartışmalardan biri, ifade özgürlüğü hakkını zararlı içerikten koruma ihtiyacı ile dengelemektir. Bu, nefret söylemi, yanlış bilgi ve diğer zararlı ifade biçimlerini içerir.
Teknolojinin Rolü: Dijital platformların yükselişi, sansür sorununu karmaşık hale getirmiştir. Bu platformlar sesleri yükseltebilirken, algoritmalar ve içerik denetleme politikaları aracılığıyla onları susturma gücüne de sahiptir.
Mash-up’ları ve dijital örneklemeleri ile tanınan Girl Talk, telif hakkı ve adil kullanımın karmaşık dünyasında gezinir ve sanatsal ifadenin yasal ve kurumsal sansürle nasıl kısıtlanabileceğini gösterir. Bu mücadele, yaratıcı endüstrilerdeki erkek yöneticilerin hakimiyetini yansıtan daha geniş kontrol ve güç sorunlarını yansıtır.
Astra Taylor’ın An Examined Life Filmi: çağdaş düşünürlerle yapılan sohbetler aracılığıyla felsefi fikirleri keşfeder ve geleneksel akademik sınırları zorlar. Felsefeyi kamusal alanlara taşıyarak, entelektüel sansüre ve çeşitli seslerin sınırlanmasına yanıt verir.
Siyasi ve kurumsal sansür, mevcut güç yapılarını ve ataerkil temettüyü sürdürmek için derinlemesine iç içe geçmiştir. Bilgiyi kontrol ederek ve kültürel anlatıları şekillendirerek, bu sansür türleri eşitsiz bir cinsiyet düzeninden elde ettiği avantajları pekiştirir. Bu bağlantıları anlamak, hem sansürle hem de toplumsal cinsiyet eşitsizliğiyle mücadele etmek için önemlidir.