Lisi (şimdiki adı Akdoğan – S.U.) köyünün ilerici derneklerinden olan ve gerek spor, gerekse kültür ve eğitim konularında faaliyet gösteren AMOL Lisi Derneği, 29 Kasım 2024 Cuma akşamı, Larnaka’da düzenlenecek bir törenle, biri Kıbrıslıtürk, biri de Kıbrıslırum kayıp yakını iki kadına, Sema Coşkun Kılınç ile Dimitra Furla’ya Kıbrıs’ta yaşanmış acıların birer sembolü olarak ve yaşadıkları acılara karşın barışı savunmalarından ötürü ödül verecek.
AMOL Lisi Derneği, her yıl bu ödülü, Kıbrıs’a değerli katkılarından ötürü seçtiği kişilere veriyor ve onları onore ediyor. Bu yıl da kayıp yakını olan biri Kıbrıslıtürk, biri Kıbrıslırum kadına, Sema Coşkun Kılınç ile Dimitri Furla’ya “sabır, umut ve barışın sembolleri oldukları için” ödül verilecek. İsteseler öteki topluma düşmanlık besleyebilecek olan bu kadınlar bunu yapmayarak içlerinde kin, nefret ve intikam duyguları beslemeksizin iki toplum arasında işbirliği ve dostluktan yana tavır sergiledikleri için onore edilecekler.
Lisili ünlü Kıbrıslı şair Pavlos Liasidis’in “Kazanan Barıştır” başlıklı oyununun başlığı altında yapılacak olan AMOL Lisi kültürel etkinliği, “darbe ve işgalin 50nci, iki toplumlu çatışmaların da 60ıncı yıldönümü”ne adanmış…
AMOL Lisi Derneği’nden yapılan açıklamada, bu etkinlikte Dimitra Furla ile Sema Coşkun Kılınç’ın onore edileceği, ardından sunulacak kültürel programda ise Dimitris Surullas, Petros Kulumis ve Niyal Öztürk yer alacak. AKEL Genel Sekreteri Stefanos Stefanu’nun himayelerinde yapılacak olan etkinlik 29 Kasım 2024’te saat 19.30’da, Larnaka’daki Ay Yorgi Lisesi Zaferiu Salonu’nda gerçekleştirilecek. Etkinlik ücretsiz ve halka açık olacak.
SEMA COŞKUN KILINÇ…
Sema Coşkun Kılınç, aslen Baflı… Coşkun Kılınç ile evliydi ve üç evlatçıkları vardı… 1974’te eşi Coşkun Kılınç evlerinden alınarak bazı Kıbrıslırum askerler tarafından korkunç biçimde dövüldü, eve geri getirildiğinde, maruz kaldığı ağır işkenceler sonucunda iç kanamadan ötürü vefat etti. O günlerde gencecik bir kadın olan Sema Coşkun Kılınç, üç küçük evladıyla acılar içinde tek başına kalmıştı… Sema Coşkun Kılınç’ın kardeşi Zührü Mehmet Emirali de 1964’ten beri “kayıp” ve ondan geride kalanlar bulunamadı.
Sema Coşkun Kılınç, yaşadığı bu derin acılara karşın her zaman barışı ve uzlaşmayı savunan, ilerici bir tutum izledi. Hiçbir zaman kin ve nefretle dolmadı, hep insaniyet örnekleri verdi…
Sema Kılınç’la yaşadıklarına dair geniş bir röportaj yapmıştık yıllar önce ve geçtiğimiz Eylül ayında bu sayfalarda bu röportaja yeniden yer vermiştik… Acısını paylaşıyoruz Kendisini bu ödülden ötürü yürekten kutluyoruz… Sema Coşkun Kılınç, duruşuyla genç kuşaklara örnek oluyor… Yetiştirdiği üç evladı da Kıbrıs’taki toplumlara örnek insanlar oldular ve her zaman barışçıl duruşları ve eylemleriyle göz kamaştırdılar… Gerek Sema Coşkun Kılınç, gerekse evlatları bizlere her zaman “kayıplar” konusunda da yardım ettiler ve bazı “kayıplar”ın bulunmasını da sağladılar, olası gömü yerleri de gösterdiler… Bu yüzden de onlara yürekten teşekkür ediyoruz.
DİMİTRA FURLA…
Dimitra Furla da Lisi’de doğmuş ve şu anda Larnaka yakınlarındaki Menevi (Meneu) köyünde yaşıyor. Yine Lisili Kiriakos Yannos ile nişanlanmış ve 1974’te darbe esnasında darbeciler Kiriakos’u arıyormuş… İlerici ve demokratik fikirleriyle tanınan Kiriakos, Lefkoşa’ya gitmiş… AMOL Lisi’ye yönelttiğimiz bir soru üzerine Kiriakos Yannos’la ilgili olarak bize verilen bilgide devamla şöyle denildi:
“Darbe sırasında darbeciler onu arıyordu ama demokratik ve ilerici fikirleriyle tanınan Kiriakos yetişip Lefkoşa’ya gitti. 20 Temmuz’da askeri üniformasını giyerek askere gitti. Annesi boşuna “Savaşa gitme oğlum, darbeyi yapanlar gitsin” dedi. Kiriakos, “Artık bir işgal olduğuna göre hepimiz kendimizi savunmalıyız” diye yanıt verdi. Kiriakos 6 Ağustos 1974’te Lapta’da öldürüldü. İçerisinde “Dimitra” yazılı olan nişan yüzüğü ile sadece dizinden bir kemik ve parmağından küçük bir kemik bulundu kazılarda. Dimitra evlenmedi. Hem genç aşkına hem de barış davasına sadık kaldı. Nişan yüzüğü, tam da nişan yıldönümünde Kayıp Şahıslar Komitesi yetkilileri tarafından kendisine iade edildi…”
Dimitra Furla’nın nişanlısı Kiriakos Yannos’tan geride kalanlar, Lapta’da Celebrity Otel yakınındaki telli bölge içerisinde bulunmuştu.
Lapta’da deniz sahilinde bu telli alanla ilgili olarak onlarca yıl önce bu sayfalarda pek çok bilgi paylaşmıştık – görgü şahitleri, bu bölge tellenmeden önce ve tellenirken de “kayıp” kalıntılarını burada görmüş olduklarına tanıklık etmekteydiler. Bu bilgileri Kayıplar Komitesi yetkilileriyle de paylaşmıştık. Bu alanda yürütülen kazılarda ancak küçük kemik parçaları bulunacaktı çünkü bu alandaki büyük kemikler, bir operasyonla boşaltılmış ve bilinmeyen bir yere taşınmıştı. Bu yüzden Kiriakos Yannos’tan geride birkaç küçük kemik parçası ve bir nişan yüzüğü kalmıştı sadece… Okurlarımızın iddialarına göre, bu alandaki kemikler verilen bir talimat üzerine bir Kıbrıslıtürk tarafından toplanarak torbalara doldurulmuş ve bu torbaları teknesine yükleyerek açık denize atmıştı… Bu yüzden bu bölgeyle ilgili çok sayıda okurumuzun verdiği bilgilere karşın, ancak küçük kemik parçaları bulunmuştu çünkü bölge, tabir caizse “temizlenmiş” ve buradaki büyük kemikler oldukları yerden alınıp başka yere götürülmüştü…
Dimitra Furla’yı da aldığı ödülden ötürü yürekten kutluyoruz ve onun da acısını paylaşıyoruz…
NELER YAZMIŞTIK?
Kiriakos Yannos’la ilgili olarak 14 Şubat 2019’da özetle şöyle yazmıştık bu sayfalarda:
“Yıllarca hakkında yazılar yazdığımız ve “boşaltılmış” bir alan olduğu söylenen Lapta kıyılarında “Celebrity Oteli yanı” olarak bilinen askeri bölge içerisinde birkaç kemiciği Kayıplar Komitesi tarafından yürütülen çalışmalarda bulunarak DNA testleriyle kimliklendirilen Lisili 23 yaşındaki Kiriakos Yuannu’nun kızkardeşi Kiprulla Neofitu, isyanını Martin Luther King için yazılmış bu şiirle dile getiriyor…
Kiprulla Neofitu, Carl Wendell Hines Jr.’un Martin Luther King için yazdığı şiire atıfta bulunduktan sonra şöyle diyor:
“… ve bu şiirdeki bu sözcükler, yurdu için ölen her bir insana ne kadar da uyuyor… Hayatını daha iyi bir vatan, bir hayal için fedakarlıkla ortaya koyan her bir insana ne kadar da uygun bu şiir…
Abim Kiriakos, Ağustos 1974’te 23 yaşındaydı…
Yaşamış olsaydı şimdi 68 yaşında olacaktı, çocukları olacaktı ve torunlarını büyütüyor olacaktı… Böylece onun hakkında konuşmamız gerekmeyecekti… Bize insanlığı ve iyiliği öğretecekti… Hayatlarımızda incelik ve mantık olması için bize yol gösterici olacaktı… Kahkahasıyla ki hala hatırlıyoruz o kahkahasını – bizi güldürecekti…
Ve şimdi kardeşimiz sağ ve yanımızda olacak yerde, elimizde ne var???
45 sene boyunca güneşin ve yağmurların soldurmuş olduğu dört kemik parçacığı… Bu kemikler arasında yüzük parmağı da bulunuyor… Sanki de hayatı terk etmemiş, nişanlısı Dimitra’ya vermiş olduğu sözleri bozmamış olduğunu işaret ediyor bu parmak – nişanlısına sanki de bunca yıldır kendisini bekliyor olmasının boşuna olmadığını, yalnızca yurdunun ve hükümetlerinin yaptığı fedakarlığı tanımamış olduğuna işaret ediyor… Nişan yüzüğünde 17 Şubat 1974 yazıyor ve 45 sene sonra, nişan yıldönümünü kutlamak yerine cenazesi yapılacak…
Abim Kiriakos sonsuza kadar 23 yaşında kalacak, onun hatırası sonsuza kadar bize eşlik edecek, ölümsüz olacak bu hatıra…
Kardeşim Kiriakos’un cenaze töreni 16 Şubat 2019 Cumartesi günü sabah saat 10.00’da Leymosun’da Ayios Athanasios bölgesindeki Apostol Luka Kilisesi’nde yapılacak, ardından onu Sfaganyiotissa Mezarlığı’nda toprağa vereceğiz…”
Kiriakos Yuannu’nun annesi Ellu Hanım vefat etmişti ancak babası Yangui Bey 90 yaşın üstünde, oğlunun dönüşünü bekliyordu… Kiriakos Yannos’un nişanlısı Dimitra Furla da hiçbir zaman başka birisiyle evlenmeyerek, nişanlısının dönüşünü bekledi…
Kiriakos Yannos’un ailesinin acısını paylaşıyoruz…”
Yeniçağ sitesinden daha fazla şey keşfedin
Subscribe to get the latest posts sent to your email.