Beş Kasımdayız. Dünya genelde Amerikan seçimlerine yoğunlaştı. Sonuçlar üzerinden tahminler gırla gidiyor. Tabi kimisi de önemli algı oynuna sarılıyor. Buna klasik ezber bakışçılar da katılıyor. Amerikan seçimlerinin önemi yanına “frmoktatik” de denilir. Amerikan probaganda günü önemlidir. Üstelik herkes kendine yontarak, etkilerini de konuşmaya çalışıyor. Fakat, nedense birçok konuda olduğu gibi genel durum ve geçmişten gelen dersler fazla akla getirilmez. Buda hem yanılmayı hem de unutmayı kolayca sağlar.
Bu Amerikan seçimleri kendine has özelikleriyle sonuçlanıyor. Şu basit kandırmaca artık sırıtıyor: her seçimde olduğu gibi, son seçimlerin de eskisine göre daha önemlidir ifadesi kulanılıyor. Ama hep demokratik kelimesi de ekleniyor. Oysa basit bir kaçışla durum banbaşkadır. Her seçimde şunu gördük. Sadece iki aday televizyonlarda tartışıyor ve onların dışındaki adayların brakın tartışmaya, adını dahi duymuyoruz. Sadece, eğer kaybeden aday az oyla kaybedince, kimisi, öteki konuşturulmayan adayan giden oylarınaraya sıkıştrma da yapılır.
Bu seçimde de aynen böyledir. Hep Demokrat ve cumhuriyetçilerin durumu konuldu. Örneğin Yeşilerin adayı hiç söylenmedi. Sadece konuyla çok yönlü ilgilenenler olaya şöylesine parmak bastı. Hhayri Kozanoğlu gibi olanlar da Amerikada olsalar, Yeşil adaya oy vereceklerini de söylediler. Fakat, gerçeği değiştirmiyor. Hep ayni algı, iki partili merkez ekseni.
***
Seçimler ben yazıyı yazarken hala sürüyordu. Açıklanınca da sonuçlar üzerinden konuşulacak. Tahmini hava durumu gibi de gelecek söylenecek. Ben burada yakın tarihte yaşanan iki önemli olayı hatırlatarak, muhtemel bazı çıkışların da anlaşılmasına yardımcı olma amacındayım.
Sizi yirmidört yıl öncesine, ikibin yılına taşıyacam. Yine iki aday öne çıkarıldı. Klasik demokrat ve cumhuriyetçi kişilerdir. Sol adayların adı dahi duyulmadı. Sadece sonuçlar sonrası bahane bulma amacıyla konuşan da oldu.
Adaylardan biri ALgor öteki de ikinci Buştu. Tüm seçim sürecinde hep Algor önde görülüyordu. Hat da televizyon tartışmasında Buşu resmen dağıtı. Ancak, ALgora karşı bazı Amerikan güçlü sermayeleri epey mesafeliydi. Algorun çevre politikası ve yeni muhavazakarların Avrasya stratejisine ilgi pek göstermemesi, önemli başta askeri sermayeyi endişelendiriyordu. Ama sosyal politika ile saçma gördüğü Avrasya stratejisine karşı olma, onu demokrat çevrelerde de destekleyen kesimleri sandığa taşıma olasılığı fazlaydı.
Sonuçta, seçimler yapıldı. İlk bilgiler Algorun önde olduğu anlaşılıyordu. İkinci Buş kaybediyor imajı yaygınlaştı. Fakat, iş Floridada karışmaya başladı. Yirmidört oyun olduğu bir sandığı makine saymıyormuş. Onun için bu sandığın sayıma katılmaması önerileri başladı. Amerikada pek de alışılan gelişme değildi. Ancak, yirmidört oy önemliydi. Bu sandık dışındaki oylarda çok az birkaç binr farkla ikinci Buş öndeydi. Buda Florida ikinci seçmeni alınca seçimi kazandı demekti.
Algor taraftarları şikayet yaptı. Bazı mahkemeler oyların el ile sayılması bazıları da iptal kararı veriyordu. Ama zaman akıyordu. Ocak ayına dek sayılması gerekirdi. Yargı oyaladı. Oysa el ile sayılma önerisi birkaç günde sonlanırdı. Yaptırılmadı. Sonuçta Yüksek Mahkeme iptalini açıkladı. Böylelikle umulmayan ikinci Buş seçimi çalarak kazandı.
Seçim sonrası yapılan incelemede eğer oylar sayılsaydı, Algor Florida delgelerini alacaktı. Cumhur başkanı da olacaktı. Ama saydırtılmayan oylarla ikinci Buş seçimi aldı. İkinci Buş saraya girerken, Vaşinktonda sokaklar protestolarla doldu. Ama sonuç değişmedi. Böylelikle başta BOP gibi projeler de uygulanma fırsatına sokuldu.
***
İkinci hatılatacağım örnek, önceki seçimdir. Bu seçimde TRump adaydı seçimi kaybeti. Trump itiraz yaptı. Olmadı. Sonunda Altı Ocak günü taraftarlarını meclisi işkale çağırdı. Denemesi de oldu. Buda Amerikada bir ilklti. Seçimi kaybeden başkan, meclisi işkale girişti. Yargı sonucu mu: seçim sonrasına krar brakıldı.***
Kısaca, size Amerikan seçimleri güncesi yaşanırken, iki önemli olayı hatırlatım. Neden mi: sürprize hazır olun. Şimdiden konuşulanlar krize oynuyor. Belkide bu seçimin önemli noktası, kriz ve Amerikanın gerileyen hegemonyasında savaşla çıkış aranan süreçle takılmasıdır.