yaklaşımlarÖzkan YıkıcıŞer eksenli İran gerçekleri - Özkan Yıkıcı
yazarın tüm yazıları:

Şer eksenli İran gerçekleri – Özkan Yıkıcı

279 Takipçiler
Takip Et

Yeniçağ podcastını dinleyin

Politik alanda iki kural bazen birbiriyle çakışmaz. Hat da ayni sistemde olsanız da yine de nasibinizi alırsınız. Kıyas yapma değil de resmi algı operasyonlarıyla sizi bazen banbaşka yelpazeye oturturlar. İran bu konuda önemli örnektir. Molllar rejimli devlet yapısı malum. Ama Emperyalist çağa bakarsanız benzer ve hat da daha gerici ülkeler sistemin aynasında altındır. İrana konulan imgeler aynisini taşıyan devletler de olmasına rağmen, iran şer ekseninde Sudiler gibi birçok körfez ülkesi de batının itifaktında. Daha ileri gidilip, birçok ülkede isteklerine ulaşmak için yine gerici örgütler de kulandırılmaktan geri durulmaz. Hat da yaratılırlar. Nitekim IŞİD örgütü irana karşı kulanımda hep aparat olarak yerini aldı.

İran ikili konumu en iyi yansıtan ülke. Molalar rejimi olduğu kesin. Ancak başka bir nokta da Emperyalist sisem de iranı tasffiye etme stratejisindeki devlet konumunda da. Olay molalar rejimli karaktesliği değil, iranı parçalama ve tasfiye etme hedefidir. Emperyalist gerçeklikteki iran hedfleşme durumunda oluyor.****

Sovyetler Birliği dağıldıktan sonra, emperyalist sistem varlığı için yeni askeri siyasal stratejiler koymaya başladı. BOP ve Avrasya stratejileri uzun ölçekler içeren hedeflerdi. Amaç, yeniden dizayin ve sömürgecilikleri oluşturma, karşıt görülen ve koyulan ülkeleri tasfiye etmekti. Doksanlar başında bazı ülkelerin adı duyuluyordu. Somali, Suriye, Libya ve ırak bunlardan birkaçıydı. Sistemin uyduları olmasına rağmen, onları tasfiye edip parçalama stratejisi konuldu. Uygulamalar da oldu. İran BOP projesinin son halkasıydı. İran sonrası ise Rusya ve ardından Çinin kuşatılma hedefi eli yılık proje olarak sunuldu. Kabul da edildi.

İran bu konulan hedef sonrası, hep karşıt ilan edildi. Ambargolardan tutun iç karıştırma hamleleri yapıldı. Ortadoğu ekseni iranı kuşatıp parçalama ve rejimi yetersiz kılma durununa planlandı. İrandaki zengin petrol kaynakları ve güçlü devlet yapısı ikilemi sistemi ona karşı hamleler yapmaya yetip artıyordu. Hat da Nato Türkiyede israili de koruma adına Kürecij üstü dahi kurdurtuldu.****

Ortadoğu projesi başlarken, pratiğe ırak işkaliyle devam ediyordu. İran elbet bunu biliyordu. Bir yanbda içteki baskıcı uygulamalar ve gerici tutumlar, öte yandan da dış baskılara karşı ayakta kalma ikileminde ayakta durnaya uğraşıyor. İrana karşı bazen direk nABD bazen de İsrail kanalıyla saldırılar, suikastler yapıldı. Çoğunu iran yutup sesiz kaldı. Zaman zaman da karşılık verdi. Batının birçok talebini kabul ediyordu. Denetimlere de açık oluyordu. Hat da nükler alanda başta olmak üzere, batıyla anlaşmalar da yaptı. Ama anlaşmayı yaptığı ülkeler “ABD başta olmak üzere” bozmaktan da geri kalmadılar. Üstüne de hep anbargolar uyguladılar. Öyle uyguladılar ki Korona döneminde ilaçların dahi irana girmesine izin vermediler.

İran epey zaman sustu. İstenilenleri de yaptı. Fakat, iş Suriyeye gelince, işin cidiyeti kapıyangeldiydi. Tıpkı Rusya gibi batı emperyalist bloku Suriyede karşıladılar. İsrail ise irana karşı operasyonları artırdı. ABD suikastler düzenledi. Devrim kuvetleri komutanı Elkasımı da ırakta füzeyle vurdu. Birçok iran nükler bilimciği İsrail katleti. Yine de iran epey zaman karşılık vermedi.

Ancak, Suriye ayağı işi kızıştırdı. İsrail ise saldırılarını açııkça yapıyordu. Hedef brakılann yerden iranın parçalanmasıdır. Birçok algı oyunu da gerçekleştirildi. Hep iran suçlamaları yapıldı. Gericilik ve yobazlık algıları kulanıldı. Halbuki irandaki Molalar rejimi gerçeği kadar, örneğin israilde Metanyahu hükümetinin faşist Siyonist gerçekliği de vardı. Ama emperyalist gerçeklik yine karşımızda: iran yıkılacak hedef olurken, Ortadoğuda da egemenn güç olarak İsrail destekleniyordu. Daha ileri gidilip itifakın da ötesinde saydamlaştırılıyordu.

Olaylar bu ikilem içinde geçiyordu. Hep irandaki mollalar rejimi ve dünyayı tehtit etme algıları probagandada kulanıldı. Tabi Rusya da farkındaydı ki iranınn tasfiyesi sonrası güneyden de kuşatılacaktı. Bu yüzden kerhen de olsa iranla yakınlaşma oldu. Hdef iran ve genel emperyalistn sistem oluncanda oyuncular da itifak eksenide gelişti. Türkiyedeki Kürecik üstü resmen iranın İsrail karşısındaki eylemlerinde erken uyarınyapısıydı. Kuzeydeki Azerbeycan ise israile üst dahi verip bazı operasyonları Azerbeycan üzerinden yapıldığı inancı da yaygın. Irak ve Körfez ülkelerindeki Amerikan üstleri de irana karşı yöelikti.

Öylesi strateji olunca ve hedef iran konulunca, olay daha kolay anlaşılır. Yinede ara diplomasinin işşlediği de hala görülüyor. Önemli ilk iranın israili vurma füze hamlesini, Amerikaya haber verdiği artık kanıtlandı. Fakat hep klasik emperyalist aldatmacalar sürüyor. Örneğin son olaylarda olduğu gibi: irana, ateşkes ilan edilecek dneip, karşı hamlelerinengelendi. Sonra Hamas katliyamı tırmandırılırken hizbulah lideri de katledildi. İran açıkça “kandırıldıklarını” söyledi. Ama iran telkinlerle ve sabırla durmaya çalışırken, özellikle İsrail ve arada IŞİD gibi aparatlar irana karşı saldırıları sürdürüyorlar.

Belli ki iran tasfiyesi hala gündemde. İsrail bunu gerçekleştirecek hamleleri yapıyor. Sistem israili resmenn destekliyor. Kendi stratejisinin gerçekleşmesini bekliyor. Konu iranın Molalar rejimi değil. İranın bölgesel güç olması ve sistemin iranı şer eksenine koymasıdır. Bu önemli farkı iyi anlamak gerekir. Hele ABD çok uzakta. Yangın Ortadoğuda yaşanırken, Amerikalının umurunda değil. İranın yerini bilmeyen Amerikan yurttaşı da çok. Fakat, strateji belli. Suriye halkası da kırılırsa, Hizbulahın etkisi yok edilirse, sıra irandadır.

Çin diplomasiyle bunu engelemeye çalışıyor. ABD ise hem israili destekliyor, hem de Sünni arap devletleriyle mezhepçilik çelişkisinin derinleştiriyor. Olay, Emperyaliznin stratejisi. Bu stratejisindeki BOP hesabı. Suriyede baaklığa düştü zannedildi. Ama İsrail kanalıyla açıkça hareket devam ediyor. Tabi Türkiyede Kürecik üstüyle de israile karşı olacak saldırıları ön cepede karşılama, bildirme rou oynanıyor. İşte iran hikayesinin özü bu. Petrol zenginliği de arada unutulmadan değerlendirilmelidir.

- Advertisement -spot_img
- Advertisement -spot_img
5,999BeğenenlerBeğen
796TakipçilerTakip Et
1,253TakipçilerTakip Et
334AboneAbone Ol

yazılar

Yeniçağ Podcastını dinleyin