Eğer siz Ortadoğuda yaşıyorsanız, basit cümlelere alışkınsınız. Onların önemini de bazen öteleme kolaylığına da düşmekten kurtulamazsınız. Hemen önemli Ortadoğu yorumcuları ekler: Ortadoğu kaygan bir koşullara sahiptir. Girdiğiniz anda, kayarsınız, nerede duracağı belli değil… doğrusu da bu. Üstelik Ortadoğu tamemen Emperyalist kısgaçta. Genel strateji, bölgesel hegemonya ve diyerlerinin de fırsatla kazanma zeminine sahiptir. Hepsi havada uçuşur. Dış koşul ifadesi, sorunlara uuzanır. Onun için son dönemdeki Ortadoğu adeta kaygan zeminde oynanan dans gibidir.
Son günlerde epey karşık olay birden uçuşuyor. Konuların birinin eksikliği, sizi kolayca yanılmaya getirir. Bilgileriniz net olsa da alınacak kararlarda hükmünüz olmadığı için de öngörülerinizde bazen sapmalar da olur. Tabi en önemlisi, kartlar yeniden kırılıp dağıtılmaya başlanmasıdır. Oyuncular değişik. Herkes fırsatı kulanma peşinde. Kazanma hesabı ve yerini koruma kuralalrı birbirine girdi. Zemin hareketlendiği için de aldanma şansı da var. eğer kelimesine yine ihdiyacım oldu: siz MHP olayını bilmniyorsanız veya gözden kaçırıyorsanız, Ortadoğu denkleminde kürt gerçeğinden habersizseniz, birçok son hamleleri kolayca anlayamazsınız. Emperyalist genel politikadan devleet eksenli duruşları bilmezliğe koyarsanız, en basitiyle MHP tutularını anlayamazsınız. Karar alma ile strateji birlikteliğinden uzaksanız, yeni dizayin hareketlerinden koparsanız.
Net olan, son İsrail hareketleriyle bölge yeniden dizayin ediliyor. Hedefin kısa vadede iran olduğu da net. Ancak, oyuncular çeşitli. Amerikan hehsabı ve Türkiyenin ikili siyasal durunlarının da buluşma durumları olması da önemli. Örneğin, hem aBD hem de Türkiye Esatın başta kalmasını istemiyor. Suriyenin toprak bütüblüğünden değil faydalanmadan yanadırlar. Bunun ortak paydası, Türkiyenin Suriyeden çekilmemesi ve Amerikanın da hala orada üstlerinin olma sonucuna gelir.
Son hamlelerde ise bazı öngörüler de tetikliyor. Amerika Suriye ve ıraktan çekilmek istiyor. Şüpesiz İsrail dışında bölgede en yakın müttefiki de Türkiye. Türkiyenin bu rolü almasına da karşı değildir. Bir farkla, Amerikan çıkarlarına yönelik olmalıdır. Bunun yansıması ise kürtlerle Türkiye itifakı akla geliyor. Üstelik Suriye denklemi veya ırakla SUriyede irana karşı kürtlerin de eklenmesi önemlidir. Onun için dar ve bölge çelişkilerinin azalması önemlidir. MHP ise devlet partisidir. Ayni zamanda yakınntarihte hep yaşadığımız gerçekler de var. her krizde oynadığı rol ortada. Dbüyük olmanın görevini yapıyor. İtifak, toplumsal muhalefeti bastırma ile provakasyon rolleri ortadadır. Bu taşları doğru koymalıdır.
Son dönem gelişmelerini yakın tarihten soyutlayarak, siyasal gerçeklikten koparırsanız, kolayca yanılma şansınız da artar. Boşuna değildir, defalarca yazıyorum: Annan planı ve sonrası ile Çözüm süreçlerini iyi şekilde yeniden gözden geçirin öneriği yapmıyorum.
Bakın, devletin en sert tavrını Kürtlere koyan, onların kürt olduğunu dahi kabul etmeyen, MHP birden tokalaşan ve asılmasını istediği Öcalana alan açma önerileri açıklıyor. KDP lideri fedral Kürdistan seçimi öncesi Türkiyede. İranda Pejakın faaliyetlerine yeniden başlama haberleri geliyor. Tam da bunlar olurken, birielri de “dur bakalım” derken, TUHSAŞ saldırısı olur. Buda başka bir çelişki. Ama ortam devam ediyor. Diplomasi denir de ne olduğu bilgileri hala çok zayıf. Ama kimisi umut kimisi de endişe duyuyor. Saplantılı idolojik yaklaşımlar ise eski havada savruluyor.
Arada Kıbrıs adı da gelir. Kıbrısta ise olanlardan bir haber yok. Ama kervan savrularak ordan oraya gideceğini açıklıyor. Yol ise net değil. İran ekseni ise pazarlıkta ısıtılıyor. Görüşmeler ise bazen açık bazen kapalı. Ama önde MHP. Alışılmamış bir siyasal demeçlerle. Hem de asılmasını istediği Öcalanla. Öcalanın tecritden sonra gelen haberi ise tanıdık. Ama çelişkiler çok. Açıklamaların en önemli kısırlığı ise bilgiler net değil. Umut ile bilmeme veya karşı olma ile devletçilik cenderesinde debelenme oluyor. Olay zaten Bahçeliden gelmesi dahi kuşkuları artırmaya yeiyor. Ancak yakın tarihi bilenler MHP rollerini hep aklının bir yerinden çıkarır. En düşman Ermenistan veya başka hikayeelrde MHP hep en kritik dönemde rol aldı. Devlet değişimlerinde, ayarlarında karşımıza MHP gelir. Ne yazık başta hocam Emre Kongar dahi gün oldu MHP ve Bahçeliği demokrat bile ilan etmekten çekinmedi. Çünkü devletçilik ile yörüngeden uzak olma farkı neyazık pek gözetilmedi. Oysa MHP her dönem sonrası sıçramasında hep değişik figürlüklerle rolunu aldı. Sadece MHP AKP ilişkilerinde bunu görmek dahi yeterlidir. Daha dün MHP gerçeği ile Sinan Ateş cinayetini konuştuğumuzu ne çabuk unutuk. Ama belli ki Ortadoğu kartları karıştırılıp dağıtılırken, yeni rol icadetme gerekti. MHP hem de en karşıtıyla uzalşma dersi verirken, temelde sistemin Ortadoğu politikası ile Türkiyede devlet itifakının iktidar hesaplarının toplamından başka bir şey değildir. Birini eksik brakmak, hep o eksiklikten vurulmak demektir.
Şüpesiz salt MHP değil öteki yapılar da fırsatı kulanmada tereddüt etmiyorlar. Birkısmı ise genel koşulları tam anlamadığı veya eksik yorumlarla yetindiği için, hala özü yakalayamadı. Önemli soru da şu: Kıbrısa uğrarmı: Kıbrıs Ortadoğu adası olduğuna göre zaten belirli siyasal ilişkiler olmasa da yansımalar çoktan oldu. Limasolda Amerikan gemilerinin işi ne? Çoğu yapılan anlaşmaların farkında dahi değiliz. Peki, Türkiye bu denli bölgesel itifaklarda rol alma ve bazı görevlerin ona ihale edilmesi istenirken, Kıbrısta baskıyla olumsuz duruma düşürülürmü sorusunu da sormadan edemiyecem. AMerikanın turva atı olurken, Kürecik üstüyle iranı İsrail adına gözeten sistem, Türkiyeden Kınrısla alakalı alehte tutum neden istensin.
Kısaca, Ortadoğu kaygan zeminde. Kartlar karıştırılırdı. Dağılıyor. Herkesin rolü var. kimi müttefik kimisi de şer ekseninde. İsrailin dinamik güç olarak saldırılarla yeni haritaya yön veriyor. Suriye gibi yerler ise darmadağın. İsrail kuzeye doğru ve kuzey komşusu da fırsatı kulanmaya çalışıyor. Belli ki artık bildik bölge değildir. Amerika ise bazı planlara göre birkaç yıl içinde çekilip Pasefike yoğunlaşma peşinde. Ama çekilirken de en başta Türkiyeye önemli rol vereceği de kesin. İsrail çizgisini net koyuyor. Kürtler ise itifakla irana karşı kulanılma esrumanı olarak çalınacak. Ama her birinde kendi iç sorunları da var. bunları da haletme veya idare etme peşinde konumlanmaktadır. Onun için provakasyonlar, savaşlar, itifak kayganlığı ve birbirini tutmayan demeçler devam edecek. Hem koruma hem de kazanma ikleminde politik duruşlar devam edecektir.