yaklaşımlarÖzkan YıkıcıEmperyalist Lübnan hesapları yeniden pişirilirken - Özkan Yıkıcı
yazarın tüm yazıları:

Emperyalist Lübnan hesapları yeniden pişirilirken – Özkan Yıkıcı

279 Takipçiler
Takip Et

Yeniçağ podcastını dinleyin

Uzun zamandır, filim olsa dahi vazgeçilecek seyirle, Ortadoğu İsrail katliyamlarıyla kalkıp yatıyoruz. Gazzedeki soykırım artık kanıtsanmanın da ötesine geçti. Batı Şerya hikayesin ise sayfası dahi açılmadan, oradaki sürgün ve katliyamlar sürüyor. Lübnan sayfası da açıldı. İsrail klasik ikibinlerden beri uygulanan kıyım katliyam politikasını askerialana soktu. Uzun zaman teknolojinin de üstünlüğünü kulanarak, yerlebir edercesine Lüvbnana bonbalar yağıyor. Gazeden Beyruta tüm katliyamlarda insan ve yapı varlıkları adeta katledilip imha ediliyor. Hep emperyalist Ortadoğu politikası ile İsrail saldırı gerçeğinin saydamlaşıp uygulana gerçeği yaşatılmaktadır. Gayet güzel de algı operasyonlarını medyada yapıyor. Hele batı hayranlı nice kendine “aydınn ve akademisyen de”bilimsel ve kaynak olarak bunları kulanmaktadır. İsrailin Gazze soykırımını İsrail Hmas savaşı veya israilin kendini güvenliğe taşıma hareketi olarak aktarıyorlar. Filistin gerçeiğinden kopararak anlatıyorlalr. Böylelikle soykırımı örtmede yol alıyorlar. Filistin katliyamı ikinci sıraya çektiriliyor. Olan Hamastır. Hamasın da üstüne, herkesin kendi taraftarlarını tatmin edecek algıyla da daha bir kötüleyrek, israilin soykırımını haklı çıkaracak dereceğe sokuyorlar. Hamasın “yobaz, softa, geri braktırılmış ve zaman zaman da Amerikanın yönlendirdiği örgüt” olarak sunuyorlar. Ne yazık sistemin merkezi olan İsrail için ayni gerçekleri cömertçe kulanmaktan da kaçıyorlar.***

Son dönemde ayni durum Lübnan için de kulanılıyor. Kulanım, hem israilin yaptığı yıkımı örtme hem de yeni hesaplar için de koşulları kulanma ikilemleri vardır. Daha İsrail saldırmadan ısrarla Hizbulahı kötülediler. Öyle kötülediler ki İsrail işkaline direnmesini dahi lanetlediler. Utanmasalar, israilin Lübnan katliyamlarını, işkal girişimlerini savunacaklar. Savunma ise Hizbulah kötülemesiyle yapılıyor. Öyle ki hala İsrail işkalinde olan bir Lübnan bölgesini dahi hiç ağızlarına almıyorlar.

Lübnan hesapları birbaşkadır. Daha İsrail saldırmadan önce dahi hedefin Lübnanın belli bir yerine konma olduğu biliniyor. Buda tarihi Bindodkuzyüzondokuz yılındaki konferans haritası olarak da sunuyorlar. Anlayacağınız, işkal üsstüne kurulan İsrail hiçbir zaman bir yerde durmadı. Hep saldırı ve yayılmayla uğraştı. Lübnan bu ülkelerden biriydi. Önemli  Filistin katliyamları dahi yaptı. Birçok işkal girişimi de oldu. Amerika dahi yerleşme çabaları sonunda, cesetleri taşıyacak çuval dahi bulmadan terketi. Onun için Lübnanda hem hesap hem de geçmişten gelen kin vardır.***

İsrail Beyrutu bombalıyor. Birçok Güney Lübnan yerleşiminin boşaltılması için saldırılar yapılıyor. Önemli göçler de zorunlu olarak yapılıyor. Amaçlardan biri de Hizbulaha karşı özellikle Hristiyanların tavır koyup, iç savaşa neden koşullarını yaratma da var. zaten Lübnan daha kurulurken, parçalı şekli ile dış müdahalelere açık olma dinamikleri nedeniyle hep iç karmaşa ile dış işkal girişimlerine uğradı. Bu defa İsrail hem Hizbulahı yıkma hem de kendin yadaşıyla Lübnanın parçalanmasını istemektedir.

Ayni benzerlik başta AB ve ABD de olduğu için onlar da israili destekliyor, kendi hesaplarıyla da girişimler yapıyor. Arap şehleri ise Hizbulahhın Şiği olması nedeniyle mezhepsel karşıtlıkla adeta görmezden gelmenin da üstünde tavır koyuyor.

İsrail bonbalaıyor. Katliyamların sayıları da artıyor. Fakat, algı oyunu da devam ediyor. Hep İsrail saldırıları deniliyor. Örneğin Güneydeki işkal girişimindeki direnişe pek haberlerde raslamazsınız. Hele İsrail kayıpları medyanın kenarından dahi geçirilmiyor. Hep Hizbulah algısıyla probaganda yapılıyor. Öyle yapılıyor ki Lübnan halkına, Hizbulaha karşı çıkıp onun yoknedilemsine yardımcı olunması isteniyor. Savaşın nedeni Hizbulah olduğunu söyleyerek, Hizbulah gidince savaş biteceği açıklanıyor. Halbuki Hizbulahn olmadan İsrail daha kolay Lübnanı işkal edip katliyamlar yaptığı tarihte oldukça kabarıktır. Sadra ve Şatila katliyamları tarihi en karanlık günlerdi. Yine daha Lübnanda pek milis hareketi yokken, israilin Beyrut hava alanına uçaklar indirip katliyanları da şanlıdır.

İsrail açıkça kendi işkaline direnen ve ona ilk yenilgiği yaratan Hizbulahınyokn etmek istiyor. Lübnanda belirli yerlere yerleşme hedefinde. Hat da Latin Amerikadaki Yahudilerin taşınma planı dahi var.

Peki batı: onlar da Hizbulahsız Lübnan hesabında. Şimdiden bazı faaliyetlere giriştiler. Örneğin, hala Lübnanda cumhurbaşkanınseçilmedi. Hrisitiyan olacağı kesin. Ama, Hizbulahsız denklemle yeni başkanı seçmek istiyorlar. Hristiyanlar ile sunileri kulanarak Hizbulahn dıştalandırılarak bir aday peşindedirler. Ayni teraneye arap devletleri de katılıyor. Fakat, hala Lübnandaki güçler, Hizbulah hesabını dikate alıyor.

Yine hem natılılar hem de İsrail, Lübnanda istedikleri tam olmadığı anda, Hristiyanları kulanıp ayrı bir Lübnan Hristiyan devleti kurulmasının da açıkça seslendiriyorlar. Örnek, Fransa bu konuda niyetli. Bazı Falanjistler toplanıp Fransa elçilik önünde Fransanın müdahalesini talep etmeleri, boşuna değildir. Yine israilin belirli yere kadar, bir kısmını direk bir kısımını da güvenlik tanponu adıyla elde tutarak, öte kesimde de daha zayıf Lübnan oluşumu da hesaplarda var. bu konuda Hizbulah suçlanarak adeta zemin yaratılmaya çalışılınıyor. Hizbulahın suçlanması ve onun dışındaki Lübnan algısı boşuna yapılmıyor.

Bir dikate gelmesi gereken konu da şu: önceki yazılarımda Lübnanın nasıl kurulduğunun yazdım. Ordu da bu parçalı yapının ürünü. Düşünün, bir ülke ordusu var ve ülkesinin işkal edilmesine direnmiyor.. bu yüzden hizbulah beklenenin de ötesinde hala ndestek görmenin de sırrı budur. İsrail Lübnan sınırına yakınnyerlerde ordunun olmasını istiyor. Biliyor ki ordu savaşacak durumu yok. Zayıf ve etersizdir. Zaten Lübnan devleti kurulurken ki amaç dda budur. Bu yüzden Hizbulah direnirken, Lübnan ordusu etrafta yok. Buda Lübnan gerçeği.

Kısaca, Lübnan hesaplarınçok karışık. Hizbulah direnirken, başka direnecek olgu da yok. Lübnan ordusu değil de Hizbulah deniliyor. İsrail ise kendine karşı direnen yapının koşulalrını imha etmek istiyor. Bir anlamda Şiği yok etme hedefi var. mezjepsel yok etme ise arap şehlerin de ne yazık işine geliyor. Ama kimse güçlü Lübnanı istemiyor. Parçalı Lübnanın etnik ve dini olgularını kulanarak ülkede kalıcılaşma peşinde. Tüm bunlar Hizbulahın geleceği ile alakalıdır. Ama son hesaplar, emperyalizmin Lübnan için iyi gerçekler düşünmediği kesin. Sömürgecilik ve soykırıma gidecek savaş politikalarıyla yeni denklem peşindedir. Sanırım Kıbrıslılar izerse, Lübnan konusunda epey ders almaları şart. Lübnanlılar onca kıyıma ve iç savaşa rağmen birlik dediler. Şimdi ne olur bilmem. Ama Kıbrısta bu direnç gerçeği yok.

- Advertisement -spot_img
- Advertisement -spot_img
5,999BeğenenlerBeğen
796TakipçilerTakip Et
1,253TakipçilerTakip Et
322AboneAbone Ol

yazılar

Yeniçağ Podcastını dinleyin