yaklaşımlarÖzkan YıkıcıEkvator'dan Moldova'ya referandum düşünceleri - Özkan Yıkıcı
yazarın tüm yazıları:

Ekvator’dan Moldova’ya referandum düşünceleri – Özkan Yıkıcı

279 Takipçiler
Takip Et

Yeniçağ podcastını dinleyin

Bazı ülkeler vardır ki gündemimize pek düşmez. Bazı ülkeler de şöylesine paradokslaşır: hem burada ilgili ülkelerden insanlar yaşar hem de biz o ülke hakında bilgisiz durayı yeyleriz. Ancak, ilgili katagoride olup bize algılatılmalar olsa da sözkonusu olan coğrafyalardaki gelişmler de bize ders verecek durumlar da içerir. Biz bunları çoğu zaman da hiç duynayız. Birileri uyarsa da dikate almayız. Özellikle de batın hayranlığı kibirimiz, yeni sömürge gerçekleriyle yakınlaşmamızı, gerçeklerle alışmamızı da engelemektedir.

Ekvator ve Moldova referandumları bana bu düşünceleri hatırlatı. Üstelik hem bizde hem de Türkiyede fazla uygulanmasa da referandumlar hep konuşuluyor. Özellikle de Kıbrıs sorunu veya anayasa deyişim konularında hep tamamlayıcı kural gibi de algılatılır. Ayrıca, özellikle her iki ülkede ders alıp da etekrarlayacağımız ezberlere de dikat etmemizin de uyarılarıyla dikat durumu da ihfade halindedir.

***

Ekvator Latin Amerika ülkesidir. Birkaç yıldır dünya kamuoyunda yer buldu. Mafyaların durumu ve yapılan seçimlerle, adeta konumuna göre çok daha üst düzeyde dikate alındı. Mafyaların cirit atıp hesaplaşması, seçimlerin bu koşullarda gerçekleşmesi, solun kendi iç itifaklaşamama sonucu iki kez seçimleri az farkla kaybetmesi yaşananları, ülkenin olaylar yanında ders alıcı yönleri de sırıtmaya ağırlık kazandırdı.

Geçenlerde Ekvator referandumu da önemli bazı olgular içeriyor. Konu anayasada yapılacak deyişiklikler. Genelde biz şuna alıştık, bir metin hazırlanır, derecesi ne olursa olsun da tartışılır. Sonra tümden oylamaya sunulur. Aynen Annan planı da böyle oldu. Kabul veya ret ile de sonlanır. Dünyada hep böyle olduğunu da bize inandırılır. Hat da öyle ezberleriz ki referandumların bağlayıcı olup olmadığı kriterine dahi dikat etmeyiz.

Son Ekvator referandumu çok basit farkı da adeta beynimize gönderdi. Ekvatorda anayasa referandumunyapıldı. İki yönde yoğunlaştı. Güvenlik ve ekonomi.. fakat bildik referandum farkı ortaya hemen çıktı. Dokuz made kabul iki made ret edildi. Oysa son dönemde brakın anayasaları, torba yasa diye kural ile doldurulan birçok yasa ayni anda oylanıp yasalaşan süreçlere dahi alıştık. Ekvator adeta bunun ile de böyle olacak kuralı olmadığının kanıtıdır.

Halka sunulan deyişimlerde güvenlik ve ekonomik deyişik madeler konuldu. Teker teker onaylandı. Sandığa giren yurtaş, güvenlik madeleri ile ekonomik madelere ayrı tercih yaptı. İstese, örneğin güvenlik dokuz madeyi de kimini ret kimini de kabul etme  şansı dahi var.

Sonuçların da nedeni şu: mafyaların yaygın olması, ölümlerin artması, yasadışılıkların yaygınlaşması sonucu artan bazı otoriter madeleri dahi halk kabul oyu ile kabulendi. Fakat; ekonomik alanda direk cebine dokunacağı ve güvencelerin gerileyeceği gerçeği ile davranınca, iki madeyi de ret ediyordu. Güvenlikte evet ekonomide hayır seçkisiyle önerilenlerin bir kısmı deyişik sonuçlarla sonlandı.

Bu uyarıdır: brakın anayasayı, birçok yasayı torbaya koyup karıştırıp geçirme kularının da tehlikeli olup seçki llarak da teker teker olmanın tutumu bize yeniden hatırlatıldı. Ekvator gerçeği bunun önemidir.

****

İkinci referandum Moldovada yapıldı. Oda AB üyeliği üzerinden gerçekleşti. Çok az oyla, evet çıktı. Yüzeysel olarak bu normal denip geçiştirilme algısına hemen takılır. Tabi Moldova denilince de K. Kıbrıs için hiç yabancı değildir. Hele de kadın da eklenince. Bazı çalışma yerlerinde, hasta bakıcılıkta veya seks ticari alanda Moldova kadınlarına raslamak kolaydır. Hat da Moldovayı küçümseme düşüncesi de etkindir. Fakat, her ülke gibi, Moldovada neler oluyor durumunda da çok zayıf kalınır.

Moldova referandum ile başkanlık seçimini birlikte yaptı. Seçim ikinci tura kaldı. AB üyeliği ise çok az oyla, birkaçbin farkla evet çıktı. Az fark olsa da sonuç malum. Fakat, ince nokta bizim için de uyarıcıdır…

Moldovada yaşayanların kulandığı Y.56 oy AB için hayırdı. Evet diyenlerin oranı 46 cıvarında. Anlayacağınız, salt Moldovada yaşayanlar oy kulansa AB girişine hayır demektir. Ancak, yurt dışında yaşayan Moldovalılar da oy kulanınca da evet oyu lehine epey ağırlıkta olduğu anlaşılıyor.

Bu basit sonuç dahi, önemli uyarılar içeriyor. Öyle ki yeri geldiğinde kimisi Kıbrıslı romantizimden, kimisi de gelecek oyla kazanma adına yurt dışı Kıbrıs yurttaşlarının da oy kulanmasını savunuyor. Hat da özellikle İngiltere ve Avusturalyadaki Kıbrıslı Türklerin oy kulanması hep talep hanesinde bekletiliyor. Özellikle bu tip önerilerde yurt dışı oy kulanımda hep muhavazakar ve gerici kesimlerin de faydalandığı kesin. Bunu son Belçikadaki yerel seçimler ile Türkiye seçimlerinde Belçikadaki Türk tercihlerinde anlamak da kolaydır. Doğan Özgüdenin makalelerini okusanız yeter.

Moldova seçimlerini yazarken de somut sonuçlarla konuya dokunmak istedim. Yurtdışı yaşayanların oranı ve oradaki koşul farklılığı önemlidir. Eğer Moldovada orada yaşayanlar oy kulansa AB üyeliği ret oyu alacaktı. Ama taşınan yurt dışın oylar sonucu evet oldu. Hem de çok az farkla. Konu en azından genelde konuşulurken, bu tür önerilerin iyi düşünülmesi gerektiğine inanıorum.

****

Kısaca, size iki deyişik önerili referandum yazdım. İki ayrı ülkede, deyişik amaçlı halka baş vuruldu. Geçerlikleri de başka konu. Ama referandum şekli ile yur dışı ile torba yasa tipi davranışların yeniden gözden geçirilme sonuçları vardır. Ama diyenlere de dikat edecek olursak, umurlarında değil. Umurunuzda olmayınca ayni sonuçlarla da karşılaşmak da kaçınılmazdır.hele bugünlerde adet yerini bulsundan, siyasal ayara dek anayasa ve dış türkler söylemleri de uçuşmaya başlamışken, yaşanan iki ülke örnekleri bence önemlidir.

- Advertisement -spot_img
- Advertisement -spot_img
5,999BeğenenlerBeğen
796TakipçilerTakip Et
1,253TakipçilerTakip Et
334AboneAbone Ol

yazılar

Yeniçağ Podcastını dinleyin