yaklaşımlarÖzkan YıkıcıCumartesi güncesini kapatmaya yakınken - Özkan Yıkıcı
yazarın tüm yazıları:

Cumartesi güncesini kapatmaya yakınken – Özkan Yıkıcı

279 Takipçiler
Takip Et

Yeniçağ podcastını dinleyin

Doğal gerçeğimiz var. Cumartesi olunca ve Pazara gidilirken, K. Kıbrısta güncel politika donuklaşır. Adeta buzdolabına sokulur. Kendinden gelen gelişmeler olmadığında, siyasal demeç veya tavır konmaya pek raslanmaz. Sadece yapılan panayır tipi festivalere giden makamcıların atıp tutmalarıyla günler geçilir. Bir tatil havasına girilir. Halbuki dünya durmuyor. Öyle durmuyor ki birçok ülkede sokakların en canlı olduğu dönemler yaşanır. Duraklama falan da politik hamlelerde olmaz. Bunları toptan Cumartesi günü ikili şekliyle yaşıyoruz. İç politik zeminde durgunluk olurken, dış dünyaya ilgi de olmayınca, haber bültenleri dahi kısır geçer. Halbuki belirtiğim gibi politika durmuyor. Dinamikler işlemektedir. Haftanın yorgunluğu dinlenmiyor. Gündem kapatılıp hafga başına itilmiyor.

Tabi ki K. Kıbrıs bunun haricindedir. Hata içi öyle gelişemler yaşadık ki parmak ısırtan dreceğe geldi. Ama doğal karşılandı. Bazı K. Kıbrısın şanından gelenn yeni gerçekleri de öğrendik. Demek oluyor ki bir pusulaya hemnde mührün içine iki mühür vurulması iptal değilmiş. Halbuki tüm seçimlerde karenin veya kare ile dışa eksradan mühür vurmak, eşitdir iptaldı. Bizde de bu hep böyle kulanıldı. Genel seçilerden dernek veya kooperatif durumlarında da aynen tekrarlandı. Meclisin kendisinde de bugüne kadar ayni kural işledi. Ama bu hafta öğrendik ki bir oy pusula karesinin içine iki mühür vurmak iptal olamazmış. Olmadığı için de “yüce meclisin de “ yeni başkanı da bu kurallarla ilan edildi. Varsın genel kural densin. Bahane hep bulunur. Saçmasapan olsa da yetki böyle kulanıldı. Hem de kendi meclis hukukçularının dahi iptal edilme belirtilerine rağmen.

Şimdi hafta sonuna geldik. Durum ertelenir değil donduruldu. Sonrası mı, Pazartesi günü kaldığı yerden devam denilecek. Hem de bile bile yanlışa mevki için aşk hırsıyla koltuğa oturtulan iyi insanın da figür olarak kulanılarak hayat devam edecek. Bakalım bu nereyen gidecek. Ama ta saraydan gelen ses de ayni lakırtıları sıraladı: iki mühür vurmak demek, daha kararlı oldunduğunun ifadesidir.****

Kuzey Kıbrıs aslında bir tekerleleri tekrarlıyordu: Türkiyede ne varsa burada da olacak… Nitekim kısa zaman önce hem de anayasa oylamasında mühürsüz oylar kabullenerek referandum kazanıldı. Şimdi de iptal edilmesi gereken pusulalar kabul edilip mühürsüz değil de çifte mühürlü oylar kabullenip “yüce Meclisin başkanı” seçtirildi. Devamı nemi olacak: onuda ilerde göreceğiz. Ama tam da denilen oldu. Biraz tersinden.. mühürsüzden iki mühüre geçiş kopyası oldu. ***

Cumartesi bizde dondurultulan zemin politikası yaşandı. Ama etrafımızda öyle değildi. Gazzede katliyamlar devam ediyor. Ölümler sadece basit sayısal dereceğe dek geriledi. Lübnan İsrail cepesinde de öyle. Tabi burada İsrail kayıpları da sözkonusu. İsrail bu cepeler le yetinmedi. Cumartesi sabahı iki değişik eyleme daha tanık olduk. İsrail iranı vurdu. İrana göre pek de etkili olmadığı açıklamasına karşın, İsrail başarılı üç hareket diye açıklama yapıyordu.

Yetmedi: İsrail Suriyedeki bazı yerleri de vurdu. Salt başkent Şam değil, Humus da vurdular. Yine Rusya hava savunma sistemini aşmadı. İran vurulması yankı buldu. Amerika önce israilin haber verdiğini açıkladı. Saldırı anında da izlediğini belirti. Sonuçta ise “irana, karşılık vermemesini” istedi. Ne güzel emperyalist politika değil mi. Hele Suriye saldırılarına hiç ses verilmedi. Tabi ek bilgi olarak Amerika yeni uçaklar da bölgeğe gönderdi. Gönderirken de olayları takip etiğini, israilin güvencesi kelimelerini de eklemeği eksik brakmıyordu. Hem de demokrat Baydın bunları son günlerinde yapıyorduu.***

Başka bir tuhaflık da başka alandan geliyordu. Katara israilden Mısıra heyetler gidiyor. Amaç Gazze. Gazze yerlebir edilirken, ateşkes miş görüşecekler. Bu kaçıncı demeğin. Ayrıca hatırlayın, ateşkes denilirken, önemli yıkımlar da o dönemlerde yapıldı. Bir de Hiizbulahın silahsızlandırılması lafları dolaşıyor. Nedense israilin katliyam hızının durdurulması hiç dile dolanmıyor. Nedeolsa emperyalizmin faşist gerçekliklerini hem de çevremizde yaşıyoruz.***

Bunlar etrafta dolaşırken, Bahçelinin söyledikleri ve karşısındakilerin hala tam anlayamadığı döngü devam ederken, gelen TUHSAŞ saldırısı da adeta karşık duyguları ordan oraya savurmaktadır. Kürt kartının yeni iran hedefindeki rolundan fırsat kapma, TC devlet içi hesaplaşmaların karmaşalarında bu gelişmeler elbet tartışılıyor. Fakat net bilgi yok. Öngörü ve tahmini durumlarla epey zaman harcanıyor. Belli ki devlet bloğu ile Ortadoğu ikili yelpazede ordan oraya kazanma hamleleri devam edecek. Demokratik zemin olmaması, hesapların genel emperyalist eksenden bölgesel gerçeklere dek karışması önemlidir. Herkes pozisyon almaya çalışıyor. Ama demokratikleşme ve barış hala epey uzak olduğu da yukardaki anlık gelişmelerle anlaşılıyor.

Yeni tetikleme konuları iyice ısıtıyor. Kürt kartından iran şer eksenine, İsrail yayılmacılığından direniş cepesinin çökertilecek bekleyişler, yeni alandaki kaygan zeminde tutunup kazanma hamleleri de oalcağı kesindir.

Ayrıca, hala Türkiyede peşpeşe sgandalar ortaya çıkmaya devam ediyor. Son Yeni Doğan çetesi ile bebeklerin dahi nasıl ranta meze yapıldığı gerçeği, neoliberaleşme ile gericileşmenin mafyalaşmamış değil mafyalaşan biçimidir. Her yerde işaretler hep merkezi yapılar içinden işaretlerini de veriyor. Bunlar hep seçeneksizlik ve krizlerle posizyon alma hamlelerinin aynası olarak yaşandı.

Kısaca, cumartesi güncesinde K. Kıbrıstan pek haber yok. Ama bölgemiz, epey ısınıyor. Tabi ta uzaktaki AMerikanın da seçimine artık günler kaldı. Bazı konular seçimler sonrasına brakılma rahatlığı da var. cumartesinin sonbaharın Ekim ayının sayılı kalan gününde böylesi gündemlerle gelip sonlandı. Bakalım önümüzdeki haftaya nasıl bir merhaba ile karşılaşacağız.

- Advertisement -spot_img
- Advertisement -spot_img
5,999BeğenenlerBeğen
796TakipçilerTakip Et
1,253TakipçilerTakip Et
334AboneAbone Ol

yazılar

Yeniçağ Podcastını dinleyin