yaklaşımlarHalil Karapaşaoğlu“2+2=5” Eder! - Halil Karapaşaoğlu
yazarın tüm yazıları:

“2+2=5” Eder! – Halil Karapaşaoğlu

279 Takipçiler
Takip Et

Yeniçağ podcastını dinleyin

10 Ekim 2024 Perşembe akşamı…

Yüzlerce Türkçe konuşan Kıbrıslı ekran başına oturmuştu…

UBP’nin 23. Olağan Genel Kurultayı’nda Türk sömürgecilerin Ünal Üstel’i seçtirmesinden sonra…

UBP yeni meclis başkanını seçecekti…

Ulusal Birlik Partisi Türk sömürgeciler tarafından tarihinin en büyük müdahalelerini yaşıyordu…

UBP’liler de teker teker bu müdahaleler karşısında dökülüyordu…

TC’nin müdahaleleriyle kurultayda Üstel’in karşısına çıkacak olan Olgun Amcaoğlu ve Kutlu Evren…

TC elçiliğinin Çatalköy’deki konutu “Villa Fırtına” ya çağrıldı…

TC elçisi Metin Feyzioğlu tarafından uyarıldılar…

Adı geçen kişiler kurultayda aday olmaktan geri çektirildiler…

UBP’nin başkanı Faiz Sucuoğlu TC’den görevlendirilen kişiler tarafından evinden alınmıştı…

Başbakanlığı bırakması için tehdit edilmişti…

Ardından Esentepe yolunda Sucuoğlu ve ailesi bir trafik kazası geçirdi…

Ertesi gün Sucuoğlu hem parti başkanlığından hem de Başbakanlıktan vazgeçmişti…

Doğru mu bilmiyorum…

Bu bir iddia…

Aynı gün Sucuoğlu’nun kardeşi de İstanbul’da trafik kazası geçirmiş…

Partinin içinde yıllarını veren Sucuoğluna yakın bir UBP’li böyle bir iddia da bulunmuştu bana…

TC tarafından uyarılan Sucuoğlu’nun yerine Ünal Üstel getirilmişti…

Ünal Üstel 12 Mayıs 2022 tarihinde KKTC Başbakanı yaptırılmıştı. 11 Eylül 2022 tarihinde ise UBP’nin yeni genel başkanı olarak Türk sömürgeciler tarafından seçtirilmişti…

23. Olağan Genel Kurultayı’nda da birçok yolsuzluğun yapıldığına dair iddialar var…

Türk yerleşimcilerin partiye üye yapıldığı…

Türk yerleşimcilerin partideki sayısının arttırıldığı…

Sahte oyların kullanıldığı gibi…

Üstel’in en önemli rakibi Hasan Taçoy bütün bu yasadışı olayların üstüne gitmedi…

Herkes yine sustu…

Üstel’e en yakın kişilerden Fatma Ünal “sahte diploma” aldığı gerekçesiyle…

Gizli bir şekilde mahkemeye çıkarıldı…

Mahkemeye gerçekten çıkıp çıkmadığı bile bilinmiyor…

Yargılanacak mı, kimse bilmiyor…

Hakkında çıkan bu büyük skandala rağmen Girne UBP kadın kolları başkanı seçtirildi…

Seçimde birçok usulsüzlüklerin olduğu iddia edildi en önemli rakibi tarafından…

Herkes yine sustu…

* * *

Sahte diplomalar dağıtıldı…

Sahte reçeteler…

Sahte vatandaşlıklar dağıtıldı…

Sahte tapular…

Sahte oylar…

Sahte liderler…

Sahte partililer…

Sahte bir devletin içinde aradığımız hakikat neyin nesiydi?

İçinde yaşadığımız bu hayat kocaman bir kurgudan ibaretti…

Bu kurgu elbette sahte olacaktı…

Sahte okullar…

Sahte yasalar…

Sahte hukuk sistemi…

Türk Yerleşimci Kolonyalizminin işbirlikçileri…

Ne zaman isteseler anayasayı çiğniyorlardı…

Savcılık’ta ve polis teşkilatında Türk sömürgecilere yakın kişiler hakkındaki şikayet dosyaları…

Geceden sabaha kayboluyordu…

Yüzlerce Türkçe konuşan Kıbrıslı ekran başına oturmuştu…

UBP’nin Zorlu Töre’yi meclis başkanı seçmesini bekliyordu…

Zorlu Töre için 9 kez sandık kuruldu…

9 kez milletvekilleri oy kullandı…

Son oylamada Töre 25 “ret” 23 “evet” oyu almıştı…

Binlerce Yerleşimci ve Kıbrıslı’nın gözleri önünde…

Töre kendi kendini meclis başkanı ilan etti…

Hatta tutanakta “seçimi kaybetmiştir” ibaresinin üstünü karalayarak…

“Seçimi kazanmıştır” ibaresini yazdı…

Eski meclis başkanı…

Geçmişin puro kaçakçısı…

Devletin ve Türk milletinin kutsallığına inanan…

O büyük Zorlu Töre…

Binlerce insanın gözü önünde bütün hayatını adadığı devletini ve milletini ayaklar altına alıp…

Sahte evrak düzenliyordu…

Canlı yayında…

Gözlerimizin önünde…

Anında tutuklanması gerekiyordu…

Herkes sessizdi…

Polis…

Savcılık…

Herkes sessiz…

Töre tutuklanmadı…

Töre’yi kimse şikayet etmedi…

Hatta 25 ret almasına rağmen Töre kendi kendini meclis başkanı ilan etti…

* * *

Sömürge ülkelerinde “2+2=5” eder…

Sömürgeci sömürülen için “hakikatı” yaratır…

Sömürgecinin yarattığı hakikat üzerinden bütün yaşam kurgulanır…

Sömürülenin hakikatını ele geçirmek onun köleleşmesinin en önemli adımıdır…

1958 yılından itibaren Türkçe konuşan Kıbrıslılar arasında “2+2=5” eder…

1958-1965 arası TMT tarafından Türk derin devletine itaat etmeyen 10’larca Türkçe konuşan Kıbrıslı katledildi…

“2+2=5” etti…

Herkes yine sessizdi…

Bunu demokrasinin ve özgürleşmenin bir parçası olarak sundular bize…

1974 yılında Türk İşgal hareketi gerçekleşti…

200.000’e yakın Rumca, Ermenice, Arapça konuşan Kıbrıslı…

Silah zoruyla tehditle kuzeyden güneye sürüldü…

Evleri, bahçeleri, arsaları, tarlaları, fabrikaları, ibadet yerleri…

Neleri varsa…

Her şeye el konuldu…

Türkçe konuşan Kıbrıslılara peşkeş çekildi…

Türkiye’den getirilen binlerce yerleşimciye peşkeş çekildi…

“Bunlar sizindir!” dendi…

“2+2=5” etti…

Herkes yine sessizdi…

Bunu demokrasinin ve özgürleşmenin bir parçası olarak sundular bize…

1989-2004 arası Türk Derin Devleti Türkçe konuşan Kıbrıslıları…

Bombaladı ve kurşunladı…

Siyasetçilerimize siyasi suikast girişimleri yapıldı…

Türk Derin Devleti tarafından 1996 yılında Kutlu Adalı öldürüldü…

“2+2=5” etti…

Herkes yine sessizdi…

Bunu demokrasinin ve özgürleşmenin bir parçası olarak sundular bize…

Sömürge parlementosunda…

“23 evet”e karşı “25 ret” alan Töre kendisini meclis başkanı ilan edince herkes şaşırdı…

Arıklı, “iç tüzük hatalıdır” dedi…

“Başsavcı’dan görüş alacağız” dedi…

İnsanlar şüpheye düştü…

23, 25’den büyük müydü?

Şimdi herkes 23, 25’den büyük mü, sorusunu tartışıyor buralarda…

* * *

Sömürge ülkelerinde “2+2=5” eder…

Hakikatı sömürgeci ele geçirir…

Sömürgeci hakikatı istediği gibi inşa eder…

Herkes o hakikata göre yaşamaya başlar…

“2+2=5 etmediğini…

Özgür insanlar söyleyebilir ancak…

Özgürlük mücadelesi sömürülenin kendi hakikatına sahip çıkma mücadelesidir…

Kendi hakikatını yaratan kendi özgürlüğünü yaratandır…

Kendi hakikatı olanın efendisi olmaz…

2+2=4 eder…

- Advertisement -spot_img
- Advertisement -spot_img
5,999BeğenenlerBeğen
796TakipçilerTakip Et
1,253TakipçilerTakip Et
334AboneAbone Ol

yazılar

Yeniçağ Podcastını dinleyin