yaklaşımlarNevzat HamiZehirsiz Sofralar - İşlevsel Ormanlar -I - Nevzat Hami
yazarın tüm yazıları:

Zehirsiz Sofralar – İşlevsel Ormanlar -I – Nevzat Hami

279 Takipçiler
Takip Et

Yeniçağ podcastını dinleyin

Türkiye’de Dr. Hami’nin on üç at Toyota’sı ile 4500 km yaparken bir durağımız da Bayındır da çok tatlı bir çift ti. Tatlılıkları sadece dış görüntülerinde değildi tabi, yaptıkları işlerde.

İşlevsel Ormanlar ve kompost ve sürekli geliştiriyorlar. Bilimsel açıdan yaklaşıyorlar ve sürekli geliştirme çabasıyla, sürekli yenilenen yöntemlerle yaklaşıyorlar olaya.

Dedem adanın ilk Ziraat Mühendislerinden biriydi diye hatırlıyorum. Küçükken bahçemizde ekip biçerken dedem en ufak bir sıkıntıda, ya da sıkıntı olmasa da, sürekli bir ilaçlama yapıldığını hatırlıyorum. Çoğu zaman da sıkıntının çözülmediğini de. Kendi kendimizi zehirlemişiz meğer senelerce.

Dünya’da her yıl 346 bin kişi pestisit zehirlenmesine maruz kalıyor. Bu vakaların üçte ikisi gelişmekte olan ülkelerde yaşanıyor. Pestisitler ilaç değil, zehirdir. Pestisitler genel literatürde tarım ilacı diye geçse de, bu doğru değildir. Tarım zehiri demek daha doğru bir ifade olur, hatta birçok çiftçi de tarım zehiri diye ifade etmektedir pestisitler için.

Dünya’da 1960’lardan, Türkiye’de ise 1970’lerden sonra kullanılmaya başlanmıştır. II Dünya savaşı sonrası yaygınlaşan bu zehir, savaşın ardından yaşanan açlık stresi ile beraber bayağı yaygınlaşmıştır. Beslenmeye önem vermeye başlanılmıştır bu dönemde ve harpta kullanılan kimyasal zehirler tarım da kullanılmaya başlanmıştır.

DDT (diklorodifeniltrikloroetan), renksiz, tatsız ve neredeyse kokusuz kristallerdir. Başlangıçta bir böcek ilacı olarak geliştirilen bu zehir, çevresel etkileri nedeni ile ünlü oldu. DDT ilk olarak 1874 yılında Avusturyalı kimyager Othmar Zeidler tarafından sentezlendi. DDT’nin böcek öldürücü etkisi, 1939’da İsviçreli kimyager Paul Hermann Müller tarafından keşfedildi. DDT, II. Dünya Savaşı’nın ikinci yarısında böceklerden kaynaklanan hastalıklar olan sıtma ve tifüsün siviller ve askerler arasında yayılmasını sınırlamak için kullanıldı. Müller, 1948’de “DDT’nin birkaç eklembacaklılara karşı bir temas zehiri olarak yüksek etkinliğini keşfettiği için” Nobel Fizyoloji veya Tıp Ödülü’ne layık görüldü.

Kolayca vücut dokusundaki yağlarda çözülür ve gıda zincirinde birikmeye başlar. 1939 yılında keşfedilen DDT, dünyada en yaygın biçimde kullanılan böcek ilacıydı. Balıklar ve kuşlar için çok öldürücü olduğu anlaşıldı. Kuşların yumurtalarının kabuklarını zayıflattığı ve üremelerini sonuçsuz bıraktığı için az kalan birçok türün soyunun tükenmesine yol açacaktı. 1970’li yıllarda ABD ve Avrupa’da yasaklandı. DDT’nin zararlı olduğu Rachel Carson tarafından bulunmuştur. DDT kullanıldığı zamanlar canlıların (insanlar, hayvanlar, bitkiler ve diğer canlılar) büyük bir bölümü hasar görmüştür. DDT çok etkileyici bir ilaçtır ve bütün canlıları öldürebilecek bir etkisi vardır. Bu yüzden kullanımdan kalkmıştır. Ayrıca Türkiye’de de yasaklanmıştır. Kolayca vücut dokusundaki yağlarda çözülür ve gıda zincirinde birikmeye başlar.

Türkiye’de de 1987 yılında yasaklanan DDT kullanımı, ancak yasakların tamamıyla uygulanması için 2000’li yıllara kadar beklenilmesi gerekildi. Yani ABD ve AB’den tam 30 sene sonra.

Endüstriyel tarım da kullanılan pestisitlerin en fazla yüzde 1’i hedeflenen zararlıyı etkiliyor, geri kalan yüzde 99’u havaya, suya ve toprağa karışıyor.

1980’li yıllardan bugüne kadar Türkiye’de kullanılan pestisit 8 bin tondan 60 bin ton’a yükseldi.

Süpermarketlerden, pazarlardan aldığımız bir kiraz, zehiri çeperine yerleştiğinden dolayı ve en az 90 gün orada kaldığından dolayı, aslında kiraz yemiyoruz, zehir yiyoruz. Kiraz, kiraz değildir, zehirdir!

Haftaya devam…

- Advertisement -spot_img
- Advertisement -spot_img
5,999BeğenenlerBeğen
796TakipçilerTakip Et
1,253TakipçilerTakip Et
323AboneAbone Ol

yazılar

Yeniçağ Podcastını dinleyin