Bugün kararım ya Kıbrıs veya Türkiye üzerinden makale yazmaydı. Oldukça biriken sorunlar var. dolaşan videyoların yeni mafya sesleri veya Narin katliyamı ile genele varan Türkiye sorgulamaları bunlardan birkaçıydı. Artık akşam yemeği sonrası klavye başına geçip konu seçmek kalıyordu…
Fakat, yarı dinler haldeki konumum, birden İsrail faşizminin yayılma politikası yanında, savaşı daha da tırmandıran haberi geldi: Lübnanda çağır iletişim araçları patlatıldı. Epey yaralı vardı. Bu şu demekti: İsrail alanı teknoloji alanına ve toplu saldırı eksenine tırmandırdı. Makaleyi yazarken, şanlı batı demokrat kesimden kınama dahi gelmedi. bazı çevreler ise olayı anlamaya çalışıyordu. Net olan, Metanyahu savaşı Lübnana yayıyyor. Zaten kısa zaman önce de net şekilde açıkladı. Ama kimse çağrı aletlerini patlatarak teknolojik iletişim alanına yayacağını beklemiyordu.****
Yakın kısa hatırlatmalarla konuya gellelim. Daha önceki yazılrımda da belirtiğim gibi, Türkiyenin de katıldığı tatbiktkatın amacı “israili korumaktı”! peşinden Amerikan dışişleri yetkilileri yeniden israile destek beyan ediyordu. Bunlar gelişirken, bizim bazı demokrat Amerikan havarileri dahi Herisinin daha iyi olduğunu anlatmaya devam ediyordu.
Olaydan kısa zaman önce, peşpeşe İsrail yetkilileri Lübnana karşı yeni strateji uygulayacaklarını açıklıyordu. Belirli kesimler, bunun karşılığının, Lübnanın da yerlebir bonbalama olacağı beklentisine girdi. Hizbulah ise karşılık vereceğini belirtiyordu. Amerika ise yığıntılara ve tatbikatlara devam ediyordu. Limasol ve izmirde Amerikan gemileri çoktan demirlendi. İsraile bağıran ve parmak salayan Türkiye ise israili koruma tatbikatlarına gemi göndererek katılıordu.
Lübnan İsrail sınırında döngü devam ediyordu. İsrail islami Chatcın önemli komutanını vuruyor. Hizbulah israilin üç üstünü vuruyordu. Bunlar haber dahi deyer kazanamayacak derecede normal sayılıyordu…
Salı akşamına geldik. Kafamda Kıbrıs veya Türkiye vardı. Ekran hafif hafif yayındaydı. Birden yarı uykuluktan irkilen haber akışıyla irkildim. Lübnanda çağrı aletleri patladı. İkibinin üzerinde yaralı var. kulanılan iletişim çağrı araçları patladı. Birçok yerde hissedildi. Hizbulahın kulandığı bu araçlar birden yeni savaş tehlikesini de haykırıyordu. Bunpatlama ise iki olguyu yoruma soktu: İsrail bunu yaparak savaşı geniş teknolojiknalana da taşıor. İkincisi birçok kişi kulanılan en basit cep telefonlarının dahi nasıl bir tehlike potansiyeli taşıdığını uyarıyordu.
İsrail teknolonjik alana konuyun taşıdı. Güçlü istihbarat ağı ile teknolojik üretim gücünü Hizbulaha karşı eylemle kulandı. Bu ilk olmasa da böylesi sivileri de kaplayan düzeyde pek kulanılmadı. Artık devamı ne olacak soruları da artıyor. Net olan, Metanyahu bölgesel tırmanışı artırıyor. Olaydan kısa zaman öncesi açıkladığı stratejinin hayal değil, fırsatla uygulanacak siayset halini yaşatıyordu. Mosatın istihbarat gücü ve batının şımarıkça desteği, israili daha tehlikeli saldırıları da yapmasına hep zemin yağıldı. Ne yazık yine batılı medyalar Gazze katliyamını durdurma yerine hala Haması suçlayıp ateşkes deniliyordan öte geçemiyorlar.***
Son Lübnan saldırısı önemli. Hüzbulah yeni çağrı cihazları alıp kendi içlerindeki iletişim için kulanacaklardı. Belli ki İsrail bu yeni cihazlara şu veya bu şekilde sızdı. Hatırlatalım. Daha kısa zaman önce birkaç yazılım olayı ile İsrail birçok ülkede insanların bilgilerini topladığı bilgisi ortaya çıktı. Nedense israilin bu casusluk yazılım planına dahi dünya gereken yanıtı vermedi.
Son olay nedemekmi; İsrail faşist gerçekliği ile her türlü gücü kulanmaya çekinmeden girişecek. Lübnandaki çağrı cihazlarına yapılan ve toplu patlama ile sivil milis ayrımı güdülmeden gerçekleştirilenl saldırı, adeta önemli mesajdır. Emperyalizim ve faşizmin ne olduğunun İsrail versyonu ile İngiltere Amerika Almanya destekli ağında yakalıyoruz. Bunun elbet etkielri olacak. Psikolojik eksenli etkileri de yaratılacak. Ama Hizbulah kaçınılmaz olarak karşılık vermesi gereken noktada. Ancak, bir israili ölünce hemen sivil katliyam diyen, kırkbinleri katletme bahanesi yapılan dünyada yaşıyoruz. Şimdi ise resmen cebindeki cihazın patlatılmasıyla ölen veya yaralanan sivil boyutunda batı hala ses vermedi. Tam aksine yine yarın kalkıp Hizbulaha temkin olmasını önerecek ve ardından israilin güvenliği deyip yine destekler yağacaktır.
Lübnan, önemli siyasal bedeleri ödemeye devam ediyor. Emperyalist sistem sömürgesel yeniden üretme boyutundan ülkeği finans merkezi ve turizm alanı olarak planladı. Etnik ve mezhepli dini birçok parçayla devleti adeta zayıf halde yapılandırdı. Ama ülke hep dış müdahalelerle karşılaştı. Şimdi de Lübnan israilik yeni teknolojik saldırıyla Ortadoğu savaşında yeni sıçrama oluşturdu. Gelişmeler sürdükçe daha birçok inanılmazı da yakalayacağız.
Unutmayalım: çağımız Emperyalizst çağ. Faşizim ise bu çağın devlet biçimlerinden biri. İsrail de emperyalizmin Ortadoğu merkezi, Metanyahu ise adı konulmasa da tam bir faşist devlet. Basit bu konuları bilirsek, kolayca gelecekteki siyasal tercihe çelişkisel yaklaşmayız. Çılgınlık veya salt Metanyahu ile sınırlamayız. Lübnan ise tarihi sömürgesel şekillendirilmelerin acılarını yaşamaya devam ediyor.