yaklaşımlarÖzkan YıkıcıŞimdi de Avusturya'da birinci sırada faşist parti oldu - Özkan Yıkıcı
yazarın tüm yazıları:

Şimdi de Avusturya’da birinci sırada faşist parti oldu – Özkan Yıkıcı

279 Takipçiler
Takip Et

Yeniçağ podcastını dinleyin

Hafta sonu iki dünyadan iki önemli gelecek korkusunu tetikleyen gelişme oldu. Gözü kararan ve her yere kuralsız en moderin teknolojiği de imhada kulanan İsrail, Libnanda dehşet saçtı. Hizbulahın birçok liderini katleti. Yetmedi, Yemenden Suriyeye birçok alanı da vurdu. Amerikan destekli İsrail artık bu fırsatındeyerlendiriyor. Yenin projenin kanla yazılmasına devam ediyor. Öteki dünya Avrupada ise gelişme seçim sandığından geldi. Avusturyada yapılan parlementer seçimleri faşist parti birinci sırada tamamladı. İkinci sırada da muhavazakarlar oldu. Sosyal demokratlar ise üçüncü sırada tutundular. AB içinde yeni faşist dalganın seçimle kazancı yazıldı.

***

Avusturya seçimleri birazda korkuyla bekleniyordu. Kamuoyu yoklamaları zaten faşist Özgürlük partisinin birinci olacağını gösteriyorduu. Nitekim öyle de oldu. Y.29 üstü oyla faşistler birinci sıraya oturdu. Sürpriz yoktu. Ama yirmieş yıl öncesine göre daha normalikle karşılama vardı. Yirmibeş yıl önce Avusturyada yapılan parlemento seçimlerini faşist parti ikinci sırada bitirdi. Ozaman AB genelinde tepkiler oldu. Kualisyon nedeniyle bazı yaptırımlar dahi uygulandı. Oysa şimdi sürpriz yok deniliyor. Bazı partiler faşist partiyle birlikte olmayacaklarını açıklasa da bunun nereye dek sğreceği belli değil. Örnek de holanda gösteriliyor. HOlanda da faşist parti birinci oldu. Kimse ortak olacağını açııklamadı. Fakat, faşist parti başbakanlığı öteki partilerin istemediği kişiyle kualisyon kurdu. Kendi siyasetlerini de açıkladı. Şimdi Holanda hükümeti bazı kurallardan muaf olma ve göçmen karşıtı politikaları daha açık önermeye başladı.

Avusturyada zaten sağ eksen güçlü. Faşist partinin de yükselme nedenleri var. elbet kitlesel karşılığı olacak ki birinci parti de oldu. Şimdi solun savunmadığı görüşleri savunup, öteki kriz koşulalrına da tepki koyarak adeta klasik kitleselleşme politikasıyla seçimlerden birinci sıraya geldiler. Faşist partiyi yükselten önemli koşullar şunlardır: göçmen sorunundaki karmaşalık, Ukrayna savaşındnan İsrail tutumuna varan savaş politikaları, ekonomik krizle gerileyen refah gibi olgular faşist partiye alan açtı. Rusya ile daha iyi ilişki kurulmasını ve direk Ukrayna desteklemekten kaçınılmasını savunuyordu. Birçok görüşün aslında faşist değil sol partilerin savunması gerekiyordu. Özellikle savaşa karşı ve ekonomik krizdeki gerçekler tam da sola yarayacak görüşlerdi. Ama Sosyaldemokrat deneğim ile komonist itifakın yerel sorunlarda takılı kalışı alanı faşist partilerin muhalefet eksenle buluşmasına yaradı.

Avusturya, AB üyesi. Hala faşist gerçeklik yerine genelikle algı oyunu ile “aşırı sağ” imgesiyle dahi önemli siyasal gerçek yumuşatılmaya uğraşılıyor. Özgürlük partisi net şekilde Nazizmini savunuyor. Irkçılık yanında Avusturyacılık kimliğini kulanıyor. Ama savaşa karşı olma, göçmenleri istememe, krizdeki refah kaybını güncele taşıması en azından tarafsız gibi duran veya kitlelerin öfkesine hitap eediyor. İdolojik boşaltma probaganda algılarında da faşizmin idolojisi daha da taraftar bulma şansı da artı. Bir anti faşist itifakın dahi olmaması, yerelden çıkıp genel politik çizgi üretilememesi nedeniyle ilgili partiye yaradı. Zaten bakıldığı zaman sol oynak çizgideki sosyaldemokrat parti de fazla siyasal farklılık üretemedi. İki yerel seçim kazanarak umutlanan Komonist itifak ise örneğin konut fiyatlarıyla genel seçime girdi. Bir anti faşist cepe dahi öneremedi. Savaşa karşılık tam vermedi. Bir anlamda muhalif ve karşı olan kitleleri sola çekemedi. Bunu daha örgütlü çalışan faşist parti aldı.

Şimdi durum şu: görünürde Özgürlük partiyle kimse ortak olmak istemiyor. Ama öteki partilerin bir araya gelip hükümet olmaları ise belli ki faşist partiye yarama tehlikesi de var. ekonomik kriz, göçmenlere karşı tutum, savaşlara destek yerine karşı olamama duruşlarında dahi karmaşa var. bunlar muhalefetdeki faşist partiye daha iyi yarayacağı da kesin. Sol ise hala toparlanamadı. Sososyaldemokratlar tam bir aşmazda. Tıpkı öteki Avrupa ülekeri gibi. Sağa teslim olma veya yeni politik çizgi arasında sıkışıp kaldılar. Daha sağa kayarak, savaşları destekleyerek sermayenin seçeneği olma hanleleri kısgacına geldiler.

İki yerel seçim kazanan öteki sol ise hala genele ulaşacak politik çıkışı yapamadı. Onun için de barajın Y.4 olmasına rağmen, geçemediler. Sadece Y.2 oy aldılar. Yerel sorun ile genel sorun farklılığını oluşturamadılar. Yerel kazanımla genele de etki yapmaya çalıştılar ve başarısız oldular. Ama göçmen politikası, Ukrayna savaşından İsrail bakışına varan dış politika ile ekonomik kriz aşamaları önümüzdeki solun karşısındaki önemli konulardır. Hala anti faşist eksen oluşturulamadı. Üstelik uygulanan politikalar da faşist eksene yarıyor. Bu tüm Avrupada ayni tekrarlarla faşist partileri devlete taşımaya devam ediyor. Avusturya da son örnek olarak tarihe yazıldı. Bakalım önümüzdeki yıl Almanya nasıl mesaj verecek?

- Advertisement -spot_img
- Advertisement -spot_img
5,999BeğenenlerBeğen
796TakipçilerTakip Et
1,253TakipçilerTakip Et
325AboneAbone Ol

yazılar

Yeniçağ Podcastını dinleyin