yaklaşımlarMurat KanatlıRock Ruby kararı aslında ne? - Murat Kanatlı
yazarın tüm yazıları:

Rock Ruby kararı aslında ne? – Murat Kanatlı

Yeniçağ podcastını dinleyin

Mal Tanzim Komisyonunu şey etmiş diyor Dışişleri ve onu bir takım çevre alkışlıyor da gerçekten kararı okudular mı acaba? Bu konuda ciddi şüphem var

Konuya neresinden başlasam, konuyu neresinden tutsam gerçekten bilemedim çünkü ortada çok fazla yanlış bilgi var…

Dışişleri Bakanlığı sitesinde diyor ki

“Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin kararlarının icrasını denetlemekte olan Avrupa Konseyi Delegeler Komitesinin İnsan Hakları konulu toplantısı 17-18 Eylül 2024 tarihlerinde Strazburg’da gerçekleştirilmiştir.”

Hade bize inanmazlar, TC Adalet Bakanlığı sitesinden alalım “Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi, Mahkeme kararlarının uygulanmasından sorumludur” yani Türkçe çevirisi Dışişleri ve şürekâsı neyin toplantısı olduğundan bile habersiz… Diyorlar ki 17-18 Eylül’de toplantı oldu sonra “Komite, 19 Eylül 2024 tarihli oturumunda” bizi çok sevindiren haber aldık, hani 17-18 Eylül’de idi toplantı?

Doğrusu için gene TC Adalet Bakanlığı sitesinden alıntı yapıp güncelleyip yazayım; Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesinin AİHM kararlarının icrası gündemli 1507. Toplantısı 17-19 Eylül 2024 tarihlerinde Strazburg’ta gerçekleştirdi… Yani bunu bile yazmayı beceremeyen bir Dışişleri ve onun açıklamasını hiç düzeltme yapmadan yayınlayan TAK ve BRT ve onlardan kopyalayıp alan onlarca haber kaynağından dolayı Kıbrıslı Türklerin neyin toplantısını anlamadı… Çeviri yapıp aransa konu bulunamayacak ama bu hatalar içinde en masum bölüm!

Skandal kısım şu:

“Rum tarafının göstermeye çalıştığının aksine, Komite Xenides Arestis Grubu altında icrası denetlenen ve TMK tarafından yapılan teklif çerçevesinde dostane çözümle sonuçlanan Rock Ruby kararına ilişkin icra sürecini kapatarak TMK bağlamında ülkemizdeki mülkiyet rejiminin geçerliliğini bir kez daha teyit etmiştir.”

Google’dan destek alıp çeviriyi yapıp hafif düzenlendim, okuyalım

Bakanlar Komitesi “H46-38 Xenides-Arestis grubu v. Türkiye” diye bir karar alıyor, karar şöyle

“Temsilciler

1. Bu gruptaki 32 davada Avrupa Mahkemesi tarafından verilen adil tazminin ödenmesiyle ilgili olarak, Türk makamlarının Geçici Karara yanıt vermemesinden derin üzüntü duyduğunu belirtti. CM/ResDH(2023)268, Eylül 2023’te kabul edildi ve mahkeme tarafından verilen meblağları, tahakkuk eden gecikme faiziyle birlikte, daha fazla gecikme olmaksızın ödeme konusundaki koşulsuz yükümlülüklerine uymaları yönünde onları uyardı;

2. Kuzey Kıbrıs’ta kurulan Taşınmaz Mal Komisyonu tarafından Rock Ruby Hotels LTD v. Türkiye davasında başvurucu şirkete ödenen toplam meblağın, bu davada Avrupa Mahkemesi tarafından ödenen meblağlar ve gecikme faizi de dahil olmak üzere mülkiyet iddialarının tüm yönlerini kapsadığını not etti; bu davadaki denetimlerini kapatmaya karar verdi ve Nihai Kararı kabul etti CM/ResDH(2024)207;

3. Bu dava grubunun 2025 Haziran ayında yapılacak olağan toplantısında yeniden değerlendirilmesine karar verildi.”

Yani Dışişlerinin bahsettiği gibi şımarıklık falan yok, resmi olarak “yanıt vermemesinden derin üzüntü duyduğu” açıklaması var… Belli ki Dışişlerindeki kararı okumadı ya da İngilizce bilmez…

Skandalın büyüğü ise “mülkiyet rejiminin geçerliliğini bir kez daha teyit etmiştir” denmesi çünkü Dışişleri bu kararı olumlu değerlendiriyorsa ya YKP’li olmaya karar verdi ya İngilizce bilmeyen birileri rapor yazdı ya da farklı bir durum var… Emin olmak zor…

Elbette neden diye soracaksınız… Durumu bu kısacık özet kararda anlamanın imkanı yok, esas karara bakalım…

CM/ResDH(2024)207 nolu kararı da aynı metot ile çevirip okuyalım:

Bakanlar Komitesi, İnsan Hakları ve Temel Özgürlüklerin Korunmasına Dair Sözleşme’nin 46. maddesinin 2. fıkrası uyarınca, Komitenin Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (bundan böyle “Sözleşme” ve “Mahkeme” olarak anılacaktır) kesinleşmiş kararlarının infazını denetlemesi hükmü uyarınca,

Mahkemenin bu davada Komiteye ilettiği kesin kararları ve Kıbrıs’ın kuzey kesimindeki mülklere erişimin sürekli olarak engellenmesi ve bunun sonucunda mülk üzerindeki kontrolün kaybedilmesi nedeniyle 1 No’lu Ek Protokolün 1. Maddesinin ihlal edildiğini göz önünde bulundurarak;

Mahkemenin, başvurucu şirkete, mallarının kullanımının kaybı ve manevi zarar ile masraf ve giderler açısından adil tazmin ödenmesine karar verdiğini hatırlatarak;

Davalı Devletin, Sözleşme’nin 46. maddesinin 1. fıkrası uyarınca, taraf olduğu davalardaki tüm kesin kararlara uyma yükümlülüğünü ve bu yükümlülüğün, Mahkeme tarafından ödenmesine karar verilen herhangi bir meblağın yanı sıra, davalı Devlet yetkililerinin gerektiğinde aşağıdakileri benimsemesini gerektirdiğini hatırlatarak:

– tespit edilen ihlalleri sona erdirmek ve sonuçlarını ortadan kaldırmak için bireysel tedbirlerin alınması ve mümkün olduğunca restitutio in integrum’un sağlanması; ve

– Benzer ihlallerin önlenmesine yönelik genel tedbirler;

Davalı Devletin Hükümetini, yukarıda belirtilen yükümlülüğün yerine getirilmesi için alınan tedbirleri Komiteye bildirmeye davet ederek;

Başvurucunun, 2005 yılında Kıbrıs’ın kuzey kesiminde kurulan Taşınmaz Mal Komisyonu ile, başvurucunun mülkiyet iddialarının tüm yönlerini, mülklerin değerini ve Avrupa Mahkemesi tarafından ödenen meblağları ve gecikme faizini de içeren genel bir meblağın ödenmesini öngören dostane bir anlaşma yaptığını dikkate alarak (belgeye bakınız DH-DD(2024)1000 );

Anlaşılan meblağın ödendiğine dair teyidi not ettikten sonra;

Bireysel tedbirler sorununun çözüldüğünü ve Mahkemenin bu davada tespit ettiği eksikliklere yanıt olarak gerekli genel tedbirler sorununun Kıbrıs v. Türkiye davası çerçevesinde incelenmeye devam ettiğini ve bu nedenle, bu davanın kapanmasının, Komite’nin yerinden edilmiş Kıbrıslı Rumların mülkiyet haklarına ilişkin genel tedbirleri değerlendirmesine hiçbir şekilde halel getirmediğini belirtmiştir;

Bu davada Sözleşmenin 46. maddesinin 2. fıkrası uyarınca görevlerini yerine getirdiğini BEYAN EDER;

Bu davanın incelenmesinin kapatılmasına KARAR VERDİ.

Bizce karar güzel, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesini hatırlatıyor, uyarıyor da! Anlamadığım kısım Dışişleri bundan nasıl olumlu bir sonuç çıkardı? Milliyetçi cephe nasıl oldu da bu karara iyi dedi? Benim aklım hala almaz…

Örneğin kararda “mümkün olduğunca restitutio in integrum’un sağlanması” diyor, yani eski hale dönülmesi yani bu dava özelinde bakıldığında iadeden bahsediyor ama Dışişleri Denktaş’tan miras aldı, global mal takası olacak sanır, verecek parasını tümünü kapatacak ama birçok ortamda özellikle Avrupa Konseyi, AB İnsan Hakları Komitesi raporlarında mülklerin bir kısmının iadesi koyu kelimelerle yazılmıştır, acaba Dışişlerindekiler yok sayınca bunların yok olacağını mı düşünür?

Zaten karar “1 No’lu Ek Protokolün 1. Maddesi ihlal edildiğini göz önünde bulundurarak” diye başlar.

Hade gene TC Adalet Bakanlığı sitesine gidelim “Mülkiyet hakkını garanti altına alan “1 No’lu Ek Protokolün 1. Maddesi” şöyle demektedir: Her gerçek ve tüzel kişinin mal ve mülk dokunulmazlığına saygı gösterilmesini isteme hakkı vardır.”

Hani resmi tez kuzeydeki tüm mülklerin hepsi kktc malı idi? Demek ki değilmiş ve Dışişleri başta olmak üzere sağ cenahın bunla ilgili derdi yok ki karar iyidir, haklarımızı tanıdılar diyor… Yani Bakanlar Komitesi diyor ki suç işledin bizimkiler da diyor ki olsun gene de bizi tanıdılar! Tam saha komedi…

Karar ayrıca “benzer ihlallerin önlenmesine yönelik genel tedbirler” diyor yani bana göre açıkça diyor ki mülkiyet şeklini daha fazla değiştirme, daha açık Türkçesi ile anlam inşaat sürecini durura geliyor, daha nasıl yazılmasını isterler ki anlasınlar bilemedim ama bu da Dışişlerine göre olumlu, neden?

Çünkü bu dosya kapanmış? Peki Xenides-Arestis ve diğer Kıbrıslı Rumların Maraş’taki mülkleri konusunda AİHM’de dosyaladıkları davalar? Onlara neden cevap verilmez? Yok bunları konuşmayalım Rum-Yunan ikilisi lehine konuşmuş oluruz deyceksiniz? Mülkiyetin satın alınması değil, Kıbrıslı Rumların o mülkü kullanama hakkından dolayı kaç milyon euroluk davalar var bilir miyiz?

Rock Ruby konusu da öyle az buz bir rakama değil 10,5 milyon Sterline kapandı, böyle kaç dava var farkında mıyız?

Bu paraları kim ödeyecek?

Dert değil ver mehteri de tamamız!

- Advertisement -spot_img
- Advertisement -spot_img
5,999BeğenenlerBeğen
796TakipçilerTakip Et
1,253TakipçilerTakip Et
286AboneAbone Ol

yazılar

Yeniçağ Podcastını dinleyin