yaklaşımlarÖzkan Yıkıcıİsrail - Özkan Yıkıcı
yazarın tüm yazıları:

İsrail – Özkan Yıkıcı

Yeniçağ podcastını dinleyin

İsrail bu defa Lübnandaki teknolojik çağrı cihazlarını patlatma eylemi ile gündemde. Alıştırdığı israile yeni töerör dalgası ile yeniden, ek yaşananla gündemleştiriyor. Ne Kırmızı çizgi nede yasak geçmiyordu. İsrail devleti faşist delvllet niteliğini tekrardan hatırlatı. Daha kötüsü, dünya genel sistem hala israilin arkasında. Listeye bakarsanız Hizbulah terör örgütü İsrail ise güvenliği olması gereken devlet çizgisi devam etmektedir.

Unutanlara bazı hatırlatmalar yapalım. Çünkü, her zaan bu ihtiyaç var. israilin özünü unutup normalmış devletine sokarsak, algı esiri olma tehlikesi hep vardır. İsrailin normal toprakları olup kurulan ülke ve onun üstü devlet halini aldığı algısı nedense hep yerleştirilmeye çalışıldı. Halbuki daha İsrail kurulurken, insanları sürme, terör eylemleri ve taşınan nifus ile bir halkı sürerek kurulan devletdir. Bunu sistem destekleyip bölgenin önemli merkezi haline getirdi.

Ayni dönemde kırksekiz sonrası kırkdokuzda da dünyanın başına ek bela olarak Mosatı da oluşturup birçok suikastler ve katliyamlar da oluşturdu. Tek uygulanan B.M. kararı ise İsrail devletinin kuruluşunun tanınma kararıdır. Çünkü emperyalist blok bunu yaptı. Onun ötesinde nice B.M. kararını İsrail hiç uygulamadı. Dahası, anlaşmaları dahi yerlebir yaptı. Tarihi Cenevre sözleşmeleri yerlebir edildi. Adalet divanı kararlarını takmadı. Hat da son kararını da takmıyor..

İsrail hep işkal etme, devlet terörünü klulanma ve yeni yerleşimlerle de adeta toprak geliştirmeğe devam etti. Öyle ki taşıma nifusla işkal edilen yerlerinin nifustan toprak konumuna olan defaktoları yaratı. Batı Şerya bunun en ent kanıtı. Üstelik başka ülkedeki Yahudileri getiriyor, onları işkal altı topraklarına yerleştiriyor ve Filistinlilere nefes dahi aldırmıyor. Her savaş sonrası işkal edilen topraklar ise fırsatla ilhak edilmeğe uğraşılıyor. Golan tepeleri ve Doğu Kudüs bunların son olanlarıdır.

Halbuki, Cenevre sözleşmesine göre işkal edilen yerlere nifus taşımak suç. İsraile hiç uygulanmadı. Oysa İsrail Cenevre sözleşmelerini yerlebir yaptı. Uluslarrası adalet divanı kararlarını daha baştan takmayacağını da belirti. Birçok ülkeğe güvenlik veya terör nedeniyle saldırılar yaptı. Liderleri katleti. Ortadoğuda devlet terörü ile efsaneleştirildi. Gücüyle ve güvenlik ihdiyacı paradoksuyla da karşılığı aldı. Başta ABD ve İngiltere B.M. toplantılarında vetolarıyla onu direk korudular. İşkal altı topraklarda Filistinlilere ilalah çektirildi. Yapılan Oslo gibi anlaşmalara da uymadılar. Her türlü kirli işleri yaptılar. Hesap vermediler. Hat da nükler silah sahibi olmasına engel yerine destek verildi. Sonra sıkılmadan başka ülkelerin nükler silah sahibi olmasın diye de saldırıyor. İsrailin tek denetlenmeyen nükler güç olması da tesadüf değildir. Ama arkasında hep batı bloku vardır. Bunu son yaşananlarda da anladık.

Gazze katliyamı dahi yapılırken, soykırım niteliğine bürünürken, hala israilin arkasında olduklarının belirtiyorlar. Lübnana karşı saldırılarını da “israilin güvenliği” diye algılaştırıyorlar. İsrail de tüm anlaşmaların savaş kuralarını da yerlebir edip yeni alanlar açtı. Sadece Gazze savaşında yasaklanan silahlar kulanıldı, çocuklar füzelerle katledildi, soykırımı açıkça uyguluyor. Ama kimse eleştirmiyor. Tam aksine batı devletleri Filistin lehine olan görüşlere yasak getiriyor. Ama dünyaya da demokrasi güçler olarak algılatmayı da başarıyorlar.

Şimdi sıra Lübnanda. Kimine göre kontrolü çatışmaçarı birden İsrail hem de kurallara aykırı, uluslararası ilkeleri ret eden yeni sıçramaya geçti. Kırmızı çizgileri yerlebir ediyordu. İletişim cihazlarını konulan patlayıcılarla patlatılar. Kitlesel yoğun etki oldu. Birçok yine sivil etkilendi. Bu bir anlamda yeni savaş sıçramasıydı. Dijital veya teknolojik siber saldırısı olarak isimlendiriliyor. Herkese şunu korkuyla uyarıtıldı: elektronik cihazlarımız her an patlamaya hazır bombadır. Üstelik ceptelefonundan tutun kulanılan yeni elektrik arabalarına dek hepsi birileri tarafından patlatılma olasılığına sahiptir.

Bu konuda dünya kamuoyu sesiz kalırsa, devamı da gelecek. İsrail uygulama ile ötekilerine de alan açtı. Elbet israilin elindeki teknoloji, devlet gücü ve istihbarat ağı nedeniyle neleri yapacağının da kanıtıdır. Fakat, bu sıçramaya rağmen, hala batı israilin arkasında. Devlet terörünün uluslararasılaşmasına gık demiyorlar. Emperyalist özün aynasıdır.***

Görüldüğü gibi, yakın tarih israili resmen devlet terörünün merkezlerinden biridir. Mosatından teknolojiye, güçten askeri etkisine de her olanağı kulanıyor. Her türlü kirli savaşları da yaptı. Ne ceza nede engel konuldu. Hala soykırımı veya yeni teknolojik kirli tırmanışına rağmen devletlerin batı eksenin ve İslamcılar hala desteğe devam ediyor. Bunların hepsi Ortadoğunun nedenli tehlikelerdenkağoslandığının örnekleridir. İsrail onun için ta baştan niçin kurdurtulduğunu mutlaka aklımızın bir yerinde tutarak yorumlanalıyız.

- Advertisement -spot_img
- Advertisement -spot_img
5,999BeğenenlerBeğen
796TakipçilerTakip Et
1,253TakipçilerTakip Et
286AboneAbone Ol

yazılar

Yeniçağ Podcastını dinleyin