yaklaşımlarÖzkan YıkıcıHatırlatmadan günümüz kararına - Özkan Yıkıcı
yazarın tüm yazıları:

Hatırlatmadan günümüz kararına – Özkan Yıkıcı

Yeniçağ podcastını dinleyin

Geçmişten gelen birikim oldukça önemli. Deneyim de yakalamada ve yorumlamalarda oldukça faydalıdır. Bilgilenme ile kulanma ilkesi de tamamlayıcı üç olgudur. Bunların toplamında oldukça önemlidir. Bilgi edinme ve deneyim birikimle birlikte sentez yapmakta önemli kuraldır. Yine de siyasal alanda yanılma veya eksik brakma yaşanması da anormal değildir. Çünkü, sonuçta kararı siz almıyorsunuz. Kararı alıp uygulayan da kendine göre görüşleriyle yapıyor. Sizin öngörmeniz ile koşulların getirdiği kararlarda bazen çelişki veya tam yansıma olmama şansı var.

Tam aksi olunca, bilgisiz, birikim yoksunluğu ve en kötüsü konu hakında bilginiz ya hiç veya yetersiz ise anlatıklarınız hep yalana ve yanlışa doğru gider. Üstüne siyasal güç ve hamasileşme kohsanız da farketmez. Sadece şu tehlike olur: güç ve yönetim veya akademisyen sonucu etkileyeceğiniz kitleler var. hele de resmi siyaset olursa. Ozaman da yalanın gerçeği katlediği görüşlerle düşünce de oluşur. Kıbrısta ne yazık bu olumsuzlukları hep yaşamaktayız.****

Avrupa Konseyi Bakanlar danışma kurulunun Tazminat komisonu kararı çıktı. Aslında çıkan, Tazmin Komisyonunun devamıdır. Daha gerçeği, Kıbrıs cumhurieytinin istediği konunun AİHM gönderilmesi ret edildi. İnce nokta ise şu: göndermeme nedeni,

Konseye baş vruam örneğindeki Şirketin davayı geri çekmesidir. Nedeni yine ödenmeyen tazminatın ödenmesidir. Senelerdir ödenmemesi nedeniyle Tazmin Komisyonunun işlemediği şikayeti oluyordu. Ödenince de geri çekti. Böylelikle zaten Mal Tazmin Komisyonu hakındaki şikayet de resmen geçersiz hale gelindi.***

Burada yine kısa zaman öncesi yazdıklarım akla gelsin: hatırlarsanız, kısa zaman önce ansızın Tazmin komisyonuna kaynak ayrıldığı haberi şaşalı olarak ilan edildi. Ben ozaman hemen kısa araştırma ile sonucu da yazarak da somutladım. Olayın Tazmin komisonunun işleyişinden çok, Eylül alyındaki görüşülecek Avrupa Konseyi kararını etkileme olduğunu belirtim. Nitekim yanılmadım. Konuyu taşıyan şirkete ödenmeyen para ödendi. Hem de önemli miktarda ödeme yapıldı. Böylelikle iş aslında ordan itibaren banbaşka dönüşüme sokuldu.

Yine hatırlayacak olursanız, bu konudaki Türkiye manevra deneyimlerini de yayazdım. Çünkü iş sıkışmaya gelince, tıpkı Osman Kavala olayında olduğu gibi, Türkiye alehine karar alınmasın diye tavır oyunu yaptı. Yeniden Osman Kavala dosyasının incelenme söylemi ile alehine alınacak kararı ertletirdi. Şimdi de işletilmeyen Tazmin komisyonu, kazara Avrupa konseyinden AİHM gönderilip yorumlanması istenmesin diye, kayak ayrıldı. Ardından da ilgili şikâyetçi şirkete de ödeme yapıp, dosyanın kapabmasına neden oldu. Ama bu dahi başarı hamasiciliğe yetip artı.

Daha doğrusuna gelelim: genelde AB veya Avrupa Konseyi Türkiyeye ve benzer konularda pek kolayca tavır almaz. Hep bahane veya zamana oynar. Zaten Türkiye Avrupa KOnseği veya AB çizgisinde bolca bunları yaşadık. Onun için bir şirketin şikayeti ve parası ödenmedi diye hemen Mali tazmin komisyonunun lav edilmesi zaten beklenemezdi. Üstelik Mal Tazmin komisyonunun niçin kurulduğunu da eğer akılda tutarsak. Orda dahi kandırmaca hep kulanıldı. Örneğin AİFM ilgili alt mahkemeyi Türkiyenin iç hukuk yeri olarak atlandırdı. Fakat bizde hem de komisyonun oluşumuna karşı çıkanlar KKTC hukuğu olarak algılatı.

Bunlar Kıbrıs konusundaki kolay kandırmacalar olarak hep yaşandı. Ayrıca, Mal Tazmin komisyonunu İngiltere önerirken, elilerdeki tezlerinin de gerçekleşmesi için planladı. Buradaki bazı kişilere yaptırtıp da kendini yine gizleti. Yarın benim bildiğim kişiler sıkılmadan çıkıp biz önerdik derse de şaşırmam. Ama gerçek bu komisyonla resmen Rumların bireysel mülkten vazgeçip Kuzey Kıbrıs tezindeki yeni adımın gerçekleşmesidir.bir anlamda mülk sahibine sahip olamama ve parayla yetinme fırsatıyla konu geliştirildi. Zaten senelerdir mülkinü klanmayan kişilerin kolayca mülk devrini yapacağı beklentisi vardı. Ama bu dahi uygulatılmadı. Kaynak ayrılmadan ve kimine göre yapılan Türkiyeleşme ile iş bir yere kadar gidip durduruldu.

Nezamana kadar mı: Tazmin komisyonu kararına rağmen ödenmeyen şirketin konuyu Avrupa konseyine şikayet edip gündeme gelmesine dek. Bunlar hep yaşandı ve yaşanacak. Zaten ta baştan genelde nalına dönme kararı hemen hemen hiç olmadı. Hep para ödeyerek alma oldu. Neyse, bunlar hep K. Kıbrıs ile Avrupa yörüngesi dansının versyonları idi. Hele de annan planıyla Rumların ret edeceği kesindi. İngiltere zaten hiç konuşturulmasa da Kıbrıs gelişmelerinde hep parmağı vardır. Hele de İngiltere Türkiye ilişkilerine nedense kimse dokunmuyor.

Kısaca, son Avrupa konseği bakanlar kararı resmen beklenen karardı. Zaten şikayetin geri çekilmesi kolaylaştırdı. Üstelik ödemediği kaynakları bir anda kaynak ayırıp şikâyetçi de ödenip dosya kapanınca, rumlar lehine çıkacak koşul da kalmadı. Kalsa bile konu türkiye olunca sanırım tarihsel güncel çok örnekle bunun yanıtını da bulmak kolaydır. Olan, zaten bir saman aleviyle parlayan ve kimse anlamadan atıp tutarken, bildik sonucu yeniden yaşadık. Geçmişten gelen geerçekler ve günümüz koşullarına tam da uygun karar oluştu. Yanı ret edildi. Zaten geri çevrilen olay sonucu nasıl evet olacağı ve AİHM gönderileceği de aşka durum.

Yine de hamasiciliğe ponpalama atış alanı da yaratıldı. Bilmeden sevinenler veya kurtulduk rahatlamaları olduk. Ama değişmeyen gerçek, Kıbrıs sorununda en azından Mal Tazmin komisyonu uzun dondurulmuşluktan konuşularak yeniden hatırlandı.

- Advertisement -spot_img
- Advertisement -spot_img
5,999BeğenenlerBeğen
796TakipçilerTakip Et
1,253TakipçilerTakip Et
286AboneAbone Ol

yazılar

Yeniçağ Podcastını dinleyin