iktibasHayri KozanoğluEkonomide öngörülenden keskin yavaşlama: Bu daha başlangıç - Hayri Kozanoğlu
diğer yazılar:

Ekonomide öngörülenden keskin yavaşlama: Bu daha başlangıç – Hayri Kozanoğlu

Orjinal yazının kaynağıbirgun.net

Ekonominin 2024 yılı 2’nci çeyreğinde, 2023’ün aynı dönemine göre beklentilerin altında, yüzde 2,5 büyüdüğü açıklandı. Bu oran 2022 yılının 2’nci çeyreğinde gerçekleşen yüzde 10,3’lük küçülmenin ardından 16 çeyrektir en düşük büyüme performansı oldu. Daha önce yüzde 5,7 olarak ilan edilen 2024 1. çeyrek büyümesi de aşağı doğru yüzde 5,3’e revize edildi. Böylelikle yılın ilk yarısında Gayri Safi Yurt İçi Hasıla (GSYH) büyümesi ortalama yüzde 3,8 düzeyinde gerçekleşti. Biraz sonra ayrıntılarıyla değerlendireceğimiz gibi, ekonomi belirgin bir “yavaşlama” sürecine gireceği için (Şimşek ve ekibi buna “dengelenme” diyor), önümüzdeki çeyreklerde bu oran belirgin bir biçimde gerileyecek. Örneğin, 3’üncü ve 4’üncü çeyreklerde gelecek yüzde 1’lik büyümeler yıllık ortalamayı yüzde 2,4’e çekecek. Bu oran IMF’nin 2024 için öngördüğü yüzde 3,4 düzeyinin de altında. Açıkçası, bu oranın daha da aşağı yüzde 2’nin altına düşme olasılığı yüksek görünüyor.

Aslında çeyrekten çeyreğe büyüme verileri sağlıklı bir değerlendirme yapmak için daha uygun. 2024’ün 1. çeyreğinde 2023 son çeyreğine göre yüzde 2,4 artış şeklinde açıklanan oran belirgin bir düşüşle, yüzde 1,4’e revize edildi. 2024’ün 2’inci çeyreğinde mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış büyüme ise 1. çeyreğe göre çok sınırlı yüzde 0,1’lik bir artış sergiledi. Bu tempo 2024 için yüzde 2’nin altında bir büyümeye işaret ediyor.

SANAYİDE BELİRGİN DARALMA

Sektörel bazda baktığımızda sanayinin yüzde 1,8 azalması dikkat çekiyor. Zaten daha önce açıklanan sanayi üretim endeksi böyle bir daralmaya işaret ediyor. Bu zayıflama Haziran’da yüzde 4,6’ya kadar vardı. Elbet bu tablonun ortaya çıkmasında bu çeyrekteki iki uzun bayram tatilinin payı var. Öte yandan, bayram dönemlerinde sanayi üretimi yavaşlarken, bazı harcamaların arttığını, örneğin hizmetlerde sağlanan yüzde 2,9, bilgi iletişimdeki yüzde 3,4’lük büyüme performansında bu etmenin olumlu rolü bulunduğunu söyleyebiliriz. İnşaat, deprem bölgesindeki faaliyetlerin etkisiyle yüzde 6,5 büyürken, tarımda da yüzde 3,7’lik, tatminkâr bir üretim artışı kaydedildi. Bu sonuçta, yağışların kuraklık tehlikesini ortadan kaldırmasının rolü büyük. Ancak, madem üretim arttı, öyleyse Haziran 2024 itibarıyla işlenmemiş gıdada yüzde 70,5, taze sebze-meyvede yüzde 78,6 fiyat artışlarının yaşanması olgusu açıklanmaya muhtaç.

ÖZEL TÜKETİM HIZ KESTİ

Büyümenin harcamalar yöntemiyle bileşenlerine baktığımızda, özel tüketim harcamalarının katkısının 1. çeyrekteki 5,7 puandan, son dönemlerin en düşük düzeyi 1,3 puana gerilediğini gözlemliyoruz. Bunun 1,2 puanı özel, 0,1 puanı kamu harcamalarından geliyor. Tüketici kredileri ve kredi kartı faizlerindeki yükseliş burada rol oynamış görünüyor. İhracat yatay seyrederken, ithalattaki daralma 1,2 puan ile büyümeye yüksek katkı sağlıyor. Ne var ki, bu sonuçta belirleyici rol oynayan hammadde ve ara malı ithalatındaki keskin düşüş önümüzdeki dönemlerde yaşanacak ekonomik durgunluk için sinyal veriyor.

ENFLASYON VERİLERİ ŞÜPHELİ

Üretim yöntemiyle GSYH 2024’ün 2’nci çeyreğinde önceki yılın aynı çeyreğine göre yüzde 78,6 artarak, 9 trilyon 950 milyar TL, yani 308 milyar 158 milyon dolar olarak gerçekleşti. Bu, yüzde 74,24’lük bir deflatöre işaret ediyor. Haziran sonu itibarıyla TÜİK’in tüketici fiyatlarının ortalama yüzde 65,1, üretici fiyatlarının yüzde 61,5 arttığını hatırlarsak, bu veri enflasyon rakamlarının güvenilirliğini tartışmalı kılıyor.

PASTADAN İŞGÜCÜ DAHA AZ PAY ALDI

İşgücü ödemelerinin katma değer içerisindeki payı yüzde 41,7’den yüzde 40,8’e geriledi. TÜİK’in basın bülteninde bu oranın geçen yıl yüzde 33,8 olduğu söyleniyor. Gelgelelim, 2023’te bu oran asgari ücrette, Temmuz artışına karşın 3’üncü çeyrekte yüzde 32,2’ye düşmüştü. Asgari ücretin yılbaşından bu yana sabit tutulduğunu hatırlarsak, 3’üncü ve 4’üncü çeyrekte işgücünün katma değer içindeki payında dramatik düşüşler olacağını tahmin edebiliriz.

Sonuç olarak, IMF tarafından desteklenen kemer sıkma programının şimdilik ekonomiyi yavaşlattığını, önümüzdeki dönemlerde daha sert daralmaların ortaya çıkacağını söyleyebiliriz. Ne yazık ki bir anlamda bu daha başlangıç… Önemli olan, ekonomik yavaşlamanın TÜİK istatistikleriyle sınırlı kalmayacağı; sade yurttaş için daha fazla işsizlik, daha yaygın yoksulluk, refahında daha belirgin düşüş anlamına geldiği gerçeği…

ÜRETİM BU AY DA SERT DARALDI

İmalat sanayindeki daralma devam ediyor. İstanbul Sanayi Odası Türkiye İmalat PMI (Satınalma Yöneticileri Endeksi) raporuna göre, endekste takip edilen on sektörün tamamında üretim daralması yaşandı. Ekonomik büyümenin öncü göstergelerinden olan endekse göre iki yıldan uzun süredir ilk kez tüm sektörlerde daralma görüldü. Üretimde Kasım 2022’den bu yana en sert ivme kaybının yaşanmış oldu. Satış fiyatları enflasyonu da son dört ayın en yüksek seviyesine çıktı.

Endeks, ağustos ayında bir önceki aya göre 0,6 puanlık sınırlı artışla 47,8 değerine ulaştı. 50’nin altındaki değerlerin imalatta yavaşlamaya işaret ederken PMI, üst üste 5 ay eşik değer olan 50’nin altında kalmış oldu.

İmalat sanayindeki yeni siparişler de bir yıldan uzun süredir düşüş eğilimini sürdürüyor. Yeni siparişler, üst üste 14’üncü ayda da geriledi. Üretim endeksi, nisan ayından bu yana kesintisiz düşüşüne devam etti. İSO raporuna göre ağustos ayında üretimdeki gerileme son 21 ayın en yüksek oranında ve belirgin düzeyde gerçekleşti. Raporda, “Zorlayıcı ekonomik koşullar, fiyat artışları ve talepteki zayıflık, firmaların üretimi azaltmasına yol açan temel faktörler oldu” denildi. İstihdam hacmi, ağustosta da düşerek 7 aylık düşüş eğilimini sürdürdü. Endeks araştırmasına katılan imalatçılar, istihdamdaki azalmayı siparişlerde yavaşlama ile açıkladı. Raporda, Türkiye imalat sektörü ile ilgili “Talep koşullarındaki zayıflık üçüncü çeyrek ortasında da devam etti. Yeni siparişlerde temmuz ayına kıyasla hafif olmasına rağmen yine belirgin bir yavaşlama gerçekleşti ve bu durum firmaların üretim, istihdam ve satın alma faaliyetlerini de azaltmasına yol açtı. Ayrıca girdi stoklarında son bir yılın en hızlı düşüşü kaydedildi. Girdi maliyetleri keskin bir şekilde artmaya devam etti ve imalatçılar nihai ürün fiyatlarını bir önceki aya göre daha yüksek oranda artırdı” denildi.

  • Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Yeniçağ Gazetesinin editöryal politikasını yansıtmayabilir 
- Advertisement -spot_img
- Advertisement -spot_img
5,999BeğenenlerBeğen
796TakipçilerTakip Et
1,253TakipçilerTakip Et
282AboneAbone Ol

yazılar

Yeniçağ Podcastını dinleyin