Ekim Devrimi’nin ardından Avrupa’nın çeşitli yerlerinde filizlenen fazla pek bilmediğimiz sovyet deneyimleri var. Bavyera’da ya da Macaristan’daki süreçler görece daha fazla işleniyor. Ancak aynı yıllarda, İrlanda’da onlarca sovyet yönetimi, yani işçi meclisi kuruluşu fazla işlenen bir konu değil. Üstelik İrlanda’daki deneyimin bir ulusal kurtuluş mücadelesi içerisinde yeşermiş oluşu, onu Avrupa’daki diğer muadillerinden ayıran önemli bir özellik olarak göze çarpıyor.
İrlanda’da 1919 yılında İngiltere’ye karşı başlayan bağımsızlık savaşının ilk günlerinde yaşanan ilk ‘sovyet’ deneyimi olan Monaghan Tımarhanesi’nden geçen haftaki yazımızda söz etmiştik: Bir akıl hastanesinde çalışanlar, hastaların da yardımıyla hastaneye kızıl bayrak çekip bir sovyet yönetimi ilanı eder. Çalışma koşullarının kötülüğü ile başlayan direniş sovyet ilanıyla devam eder ve nihayet kazanımla sonuçlanır. Monaghan’daki ‘sovyet’ birkaç günlük, hatta ‘deneysel’ olmasına karşın, İrlanda’da onlarca yerde kurulacak sovyet yönetimlerine kapı aralar.
Bugün bu deneyimlerin en çok ses getiren örneğine, Limerick Sovyeti’ne seyahat edeceğiz. Limerick’te işçilerin mücadelesi Monaghan’daki gibi sadece bir bina ile sınırlı kalmaz, gündelik hayatın örgütlenişi de deneyimlenir. Öyle ki Limerick Sovyeti, işi kendi parasını basmaya kadar götürür! Anlayacağınız fırınların kamulaştırıldığı, yiyeceklerin yeniden dağıtıldığı Limerick gerçekten de ‘bilinmeyen bir ülke’.
BİR CENAZENİN ARDINDAN
Her yazının adeti, bir tarihsel arka plan vererek söze başlamaktır. Ancak İrlanda Bağımsızlık Savaşı’na dair geçtiğimiz hafta ettiğimiz lafları tekrarlamamak adına biraz kısa kesip Limerick’te yaşananların bu döneme denk geldiğini hatırlatmakla yetiniyoruz.
Bugün İrlanda’nın üçüncü büyük şehri olan Limerick, adanın güneybatısındaki Munster bölgesi içerisinde bulunuyor. İrlanda’nın bağımsızlık savaşının başladığı 1919 yılında, İngiltere’nin kontrolündeki bu kentte güçlü bir örgütlü işçi sınıfı vardır. Kentte sovyet yönetiminin kurulması bu örgütlü işçi sınıfı gücünün, ulusal kurtuluş mücadelesindeki yeriyle doğrudan ilişkilidir.
Her şey Nisan ayında, Robert Byrne isimli bir Sinn Féin üyesi sendikacının tutuklanmasıyla başlar. Bir yıl hapis cezası ve zorunlu çalışma cezası alan Byrne, aynı zamanda silahlı mücadeleyi yürüten cumhuriyetçilerin, İrlanda Cumhuriyet Ordusu’nun (IRA) bir parçasıdır. İçeride siyasi tutsakların koşullarını protesto eden eylemlere öncülük eder ve açlık grevine başlar. Üç haftalık sürecin ardından silahlı korumalar eşliğinde hastaneye götürülürken diğer IRA üyeleri, Byrne’ı kaçırmaya teşebbüs eder. Bu sırada çatışma çıkar ve ölümcül derecede yaralanan Byrne hayatını kaybeder.
Böylece tüm kentin üzerine bir ölüm sessizliği çöker. Cenazesi İngiltere’ye karşı bir gösteriye, bir beyana dönüşecektir. Yaklaşık 15 bin kişinin katıldığı cenazede kitleler İngiltere’nin bedel ödemesi gerektiği konusunda hemfikirdir. Tabii İngilizler de bu fikirden haberdardır. Dolayısıyla Limerick’te olağanüstü hal ilan edilir. Şehre giriş çıkışlar kapatılır, bir araya gelişler yasaklanır. İşçilerin kente girişleri izne tabidir, bilindik Cumhuriyetçiler ise şehre alınmaz.
Şehirde hayatın felce uğraması ile birlikte zaten öfkeli kentlinin sınırları iyice zorlanır. Bunun üzerine işçi sınıfının temsilcileri bir araya gelir. Süt ve tereyağı fabrikası hali hazırda grevdedir. Limercik Sendika ve Emek Konseyi toplanır, 12 saatlik görüşmenin ardından genel grev ilan edilir. Kendini ‘sovyet’ olarak tanımlayan bir grev komitesi kurulur. Neredeyse tüm şehir greve çıkar. Cenazedeki 15 bin kişilik kalabalık, artık grevdeki 15 bin kişiye evrilir. İş yerleri ve barlar kapatılır, grev komitesi otellerin ve restoranların da kapatılması çağrısı yapar.
HAYATI ÖRGÜTLEMEK
Burada ‘sovyet’ kelimesine dair bir çift söz söyleyebiliriz. Hepimizin kafasında bir şey ifade eden ‘sovyet’ kelimesi, özü itibariyle Rusçada kendini yöneten işçi meclisleri biriminden yola çıkarak kullanılıyor. İktidarın Ekim Devrimleri ile birlikte bu birimlere devredilmiş olması, Sovyetler Birliği’nin ismindeki ‘sovyeti’ açıklıyor. İrlanda’da da aynı anlamda ve aynı Rusça kelime ile telaffuz edilmesi, o dönem örgütlü işçi meclislerinin nasıl bir iktidar alternatifi olabileceği fikrini somutlaştırıyor. Nitekim Evening Herald gazetesi Limerick Sovyeti’nden bahsederken, olayları ‘örgütlü emek ile hükümet arasındaki mücadele’ ifadeleri ile açıklar.
Bir ‘Sovyet’ ilanı sadece kızıl bayrak çekmekle sınırlı değildir. Bu süre ne kadar kısa olursa olsun hayatın örgütlenmesi sorumluluğunun emekçilerin sırtına binmesi demektir. Bu doğrultuda komite bir dizi karar alır. Örneğin kıyafete ihtiyacı olanların komiteye başvurabilecekleri söylenir. Fakat asıl mesele kentin karnını doyurmaktır. Sovyet yönetimi iki komite kurar, biri yemeği yapmakla öteki ise dağıtmakla görevlidir. Yemek satan dükkanların her gün 3 saat açılmasına izin verilir. Fırıncılar dükkanlarına geri dönerler ancak buralardan çıkacak ekmeklerin bir aracıya teslim edilmesi yasaktır. İnsanlar ekmeği sadece fırından alabilirler. Limerick yakınlarındaki Bruree’deki bir fırına yazılan ifadeler İrlanda’daki sovyet deneyimlerinin sembol fotoğraflarından biri haline gelir: “Bruree İşçi Sovyeti Değirmenleri – Kâr değil, ekmek yapıyoruz.”
Sovyetin kendi adına para basması da yine hayatı örgütleme çabalarına bir örnektir. Hem de son derece dikkat çekici radikal bir örnektir bu. Limerick’te basılan paralar bir çeşit kupon işlevi görmüş olsa da sembolik öneminden bir şey kaybetmiyor. Tıpkı pul gibi, bayrak gibi para basmak da modern ulus devletlerin demirbaş listesinde yer alıyor.
SONA GELİRKEN
Sovyetin ilanıyla birlikte Sinn Fein ve Katolik kilisesi büyük bir ikilemle karşılaşırlar. Her ne kadar sovyetin attığı adımların kendilerinin istemeyeceği bir doğrultuda, yani gerçek bir işçi iktidarı perspektifiyle büyüyebileceği ihtimalinden korksalar da Limerick’teki emekçilerin kararlılığı karşısında boyun eğerler. Kendi itibarlarını kaybetmemek için dolaylı destek yollarını tercih ederler. Bu doğrultuda kilise sovyet yönetimine 6 ton patates bağışlarken İngiliz ordusunun kentten çekilmesini talep eder.
Zaman geçtikçe orta yolcu talepler daha sık dile getirilir. Yerel burjuvazi yaşananlardan huzursuzlanmaya başlamıştır. Kilise ve belediye başkanı araya girer. Limerick Sovyeti ile askeri yönetim arasında mekik dokur. Varılan anlaşma ile birlikte, Limerick Sovyeti, ilanından tam iki hafta sonra, 24 Nisan’da sona erer. Buna karşılık OHAL uygulamalarında bazı kazanımlar elde edilir. Asıl kazanım Limerick Sovyeti’nde örgütlü işçilerin küçük de olsa bir iktidar modelini deneyimlemiş olmalarıdır ki İrlanda’nın diğer yerlerinde de benzeri modeller 1919 yılı boyunca karşımıza çıkıyor.
*
Kimileri Limerick Sovyeti’ni ya da İrlanda’daki diğer deneyimleri değerlendirirken Ekim Devrimi ile bir kıyaslama yapma refleksi gösterebilir. Elbette bu gayet normal, sonuçta aynı ismi, aynı deneyimi, aynı zaman dilimini paylaşan örnekleri incelerken eş zamanlı okumalar yapmak gerekiyor. Fakat ‘kıyaslamayı’, ‘beklentiye’ dönüştürmemek büyük önem taşıyor.
Yani Limerick’in neden bir Ekim Devrimi ile sonuçlanmadığını sormadan önce onu İrlanda gerçekliğinde tartmalıyız. Ekim Devrimi’nin aksine tam anlamıyla ulusal kurtuluş mücadelesi içerisinde şekillenen bir sınıf mücadelesini görüyoruz İrlanda’da. Bu anlamıyla çok değerli bir örnek. Limerick’te işçi iktidarı modelinin deneyimlenmesi ulusal bir savaş içinde deneyimlenmesi, hatta belki çelişkilerinin de bazılarını bu sebeple yaşaması bizim için meseleyi daha da dikkat çekici bir hale getiriyor. Çözülmeyle de sonuçlansa, kısa süreli de olsa bu gerçek değişmiyor.
İki haftadır İrlanda’nın bilinmeyen ülkelerini geziyoruz. Yavaştan uzaklaşmanın vakti geldi, gelecek hafta yine Bilinmeyen Ülke serimizde haritada hiç var olmamış ya da artık varlığı unutulmuş memleketlere seyahat edeceğiz.
Kaynaklar ve daha detaylı bilgilerin yer aldığı adresler:
3- Limerick Soviet 1919, John Lonergan
4- The Limerick Soviet: Workers’ motivations for the general strike in Limerick, 1919.
5- https://www.workersliberty.org/story/2018-10-31/story-limerick-soviet