Son günlerde Lübnan İsrail eksenindeki artan çatışma habrleri geldi. Pazar günü tırmanan ve sonradan yumuşayan hamleler, adeta sınama hakreketi ötesinde oluyordu. Ayni anda ise Kahireden gelen bilgi ise sürpriz değildi. Metanyahu taktiği ve batı algı operasyonun bir tekrarıydı. Gazzede ateşkes görüşmeleri başarısızlıkla sonladı. Bir farkla, batı medyası sadece başarısızlığı koyup nedenleri özellikle İsrail tutumlarını pek de öne çıkarmadı. Tam aksi, hala israili koruduklarını açıklıyordu. Bir Ortadoğu gerçeği çok yönlü yeniden kısa zaman içinde yaşandı.
Önce son gelişme ile başlayalım: Kahirede Mıır, Katar ve israilin de katıldığı ateşkes görüşmeleri yapılmaya başlandı. Önerinin ABD meyşeli olduğu da ekleniyordu. Beyazsaray kesimi “israilin bu paketi kabul etiğini” belirtmekteydiler. Ama hayathep algı oyunlarını bozan gerçeklerle de tanıklaşıyordu.
Belirli kesimler şu tesbiti yapıyorlardı: aslında Gazzede ateşkes niyeti yoktu. Amaç, İsrail saldırıları karşısında iran ve Hüzbulahın israile karşı karşılık vermesini engelemek için Gazzedeki ateşkes formülüyle frenlemeye planıydı. Öyle ya Gazzede tam da agteşkes sürecine yaklaşılırken, Hizbulahın saldırı yapması demek, eşitdir Gazzeye zarar vermek olduğu probaganda alanı açılacaktı..
Nitekim başta batı medyası açıkça, Gazze ateşkes olayı ile H,zbulahın saldırısını engeleme yorumları yapıldı. Aslında oyun oynanmak istense de İsrail açık kart oynuyordu. Açıkça, ateşkesin denildiği gibi kabullenmediğini ifade ediyordu. Amaç zaten kendine karşı gelecek saldırıları yumuşatma olduğu da kesindi.
Nitkim, bolca boyanan ateşkes görüşmeleri daha başlarken İsrail gerçeği ile duvara vurdu. Batı ısrarla Haması işaret edip ateşkese yaklaşmayacağı probagandasını yapıyordu. Oysa daha masaya oturmadan İsrail karşı önerileri hemen sundu. Öyle öneriler sundu ki toplantının merkezinde olan Mısırı dahi rahatsız ediyordu. Öyle ya, Gazze Mısır sınır kapısı Refahı dahi İsrail kendi kontrol etmek istiyordu. Yine Gazzeyi değişik koridorlarla parçalayıp oraya yerleşme isteklerini de açıkça belirtiyordu. Tutuklu olup yargılanmayan tutsakngibi bazı Filistin yöneticilerin de takasta olmayacağını da eklemekten geri durmuyordu.
Sıralanan buna benzer öneriler ve Gazzeği adeta apluka alma dışında resmen işkallerle ayrıştırma ve sınırlarını, Mısır dahi kontrol etmek istemesi, yeni israyileşme politikasının adeta itirafıydı. Buda Hamas tarafından kabul edilmedi.
Masada bunları birazda erken doğum yaptıran Hizbulahın israile karşı yaptığı saldırıların da etkisi oluyordu. Fazla uzatmaya gerek yoktu. Oyalama falan da boşunaydı. Mısır ise şaşkın. Amerikanın güvencesine karşın İsrail banbaşka tutumla masada rol aldı..
Konuyu hızlandırıp sonlandıranndurum ise Hizbulahın saldırılarının engelenememesiydi. Üstelik Hizbulah bazı askeri alanları vurduğunu da açıklıyordu. İsrail devleti hernekadar bunu küçümsediyse de bizat İsrail muhalif gazeteleri bunu açıklıyordu. Hizbulah ise adeta kendi gerçeği ile israili yine beklemediği şekle sokuyordu. Bu arada saldırı öncesi İsrail uçaklarının bonbalama durumu da beklenen sonuca ulaşmadı. Füze ranpalarını vurduğu bilgisi, sonradan Hizbulah tarafından yalanlandı. İstihbarat aldatmaca ifadesi de boşuna kulanılmadı.
Belli olan, karşılıklı hamleler sonrası, tırmanmanın olmayacağı tutunu, bir anlamda israilin beklediği sonucu almadığını gösteriyor. Bu arada Gazze ateşkes görüşmeleri dahi olurken, İsrail katliyama devam ediyordu. Ama nedense şanlı Batı medyası bir İsrail sivil ölümüyle ayağa kalkarken, onlarca Filistin çocuğunun bina enkazı altında kalmasına hala ses vermiyor.
*****
Karışık gibi görülen son gelişmeleri özetledim. Fakat tek tip algıyla kalınsa banbaşka deyerlendirme yapma yanılsaması da olacak. Ayni senaryo neyazık son dönem emperyalist taktik olarak kulanılıyor. Bir yanda uzlaşır g,bi görünüp barışçıl arayışı olurken, öte yandan da katliyamlarla da gerçek yüz ortada dolaşıyor. Nitekim, çoğu kesim Hazze ateşkes süreci oranın geleceği için değil de iran ile Hizbulahın saldırılarına engel olma olayı olduğu anlayışı yaygındır. Ayni taktik birçok kez hem Ortadoğu hem de Ukrayna Rusya cepesinde ne yazık tekrarlandı.
Öyle ki Lübnan İsrail ekseninde olan tırmanma sonrası İsrail istediğini alamadıktan sonra duranlaşma oldu. Ne tesadüf ki ayni anda Kahire zirvesi de Amerikan önerisi olmasına rağmen ateşkes süreci yeniden tıkandı.
Tam bir Ortadoğu gerçeği. Dersi şu: son dönemde diplomasi veya görüşmeler durumları öteki yanı gizleme kuralına takılıyor. Amaç ateşkes ve uzlaşmadan çok bbazı hamleleri öteleme veya gizleme de içermektedir. Sıçrama veya deneme yapmanın örtüsü haline geldiler. İsrail ateşkes derken ve kabul etmezken, batı hep ötekileri suçlayıp adeta aklama rolü da aldı. Bunlar Ortadoğuda daha çok su kaldıran plilav gibidir.
Yeniçağ sitesinden daha fazla şey keşfedin
Subscribe to get the latest posts sent to your email.