Polis Genel Müdürlüğü (PGM) bir yandan halkın kendisine güven duyması için propaganda yaparken diğer yandan kendini madara etmeye devam ediyor.
Siyasilerin elinde oyuncak olan, klasik uygulamalara siyasilerin talebiyle istisna ve ayrıcalıklı alanlar yaratan bir polis teşkilatına kim güvenebilir.
Bunun son örneği de UBP Girne Kadın Kolları Başkanı Fatoş Ünal‘la ilgili yaşandı.
Biliyorsunuz; Fatoş Ünal hem atanmış Başbakan Ünal Üstel‘le olan yakınlığıyla biliniyor hem de sahibi olduğu kadın giyim mağazasının adı olan “Juju” lakabıyla.
Üstel’le olan yakın ilişkisinden dolayı birçok kez gündeme oturan Fatoş hanımın herkese vatandaşlık dağıtabilecek, arsa arazi tahsis ettirebilecek kadar güçlü olduğu, Girne’de herkesin ona gidip yardım istediği, onun da Üstel aracılığıyla istediği her şeyi yaptırabildiği konuşuluyor.
Üstel’in de hatta bu yakın ilişki için “Kızım gibidir” savunması yapmak zorunda kaldığı bile söyleniyor.
İşin özel hayat tarafı bizi bir yere kadar ilgilendirmiyor.
Tabi şimdi “Siyasetçinin özel hayatı olur mu olmaz mı” tartışmasına girmeyeceğim ama bizi ilgilendiren şeyin; siyasetçinin özel hayatında bulunan kişilere, bulunduğu konumdan dolayı herhangi bir çıkar sağlayıp sağlamadığı, kamu kaynaklarını kullandırıp kullandırmadığı.
Bu sevgilisi de olur, eşini aldattığı bir başka kişi de olur, kardeşi ya da akrabası da…
Bizi ilgilendiren bu olmalı.
Tabi özellikle sağ siyasetçilerin “kutsal aile” kavramını diline dolamaları nedeniyle, özel hayatlarında bu kavramla zıt ilişkiler içinde olmaları da ne kadar özel hayata girer, orası da tartışmalı.
Gelelim namı diğer Juju’ya…
Kıbrıs Toplum ve Sağlık Bilimleri Üniversitesi‘nde yürütülen “sahte diploma ve yolsuzluk” soruşturması kapsamında bugüne kadar birçok kişi tutuklandı, elleri kelepçeli şekilde Mahkemeye getirildi, ya tutuklulukları devam ettirildi ya da teminata bağlandı.
Ama fotoğrafları ve isimleri çarşaf çarşaf basında yer aldı.
Hatta olayın mahiyeti nedeniyle Polis Basın Subaylığı, sürecin şeffaf olabilmesi için uzun bir süre Mahkemeye çıkarılacak olanların kaçta ve hangi ilçede çıkarılacağının bilgisini dahi bir gün önceden verdi, basın da gitti rahat rahat takip etti.
Bu kişiler içinde üst düzey bürokratlardan siyasilere kadar birçok isim de yer aldı.
Sürecin başından bu yana aynı üniversiteden sahte diploma alanlar arasında olduğu söylenen Fatoş Ünal’ın da yurt dışında olduğu ve bu yüzden adaya gelmediği hep kulislerde konuşuldu.
Polis tatmin edici bir açıklama yapmazken, dün sabah müthiş bir rezalete imza atıldı.
Üstel’in parmağının olduğu tahmin edilen olayda; yurt dışından ülkeye gelen Fatoş Ünal, sessiz sedasız Mahkemeye çıkarıldı ve teminata bağlandı.
Ne fotoğrafı görüldü ne de Mahkeme detayları duyuldu.
Polis teşkilatının yarattığı bu ikircikli rezalet, teşkilatın bir kez daha siyasilerin eliyle madara olmasına neden oldu.
Basit bir Kadın Kolları Başkanı.
Onu bu kadar özel kılan neydi?
Koca koca siyasiler hatta milletvekillerinin adı açık açık dolaşırken, alameti farikası neydi Fatoş Hanımın?
Senden, benden ne farkı vardı yasalar önünde?
Polis nasıl bu rezalete alet olurdu?
Bu sorular cevaplanacak mı?
Elbette hayır.
Ama PGM bundan sonra çıkıp da “Biz şöyle tarafsızız, böyle adiliz, toplum bize güvensin” falan demesin boşuna.
Bu toplum kime güveneceğini belki şaşırmış durumdadır ama kime güvenmeyeceğini gayet iyi biliyor.