Futbolcu Merih Demiral’ın milli takımımızın Avusturya’yı yendiği Avrupa Kupası maçında iki güzel gol atıp galibiyetimizi kutlama coşkusu içinde kurt işareti yapmasına FIFA iki maç cezası verdi. Bu ceza ülkemizde haksız bulunduğu için bir öfke yumağı oluştu. FIFA böyle bir ceza verdiğine göre bunun yasal bir dayanağı var mı? Varmış:
Avusturya’da “aşırıcılık ve siyasal İslam ile mücadele” gerekçesiyle aralarında “bozkurt” sembolünün de bulunduğu, çeşitli gruplara ait işaret ve sembollerin kullanımını yasaklayan bir “sembol yasası” varmış. Avusturya’da Aralık 2018’de mecliste kabul edilen sembol yasası, 1 Mart 2019 itibarıyla yürürlüğe girmiş.
Ülkede 2015’te IŞİD ve El Kaide gibi terör örgütlerinin propagandalarını önlemek amacıyla hayata geçirilen sembol yasası, Müslüman Kardeşler, HAMAS, Lübnan’daki Hizbullah’ın askeri kanadı, terör örgütü PKK, Hırvat milliyetçi USTAŞA gibi gruplara ait sembol ve işaretler de dahil edilerek genişletilmiş. Yasa kapsamında bu gruplara ait yaklaşık 13 flama, sembol ve işaret yasaklanırken yasaya aykırı davrananlara para veya bir ay hapis cezası verilebiliyor. Bulundukları ülkelerde yasal çerçevede faaliyetlerini yürüten Müslüman Kardeşler’e ait amblem ve MHP ve Ülkü Ocakları’nın kullandığı bozkurt işaretinin yasaklanması, PKK terör örgütüyle aynı kefeye konması tepkilere neden olmuş.
Ancak bu yasaya Türkiye’den herhangi bir itiraz oldu mu bilemem. FIFA, bir Avusturya yasasına dayanarak bir Türk futbolcuya ceza verebilir mi? Ben bilemem, Türkiye Futbol Federasyonu’nun ve hükümetin işi.
Benim derdim başka? İddia edildiği gibi, MHP’nin icat ettiği el işareti Türkün ve Türklüğün ortak simgesi mi? Bunun yanıtı! Benim yanıtım: Hayırdır! Bir simgenin bir halkın ulusal simgesi olması için o halkın yüzde 99.99’u tarafından kabul edilmesi gerekir. MHP’nin kendi simgesine ulusal simge onuru vermesi ham hayalden başka bir şey değildir.
AKP genel başkanı, aynı zamanda cumhurbaşkanı olan eski futbolcu R.T. Erdoğan bu tartışmaya son vermek için: “Kimse Almanların formalarında kartal var diyor mu? Kimse kalkıp da Fransızların formasında horoz var, niye horozlanıyorsun diyor mu?” demiş. R.T. Erdoğan’ın mantık huyu böyledir, iddialarının çürütülemeyeceğini sanır.
Al sana çürütme: “Kartal ve horoz formaların göğsünde var; sen neden formalarına kurt simgesi koymadın?” diye sorulsa verecek cevap yok!
Fırsat çıkmışken biraz ukalalık yapayım: Horoz yani Galya horozu Fransa’nın kendi halkı dahil bütün dünya tarafından kabul edilen özel simgesidir. Vikipedi’de bu konuda yer alan açıklama şöyle: “Galya horozu (Fransızca: le coq gaulois), bir devlet olarak Fransa’yı ve değerlerini temsil eden Marianne’in aksine, bir ulus olarak Fransa’nın ulusal bir sembolüdür. Horoz aynı zamanda Valonya ve Belçika’nın Fransız topluluğunun da sembolüdür.”
Bunun böyle olmasının nedeni çok basit ve kapsayıcıdır: 2 bin yıl önceki yıllarda, Roma İmparatorluğu döneminde bugünkü Fransa’nın adı Galya idi; bu memleketin insanlarına barbar Galyalılar denir idi. Ki şu günlerde yaşı 70 dolaylarında olan vatandaşlarımızın okuma meraklıları Galyalı Asteriks’in serüvenlerini çok iyi bilirler.
Yukarıda “Bir devlet olarak Fransa’yı ve değerlerini temsil eden Marianne” cümlesini okudunuz. Evet bir kadın adı olan Marianne, Fransa demektir. Fransız erkekleri boynuzlu (!) ve “kılıbık” olduğu için bu sıfatı kabul etmişlerdir mutlaka! Türkiye’nin yerine “Türkan” adını kullan da sana gününü göstersinler. Marianne olmayı kabul eden Fransızlar bir de yaşayan kadınlardan birini Marianne seçmişlerdir. Benim bildiğim son Marianne, Catherine Deneuve idi.
Vikipedi’ye baktım: Brigitte Bardot, Michèle Morgan, Mireille Mathieu, Catherine Deneuve (1985), Inés de la Fressange, Laetitia Casta ve Evelyne Thomas, Marianne olmuşlar.
Şu anda Türkün ve Türklüğün herkes tarafından kabul gören ortak simgesi yok. Ama Anadolu Türklüğü için bir simge arayanlara Ermeni din adamı Urfalı Mateos’un 952-1136 yılları arasını konu alan “Vekayi-name”sini1 tavsiye ederim.
“Bütün Hıristiyan halk, Allah’ın hiddetine maruz kaldı. Öldürücü nefesli ejder, kasıp kavuran ateşle beraber ortaya çıktı ve ekanimi selaseye tapanları vurdu. Resul ve peygamber kitaplarının temelleri sarsıldı. Çünkü bu zamana kadar bu cins Türk atlı askeri görülmemişti. Ermeni askerleri, onlarla karşılaşınca onların acayip şekilli, yaylı ve kadın gibi uzun saçlı olduklarını gördüler.” (s.48)
1 Urfalı Mateos Vekayi-Namesi, Türkçeye çeviren: Hrant D. Andreasyon, Türk Tarih Kurumu.