Ormanlarımız, ülkemizin diğer doğal kaynakları gibi yasal koruma altındadır. Anayasa’nın 169 ve 170’inci maddesi uyarınca orman arazileri, devletin hüküm ve tasarrufu altında olup kanunda düzenlenen istisnai haller dışında üçüncü kişiler nezdinde satışı yasaklanmıştır. AKP, Mart 2003’te, 25 milyar dolar gelir sağlanacağı gerekçesiyle, Anayasa’nın ilgili maddelerini değiştirerek, orman niteliğini kaybettiği iddiasıyla ve ‘2B Arazisi’ olarak adlandırılan 473 bin hektar büyüklüğündeki orman arazisinin satışını gündeme getirmişti. Uzun tartışmalar sonucu yasa meclisten geçmiş ve yürürlüğe girmişti. Günün sonunda, iktidar satışlarla beklediği geliri elde edemedi ama yasa ile bu alanları devletten ucuza alan işgalciler üzerlerine ev, bina ve benzeri inşaatlar yaparak büyük rantlar sağladı.
***
2B yasası yeterli gelmemiş olacak ki, 2018 yılında 6831 sayılı orman kanununa eklenen 16’ıncı madde ile bir kez daha orman niteliğini kaybetmiş, yerleşime uygun alanların orman sınırları dışına çıkarılmasına olanak sağlandı. 16’ıncı madde ve kamuoyunda 2B olarak bilinen uygulama birbirine benziyor. Aralarındaki fark şu; 2B ile, 1982’den önce ve çoğunlukla tarla ya da yerleşim alanı açmak için ağaçların kesilmesi ya da işgali sonucu orman niteliğini kaybetmiş alanlar orman dışına çıkarılabiliyordu. Eklenen 16’ncı maddeyle 1982’den sonra işgal edilen alanlar da sürece dahil edilmiş oldu. ‘Hak sahibi’ olarak tanımlanan işgalcilere satış yapılmasını sağlayan bu düzenlemeler ormanların koruma altına alındığı Anayasa’ya aykırı.
***
Orman Yasası’na eklenen ve bugüne kadar birçok kez uygulanan 16’ncı madde kapsamında binlerce hektarlık alan orman sınırları dışına çıkarıldı. Artı Gerçek’ten Müzeyyen Yüce’nin haberine göre, Resmi Gazete’de yayımlanan 28 Haziran tarihli Cumhurbaşkanlığı kararı ile İstanbul, Artvin, Bitlis ve İzmir’de, toplamda 49 hektar (493 bin metrekare) alan yerleşime uygun olduğu gerekçesiyle orman statüsünden çıkarıldı. Yüce’ye konuşan, İstanbul Üniversitesi -Cerrahpaşa, Orman Fakültesi, Ormancılık Politikası ve Yönetimi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Cihan Erdönmez, Türkiye’de son altı yıldır ormanlık alanların belirli aralıklar ile orman sınırları dışına çıkarıldığını ve bu alanların büyük çoğunluğunun üzerine bina yapıldığına dikkat çekiyor.
***
Şu ana kadar 2B ile orman sınırları dışına çıkarılan alanın 650 bin hektar civarında olduğunu söyleyen Erdönmez, önümüzdeki günlerde bu yöntemle nerelerde ve ne kadar ormanın elimizden gideceğini tahmin etmenin güç olduğunu vurguluyor. Son yayınlanan kararnamede İstanbul’da orman sınırları dışına çıkarılan alanlar arasında kentin son doğal alanı ve temiz hava kaynağı Kuzey Ormanları da var. AKP’nin İstanbul Havalimanı, üçüncü köprü projeleri ve bunların bağlantı yolları için yüz binlerce ağaç kesilmişti. 28 Haziran tarihli Cumhurbaşkanı kararı ile İstanbul’da orman statüsünden çıkarılan alanların büyük bölümü Beykoz ilçesine ait. Nisan ayında da ilçenin bazı mahallerinde ‘nitelikli doğal koruma alanı’ olan bazı bölümler ‘sürdürülebilir koruma ve kontrollü kullanım alanı’ olarak tescillenmiş ve ormanlık alanlar da dahil olmak üzere birçok yerin ‘doğal sit alanı’ derecesi düşürülmüştü. Bu, ormanlık alanların orman vasfından çıkarılıp ranta açılmasının bir yolu olarak görülüyor.
***
İnşaat, maden ve enerji faaliyetleri, yangınlar, rüzgar-toprak yapısı, temiz su havzası gibi doğal etken ve kaynaklara aldırmadan yapımında inat edilen mega projeler ve tüm bunlar için Anayasa’ya aykırı şekilde hazırlanıp yürürlüğe sokulan yasal düzenlemeler ülkemizdeki ormanların tahrip olmasına ve parça parça küçülmesine sebep oluyor. İklim krizinin etkileri kendini her geçen yıl daha da derinden hissettirirken araştırmalar aşırı hava olaylarına karşı Türkiye’nin en kırılgan ülkelerden biri olduğunu gösteriyor. Ancak AKP hükümetinin ne ciddi bir iklim politikası ne de orman yangınlarına karşı etkili bir eylem planı var. Ülkenin doğal kaynakları, milliyetçilik ve muhafazakarlıkta, vatan aşkı ve sevdasında kimselere milim yer bırakmayan iktidar ve ortaklarının teşvikleriyle yok ediliyor. Ormanlar da vatana dahil değil mi?