Dünyanın en zengin bitki örtüsüne sahip yerlerinden biri Artvin, Cerattepe. 2016 yılında Cengiz Holding’e bağlı Eti Bakır şirketinin bölgede madencilik çalışmalarına başlayacağını duyurmasıyla Türkiye’nin gündemine oturmuştu. Bölge halkı ve doğa savunucularının başlattıkları eylemler etkili olmuş ve iktidar, direnişçilerin karşısına kolluk gücünü dikmekte gecikmemişti. Maden çıkarma girişimlerini protesto eden binlerce insanının üzerine biber gazı ve plastik mermi sıkılmıştı. Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği’nin raporuna göre (TMMOB) projenin hayata geçirilmek istendiği bölgenin tamamına yakını orman arazisi niteliğinde ve madencilik faaliyetinin yapılması halinde 50 bin ağacın kesileceğinden endişe ediliyordu. Dönemin Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu, protestocuların yolu kapatmak için ağaç kestiğini söyleyerek cezai işlem başlatacaklarını söylerken yok olacak 50 bin ağaç ile hiç ilgilenmiyor gibiydi. Dönemin Başbakanı Ahmet Davutoğlu’na göre de Cerattepe’de hem maden çıkarıp hem çevreyi korumak mümkündü. Ancak öyle olmadı. Asırlık orman delik deşik edildi, ağaçlar kesildi, toprak, su, hava kirletildi.
***
Cengiz Holding burada maden aramak isteyen ilk şirket değildi, ama 90’lı yıllarda aldıkları maden çıkarma ruhsatlarına rağmen halkın tepkisi ve mahkeme kararları yüzünden bölgeyi terk etmek zorunda kalan diğer şirketlerin aksine, iktidarın tam desteğine sahipti. Holding aleyhine yargıdan dönen ÇED kararları AKP hükümetinin ilgili bakanlıkları tarafında yeniden onaylanıyordu. Akıl ve bilim, Artvin’in bir heyelan bölgesi olduğunu ve toprak kaymasını engelleyebilecek en önemli unsurun da ağaçlar olduğunu söylüyordu. Sermaye ve iktidar ise çıkarılacak madenlerin satışına odaklanmıştı ve asırlık ormanı kesip biçtikten sonra yeni fidanlar dikerek sorunu çözebileceklerini iddia ediyordu. 2015 yılında maden şirketinin bölgeye girmesini engellemek üzere nöbete başlayan bölge halkı, defalarca polisin TOMA’lı biber gazlı saldırısına maruz kaldı. 2016 yılında, arkasına iktidarı ve kolluk gücünü alan Cengiz Holding sonunda Cerattepe’ye girdi ve yıllarca sürecek madencilik çalışmalarına başladı. Doğa savunucuları da aynı şekilde mücadelesini sürdürdü.
***
2014 yılında yerel mahkemenin bölgede maden işletilemeyeceğine dair verdiği karar Danıştay tarafından onanmış olmasına rağmen şirket ikinci bir ÇED raporuyla çalışmalarına başlamıştı. 21 Mayıs’ta Anayasa Mahkemesi (AYM), yıllardır süren çevre ve hukuk mücadelesinde son noktayı koydu ve Artvin Cerattepe’de madencilik faaliyetleri için verilen ÇED olumlu kararını iptal etti. AYM, iptal kararının gerekçesinde Artvinlilerin sağlıklı çevrede yaşama hakkına dikkat çekti. 22 Temmuz’da Rize İdare Mahkemesi de, AYM kararına uyarak Cengiz Holding’e verilen ÇED olumlu kararını iptal etti. Geçen süre zarfında her ne kadar bölgeye büyük zararlar verilmiş olsa da karar elbette önemli. Buna göre şirketin derhal üretimi durdurarak 1 ay içinde alanı terk etmesi gerekiyor. 2012 yılında Cerattepe için dönemin Enerji Bakanı Taner Yıldız şöyle demişti. “Allah Karadeniz’e güzellik vermiş ama altına da bu madenleri yerleştirmiş. Biz hesap yapacağız, hangisi daha faydalı ise onu tercih edeceğiz.” Bugün Artvin’in yüzde 71’i maden ruhsatlı. TEMA Vakfı’nın raporuna göre, AKP’nin Maden Kanunu’nda yaptığı değişikliklerin bir sonucu olarak 521 ruhsata bölünen Artvin’de doğal yaşam, meralar, insan sağlığı ve kadim bir kültür madencilik faaliyetleri ile yok olma tehlikesi altında. Özetle, AKP’nin tercihi ortada.
***
AYM’nin kararına göre 8 yıllık talandan sonra Cengiz Holding’in Cerattepe’den çıkması gerekiyor. Ancak AKP iktidarı, Cengiz’e tepe tepe kullanabilmesi için yeni bir maden sahası, halka da yeni bir mücadele alanı açtı bile. Holding, Artvin’de 10 köyü içine alan, 2 bin 704 futbol sahası büyüklüğündeki alanda maden arayacak. BirGün muhabiri Gökay Başcan, ihaleyi 5 milyon TL vererek alan Eti Bakır maden şirketinin Arhavi’de 9, Hopa’da 1 maden sahasında maden araması yapacağını yazdı ve Karadeniz Teknik Üniversitesi Orman Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Oğuz Kurdoğlu ile konuşarak bölgede yaşanabilecek yeni tehlikelere ışık tuttu. Kurdoğlu, ihalenin altın ve bakır ile birlikte çok sayıda madeni kapsadığını ve madenciliğin doğal bir çıktısı olan asit maden drenajı ve ağır metallerin tüm ekosistemi ve özellikle sucul ekosistemi bütünüyle kirleteceğini söyledi. Arhavi’nin yüzde 80’i, Hopa’nın yüzde 86’sı madenciliğe ruhsatlı. AKP ve güç verdiği sermaye memleketin doğasını yok ede ede ilerliyor. Hesabı da tercihi de hiç değişmiyor.